ADEM NALBANT
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Kanal A’da yayınlanan Türkiye’nin Seçimi programında Fatin Dağıstanlı’nın konuğu oldu. Karamollaoğlu dış politikadan, ekonomiye, Madımak olayından ülke ve dünya gündemine ilişkin birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
MADIMAK OLAYI
Madımak olaylarıyla ilgili kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir dille reddeden Karamollaoğlu, ‘Bu konuda derinlemesine araştırma yapıldığı kanaatinde değilim. Emniyetin de istihbaratın da böyle bir araştırması var mı bilmem. Orada gündeme getirilen konulardan birisi, ‘Gazanız mübarek olsun’ dedi. Otelin önünde halkı kışkırttı’ Şimdi böyle bir şey yok. Orada zaten gazanız mübarek olsun diyecek bir durum yok. Neyin gazası mübarek olacak. Bu otelle ilgili yangının çıkmasından oradaki olaylardan en az 3-4 saat önceki bir hadise. Külliyen yalan. Böyle bir şey yok’ dedi.
Karamollaoğlu ayrıca olayların olduğu günün ertesinde de bazı gazetelerde algı operasyonu yürütülerek kendisine suç isnat edildiğini dile getirerek, ‘Onun arkasından bana karşı bir kampanya başlatıldı’ diye konuştu.
Madımak olayının olduğu 1993 yılında kafa karıştıran bazı hadiselerin de yaşandığına dikkat çeken Temel Karamollaoğlu, ‘Zaten karışık bir yıl. Özal’ın vefat ettiği Bitlis Paşaya suikast düzenlendiği, Uğur Mumcu’nun katledildiği o yıl karışık. Birileri Türkiye’yi karıştırmaya çalışıyor belli. Birden bire Sivas’ta 10-15 yabancı televizyon ekibi belirdi. Bunlar ne kadar çabuk geldiler insan hayret ediyor’ ifadelerini kullandı.
Bu olayların yaşanmasında iki temel sebebin olduğunu vurgulayan Başkan Karamollaoğlu. ‘Birincisi Sivas’ı Refah Partisi’nin kazanmasını belli çevreler hazmedemedi. İkincisi de Sivas’ta bir Sünni alevi çatışması meydana getirmeye çalıştırlar. Kesinlikle bunda muvaffak olamadılar. Burada bir üst akıl var gibi görünüyor’ dedi.
Karamollaoğlu FETÖ konusuna da değinerek, ‘Türkiye’nin hayır kanallarını kuruttular. Maalesef okullarıyla müesseseleriyle biz varız başkası yoktur diyorlar. Böyle iş olmaz. FETÖ’cüler bizimle çalışamaz bizim teşkilatlarımızda yer alamazlar’ şeklinde konuştu.
DIŞ POLİTİKA
Dış politikaya ilişkin görüş ve eleştirilerini de dile getiren Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu şunları söyledi:
‘Milli Görüş olarak bizim temel ilkelerimiz var. Biz İslam Birliği’nin barışın tesisi için elzem olduğuna inanıyoruz. Avrupa veya Amerika ile bu barış sağlanamaz. Biz bizi bölüp parçalamak isteyen Ortadoğu’da haritalar çizenlerle stratejik müttefik olamayız diyoruz. Şu anda hükümet bundan şikayetçi. Kim bunlar Amerika ve İsrail. Biz ahlaki ve manevi değerleri ihya edebilmek için çok ciddi bir gayretin içerisine girmeliyiz. Biz buna bizim gibi inanan topluluklarla bir araya gelmeliyiz. Geçmişten bu yana İslami değerlere sahip olan toplumlar. Biz ezilen ve sömürülen bütün ülkeleri kucaklayalım istiyoruz. Bunu gerçekleştirebilmek için ekonomik yönden güçlü olmalıyız. Ancak ekonomik yönden büyük olmak değil.’
EKONOMİ
Türkiye ekonomisinin iyiye gitmediğini savunan Karamollaoğlu, şöyle devam etti:
‘Obezite hastalığına yakalanmış bir ekonomi güçlü bir ekonomi değildir. Rakamları büyüktür. Ama etkisi yoktur. Ülkede siz sadece altyapıya üstyapıya hizmet alanlarına yatırımlarda ağırlık verip üretimi geriye bırakırsanız hapı yuttunuz demektir. Sanayi, maden, tarım ve enerji bütün bunlar temeldir. Enerji alanında adımlar atılıyor. Ancak diğerlerinde bir şey yok. (Batıyor mu Türkiye?) Çok ciddi bir darboğaza doğru gidiyor. Neden? Hükümete de söylüyoruz. Temelde şu var. Her ülkede üretim ekonomiyi ayakta tutar. Ancak üretim yeteri seviyede değil.’
İÇ GÖÇ
Türkiye’de çok ciddi bir iç göç yaşandığını kaydeden Karamollaoğlu, bunun sebebini de yanlış ekonomik politikalara bağlayarak, ‘ Samsun’dan İskenderun’a bir çizgi çizin onun doğusunda insanlar azaldı iyice. Sivas benim memleketim. Bir zamanlar 450 milletvekilinin içinde 9 milletvekiliyle yüzde 2 ile temsil edilirdi. Şimdi 550 milletvekilinin Sivas’ı temsil eden milletvekili 5. Yüzde 1’lerin altına düştü’ dedi.
BAŞKANLIK SİSTEMİ
Karamollaoğlu başkanlık sistemine ilişkin görüşlerini de aktararak şu ifadelere yer verdi:
‘Biz başkanlık sistemine prensip olarak karşı değiliz. Ancak bizim de bir başkanlık sistemi düşünüldüğü zaman bütünüyle düşünülmesi. Meclisin ne olacağız, adalet mekanizmasının nasıl çalışacağı, meclisin hangi görevi başkanın hangi görevi olacağı kim kimi nasıl denetleyeceği bunların hepsinin bilinmesi lazım.
ADALET SİSTEMİ
Hukuk kimsenin emrinde olmamalı. Ne meclisin ne de başkanın. Dışarıdan emir alarak icraat yapan, karar veren bir hukuk sistemi adil olamaz. Bugün söylediğimiz bu söylemleri biz 40 yıldır tekrar ediyoruz. Dünyada ve Türkiye’de de barış ancak bu şekilde sağlanabilir. Türkiye ancak böyle kalkınabilir. Bizim söylediğimiz bu.’
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN
‘Cumhurbaşkanı Erdoğan sizin için ne ifade ediyor’ sorusuna ise Karamollaoğlu, ‘Erdoğan bizim kardeşimiz. Geçmişte biz beraber siyaset yaptık. Ancak belli bir noktadan sonra yol ayrımına geldik’ diye konuştu.