USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Vaktiniz Var Mı İnceliklere? Gülten Akın´a Vefa

09-11-2018

Kadın şairlerin az olduğu bir ülkede yaşarken, 4 Kasım 2015 Çarşamba günü kadın şair denince akla gelen en naif isimlerden ve Türkçenin incelikli şairi Gülten Akın 82 yaşında hayata ve bizlere veda etmişti.  Güz şiirinde ´Bu güz öleceğim bütün işlerimi bitirdim´ demişti öyle de oldu.

Cemal Süreya´nın deyişiyle:  ?Ümmüşşiiri? Yani şiirin annesini kaybedeli 3 sene oldu. Kanaatimce Türk şiirinin öz annesini kaybettik ama şairler ölür mü?   Ölmez!  Yalnız şiirleri öksüz kalır.

Onu tanımayanlar için hayat hikayesinden kısaca bahsedecek olursak, Gülten Akın, 1933´te Yozgat´ta doğdu. 1955 yılında A.Ü. Hukuk Fakültesini bitirdi.  1956´da evlendi, beş çocuk büyüttü. Avukatlık ve öğretmenlik yaptı. 1958-1972 arasında eşinin kaymakam olması nedeniyle Anadolu´nun çeşitli ilçelerinde yaşadı. 1972´de Ankara´ya yerleşerek Türk Dil Kurumu derleme ve tarama kolunda çalıştı. Kültür bakanlığı yayın danışma kurulu üyeliğinde bulundu. Demokratik kitle örgütlerinin yeniden kuruluşu çalışmalarına katıldı. İnsan hakları derneği, halkevleri, dil derneği gibi örgütlerde kurucu ve yönetici olarak görev aldı. Şiirlerinde toplumsal sorunlara da yöneldi. Gezip gördüğü yerlerden aldığı esinle zenginleşen ve coşkulu bir insan sevgisiyle yoğrulan şiiri, toplumsal sorunları, yaşam-halk ilişkisini öne çıkardı. 40 tane bestelenmiş, başka dillere çevrilmiş, ödül almış birçok şiiri bulunmaktadır.

Çoğu kişinin duymadığı ama tanıyanların bildiği bu güzel insan, Türk şiirinin uzun zaman, tek kadın şairi olarak kalabilmeyi başarabilmiş en büyük kadın şairiydi.  Kadından iyi şair olmaz,  denilen bir dünyada,  bu tezi çürütmüş;   sayesinde edebiyatımızdaki ikinci yeni akımına kadın eli değmiştir. Kadın olmanın duyarlığını,  ikinci Yeni´nin imgesel zenginliğiyle birleştirmeyi bilmiştir.  Gülten Akın bizim şiirimizde çıtayı yüksekte tutmuş, sağlam ve derin şiirler yazmış, poetikası ve istisna bir yeri olan şairlerdendir.

Okunacak,  sevilecek o kadar çok şiirleri var ki?

Herhangi bir şiirini okuduğunuzda bu şiiri aşık bir kadın yazmıştır, dersiniz. Mekanik bir dil kurmadığı şiirlerinde; acıları, sitemleri,  sevgiyi,  anlatamadığınız hisleri, en ince, içten,  cesur ve en güzel haliyle bulursunuz. Hayatımız gibi sahici olan şiirlerinde;  dünyayı,  aşkın ruhunu, sevmeyi, sevilmeyi, yalın ve usûlünce kadın gözünden ve şiirin kadın incelikli yüreğinden görürsünüz.   Şiirin zarif ve yüz yıllarca unutulmayacak olan kadın kalemi Gülten Akın,  şiir yazma konusundaki cesaretiyle pek çok kadın şaire yol açmış,  kökü derinlerde bir ağaç olarak gölgesi bile tüm şairlere yetecektir.

 ?Şiir bizim eski suç ortağımız /  biz ne işledikse onunla işledik.?

Diyen şair,  şiire bakış açısını şöyle anlatır:

?Bir geyik avıdır şiir. Şiir yazmak geyik avlamaksa eğer, öldükten sonra avlanmalı geyikler. Yani yaşananlar soğuduktan sonra yazılmalı. Hayatı yok etmedikçe şiiri var edemezsiniz. Yaşamdaki o canlılığı, kımıldayan şeyi yok edeceksiniz; öbür alanda var etmek için.

Hem genç bir kadınken, herkes sizin gizlerinizi merak eder. Bu yüzden bugüne kadar gizlerimi hep sakladım, bunu savundum. Zaten giziniz olmazsa yazamazsınız. Ama şimdi ipuçları vermeyi yeğliyorum, çünkü geyikler çoktan öldü.?

Birçok genç kızın,  kadının şairidir o.

Şairane yüreklere has muhteşem dizesinde:

?Ah, kimselerin vakti yok durup ince şeyleri anlamaya? diyerek, ince şeyleri anlamayanları bile incitmemiştir.

Şimdi ince düşünmeye niyet ettiğinde daha bir iyi anlıyor insan bu dizeleri. Dar zamanları,  ince şeyleri,  yazın bittiğini, yağmurda üşüyen ıslak serçeleri,  yüksek kurulan evleri, hüznün kırılgan notalarını, yitip gidenleri, kalanların çaresizliğini onun dizelerinde daha iyi idrak edebiliyor insan.

Şimdi durup ince şeyleri  anlama  vakti  geldi  demek  ki?.

Ona veda etmenin de en güzel yolu elbette satırlarını okumaktır.

 ?´beni sorarsan,

kış işte

kalbin elem günleri geldi

dünya evlere çekildi, içlere

sarı yaseminle gül arasında

dağların mor baharıyla

sis arasında

denizle göl arasında

yanımda kediler, kuşlar

fikrimden dolaşıyorum´´

??..

?´Yalnızlık çekilmez bu vakit

Delirdi denizde yosun, çayda balık

Gel artık...´´

???

?´Ben yalnızlığımı gözlerim gibi taşıdım / unutmak olmazdı unutmadım"

??..

?´bu perişan halime sebeptir

senin unutmuşluğunu

affetmeyeceğim´

 

"durdun

söylenmemiş, anlatılmamış, söylenememiş olanı

anlaşılır kıldı duruşun"

"Hiç kimse ağlamıyor artık özlerken.? 

??..

?´Yaşamak öyle güzel öyle derin

Bir dostun sıcacık merhabasında

Yürekten gülüşünde

Yaşamak güzel şey

Ellerin sevdiğinin ellerinde

Gözlerinde sevgi dolu bakışlar´´

??..

?´seni sevdim,

seni birdenbire değil,

usul usul sevdim.

"uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil

nasıl yürür özsu dal uçlarına

ve günışığı sislerden düşsel ovalara

seni sevdim.

artık tek mümkünüm sensin.´´

??

?´kestim kara saçlarımı n´olacak şimdi

bir şeycik olmadı - deneyin lütfen -

aydınlığım deliyim rüzgârlıyım

günaydın kaysıyı sallayan yele

kurtulan dirilen kişiye günaydın

 

şimdi şaşıyorum bir toplu iğneyi

bir yaşantı ile karşılayanlara

gittim geldim kara saçlarımdan kurtuldum.´´

Seni hep bu dizelerinle anımsadım ve hep anımsayacağım inceliklerin şairi olan şiir kadın. İçimden bir parça alıp götüren ve saçlarımı kestirmeme sebep olan, aklımı ve yüreğimi kuşatan dizelerini tekrar tekrar okuyup seni ve içimdekileri hep yaşatacağım.

Bu dünyaya kadın, şair ve şiir  -iç içe- çok güzel yakıştın. Ruhun şad olsun.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?