Fatih TABUR
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Kulübü tarafından ?Toplumsal Bir Sorun Olarak Afetler ve Afetler İle Mücadele? konulu konferans düzenlendi.
Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu´nda düzenlenen konferansa Afet ve Acil Durum (AFAD) İl Müdürü Nazif Ekinci, AFAD Şube Müdürleri Alparslan Güler, Ahmet İnan, Sosyoloji Bölümü öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Saygı duruşunda bulunulmasının ardından okunan İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını Sosyoloji Kulübü Başkanı Mustafa Seçkin gerçekleştirdi.
Kulüp Başkanı Seçkin, ?Kulübümüz, gerek söyleşiler ve panel gerekse doğa yürüyüşleri, spor faaliyetleri, turnuvalar gibi sosyal faaliyetler düzenlemektedir. Bugün beşincisini düzenlemiş olduğumuz sosyoloji söyleşileri kapsamında önceki söyleşilerimizde olduğu gibi kurumsal bir problemi uzmanlarından dinleyeceğiz? dedi.
AFAD Eğitim Şube Müdürü Ahmet İnan ise ?Afetler hayatımızın bir gerçeği. Bunu herkes biliyor. Afetlerle iç içe yaşamak zorundayız. Afetin nerede, ne zaman, hangi büyüklükte, nasıl olacağını bizler bilemiyoruz. Onun için bizler AFAD olarak en büyüğünü hesap ederek ?Beklenmeyene hazırlıklıyız´ sloganıyla yolumuza devam ediyoruz. Her zaman dediğim gibi en büyüğüne hazırlıklı olmalıyız. Bu anlamda da toplumun çekirdek kısmından ailemizden başlayarak olması gerekiyor? diye konuştu.
İnan´ın ardından konuşan AFAD Yönetim Hizmetleri Şube Müdürü Alparslan Güler de ?Gerek fay hatlarının üzerinde olması dolayısıyla gerekse kaya düşmeleri, çığ düşmesinden kaynaklı afetlerin oldukça yoğun olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Bunun yanında, sanayi kazaları dediğimiz kazalarla insan kaynaklı kazalar da sıkça yaşanıyor? ifadelerini kullandı.
AFAD İl Müdürü Nazif Ekinci de ?Avrasya plakası dediğimiz zaman Asya ile Avrupa´yı içine alacak şekilde veya Arap Yarımadası dediğimiz zaman bütün Arap ülkelerini içine alabilecek büyük bir kara parçasını söylüyoruz. Bu kadar büyük bir kara parçasını hareket ettirebilecek enerjiyi şöyle bir hayal ediniz. Daha iyi bir şekilde anlaşılabilmesi için şöyle bir örnek vereyim. 7,4 şiddetindeki Marmara depreminde açığa çıkan enerjinin yıkım gücü on tane 10 kg atom silahının yıkım gücüne eşittir. 100 bin ton dinamiti patlattığınız zaman elde edeceğiniz yıkım 7,4 şiddetindeki bir depremi tarif ediyor. Türkiye Avrupa´nın en çok deprem riski taşıyan ülkelerden birisidir. Bu gerçeği değiştiremeyiz. Yapacağımız tek bir şey var; doğal afetlerle iç içe yaşamayı öğrenmemiz lazım. Afet öncesinde ve afet sonrasında sırasında ve sonrasında neler yapmamız gerektiğini çok iyi öğrenmemiz lazım. Deprem dalgaları olan P ve S dalgasının birleştiği an binalar için en tehlikeli an. Bununla nasıl baş edebiliriz; bir, yerleşim birimlerimizi doğru seçeceğiz. İki, uygun zemine uygun yapı inşa edilmeli? şeklinde konuştu.