USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KURŞUNDAN ÇİÇEKLERİN ŞEHRİ KUDÜS

18-05-2018

Kudüs, son Peygamber´in ilk kıblesi, Miraç´ın ilk durağı, mukaddes ev Mescit-i Aksa. İşte tamda bu nedenle mescidi aksa Kudüs´te bir camiden çok daha ötesidir. Müslümanlar için Mekke, Medine ve sonra mescidi aksa gelir. Hz. Muhammedin mirasıdır mescidi aksa.  O miras işgal altında ve mirasa sahip çıkmak dünyadaki tüm Müslümanlar dururken sadece bir avuç Filistinliye mi kaldı. Dava büyük ama aynı zamanda öksüz. Bu davayı öksüz bırakmamak her Müslümanın boynunun borcu. Mescidi aksa tam 1 asırdır işgal altında? Yüz yıl önce İngilizler işgal etti, elli yıl önce ise İsrail işgaline girdi. Ortadoğu´nun kalbi olan bu topraklarda işgalin acımasız yüzü ölümü taşır ellerinde. Kudüs´ün çocuklarının uçurtmaları mavi gökyüzünde özgürce uçamadan hayalleri gibi hayatları da ölüme mahkûm edilir. Filistinli kendi toprağının her metre karesinde işgalle yüz yüzedir. O işgal her an bir saldırı olarak Filistinlinin karşısına dikilebilir. Üstelik saldıran taraf ne çocuk ne de yaşlı dinlemez. Kimi zaman Gazze´de savaş uçaklarıyla, kimi zaman Ramallah´ta tanklarla, kimi zaman da Kudüs´te uzun namlulu silahlarla vurulur Filistinli? Bir de bakarsınız bir işgalci arabasıyla Filistinli çocukları ezer geçer. Çocukların ölüm gerçeği ile çok erken tanıştığı, işgalin, acının ve haklı direnişin eksik olmadığı Kudüs? Üzerlerine bombalar yağdığında, ortalık toz duman olduğunda, gaz bombalarından gözleri yandığında, işgalci İsrail askerlerinin son teknoloji silahlarının namlularından yüreklerini hiç çekmediler, onlar çekinmeden siper ettiler minik gövdelerini, onlar hiç bitmeyecek intifadanın (işgale karşı direniş) sapan taşlı çocukları. Filistin´de direniş çocuk yaşta başlar çünkü şehit cenazesinin olmadığı, kelepçelenen esirin çıkmadığı ev yoktur Filistin´de. Filistinli çocuklar bununla büyür?  Ya abileri ablaları veya amcaları gözlerinin önünde hunharca katledilmiştir ya da onlardan biri bir gece evini basan İsrail askerleri tarafından gözlerinin önünde sebepsizce tutuklanmıştır. Yaktılar, yıktılar, zorla evlerine girdiler ama yine de yılmadılar yorulmadılar. ??Ve Kudüs şehri. Artık yer şehri, toprak şehri. Bakır yaprakların, çelik gövdelerin, acımasız yüreklerin. Demir köklerin, tunçtan ve uranyumdan dalların. Kurşundan çiçeklerin şehri. Gülle kusuyor ana rahmi. Bomba parçalıyor beynini bebeğin. Tanklar saldırıyor evlere bir anda ev yok tank var. Uçak var gök yok utanç var. Ve kime karşı bütün bunlar? Masum insanlara karşı, binlerce yıl oturdukları yurtta kalmak isteyenlere karşı??

Filistinli sokakta kalmaya alışkındır? Zorla yıkılan evinin yanı başına çadır kurar ama yine de tapulu arazisini İsrail zulmüne teslim etmez. Onlar ölümün beşiğinde yaşayan murabıtlar (düşman saldırısından memleketini korumak için nöbet tutan kişi). Kendi ülke sınırlarınız içinde özgürce yaşayamadığınız bir yer düşünün. Burası kendi ülkenizde bir mülteci kampı ve kampın kısıtlı imkânlarıyla hayata tutunmaya çalışan bir halk. O halk öz yurdunda garip, öz vatanında parya(hor görülen, aşağılanan)? Onlar aksanın murabıtları kıble mescidinin kapılarında nöbet tutuyorlar her vakit ve haykırıyorlar işgalin soğuk yüzüne ?bu topraklar bizim!? diye? Kadim şehir Kudüs özgürlük savaşçılarını taşır göğsünde. Bu kutsal beldenin gerçek sahiplerinin önlerine duvarlar örseler de işgalin ele geçiremediği tek yer insanın vicdanıdır. Ortadoğu´nun açık ceza evi Filistin´de insanlık her gün yerle bir oluyor. Dünya´da akan kana bir bakın. Siyonizm var gücü ile Ortadoğu´da bütün planlarını ince ince işlerken, biz oyuna geliyor, birbirimiz ile savaşıyoruz. Şimdi Kudüs´te akan Müslüman kanı durmuyor ise bunun sebebi ne Amerika ne de İsrail. Köpek köpekliğini yapacak elbette. Bunun sorumlusu yattığı gaflet uykusundan bir türlü uyanamayan Müslümanlarıdır. Varoluş sebebini bilen her Müslüman kendine şunu sormalı; bugün değilse, ne zaman?

İslam´ın sancağını şahlandırmak boynumuzun borcu. Bu saatten sonra artık sadece kınamak bir işe yaramaz. Unutmayın ki bizler kınadıkça yok oluyoruz? Kudüs, İsrail´in mezarı olsun. Zalimler elbet yenilecekler ama önemli olan onların yenilmesinde bizim payımız ne kadar?

 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?