MERSİN
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "Birileri ´Cumhurbaşkanı partili olur mu?´ diyor. Atatürk´ün partisi vardı. Hem parti başkanıydı hem cumhurbaşkanıydı. İsmet İnönü´nün, Bayar´ın hem partisi vardı hem cumhurbaşkanıydı. O zaman ´40, 50 yıl önceki modele niye dönüyorsunuz, bu örnekleri niye veriyorsunuz?´ diyorlar. O zaman biz de diyoruz ki ´Fransa´ya bakın, şimdiki devlet başkanı, Sosyalist Parti başkanı.´ Fransa´da devlet başkanı, bir parti başkanı oluyor. Türkiye´ye gelince niye olmasın?" dedi.
Yılmaz, partisinin İl Başkanlığınca Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı´nda gerçekleştirilen Mart Ayı Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı´nda yaptığı konuşmada, salondaki kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü´nü kutladı.
Kadınlar olmasa hayatın devamını sağlayabilmenin mümkün olmadığını belirten Yılmaz, "Divan Başkanımız ´Kadın için hayat şart, devlet için insan şart.´ dedi. Dolayısıyla da insanı da devleti de sağlayan kadınlarımızdır. Allah ömürlerini uzun eylesin, basiretlerini, dirayetlerini güçlü eylesin çünkü bir toplumda kadın hak ettiği yere gelirse o toplum da istenilen yere gelir. Ondan hiç şüpheniz olmasın." dedi.
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan´ın Mersin milletvekili olduğunu anımsatan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Geçen yıl ilave ödenekle 20´ye yakın okul için bütçe ayırdı ve Milli Eğitim Bakanlığına gönderdi sadece Mersin´e okul yapılabilmesi için. Hiçbir ile yapılmadı bu. Dolayısıyla Mersin´in eğitimle ilgili her ne problemi varsa Başbakanımızın da talimatı var. Allah nasip ederse önümüzdeki süreç içerisinde çözeceğiz. Çözülemeyecek hiçbir problem yok. Yeter ki biz bir, beraber, kardeş olalım. Birliğimizi, beraberliğimizi artıralım çünkü AK Parti´nin gücü Türkiye´nin gücü demektir. Tarihin hiçbir döneminde böyle bir partiyle bir ülkenin kaderi kesişmemiştir. Bir ülke ile bir partinin kaderi bu kadar çakışmamıştır çünkü 7 bölgede birinci olan parti AK Parti´dir."
Yılmaz, 16 Nisan´da gerçekleştirilecek halk oylamasına da değinerek parti veya kişi için değil, millet ve ülke için bir anayasa değişikliği getirdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ni anlatan Yılmaz, "Yani başbakanlıkla cumhurbaşkanlığı birleşiyor. Devletin başında mevcut anayasaya göre cumhurbaşkanı var. Cumhurbaşkanını başbakanla birleştireceğimize doğru olanı yaptık başbakanlığı cumhurbaşkanlığına taşımış olduk. Yasama da yürütme de doğrudan millet tarafından belirlenecek bunu yapınca." dedi.
"ATATÜRK´ÜN PARTİSİ VARDI"
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´nde en büyük denetimi milletin yapacağını ifade ederek bunun çok önemli olduğunu aktardı.
"Millet, kendi denetiminden geçmeyecek cumhurbaşkanını bir sonraki seçimde yolun dışına taşır." diyen Yılmaz, geçmişte bazı hükümetlerde bunun örneklerinin yaşandığını hatırlattı.
Yeni anayasayla birlikte cumhurbaşkanının yetkisi olduğu kadar sorumluluğunun da olduğunu vurgulayan Yılmaz, bunun bir hukuk devletine daha uygun olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, cumhurbaşkanının partisiyle ilişiğinin kesilmesi zorunluluğunun da değişiklikle birlikte kaldırılacağına işaret ederek şunları kaydetti:
"Birileri ´Cumhurbaşkanı partili olur mu?´ diyor. Atatürk´ün partisi vardı. Hem parti başkanıydı hem cumhurbaşkanıydı. İsmet İnönü´nün, Bayar´ın hem partisi vardı hem cumhurbaşkanıydı. O zaman ´40, 50 yıl önceki modele niye dönüyorsunuz, bu örnekleri niye veriyorsunuz?´ diyorlar. O zaman biz de diyoruz ki ´Fransa´ya bakın, şimdiki devlet başkanı, Sosyalist Parti başkanı.´ Fransa´da devlet başkanı, bir parti başkanı oluyor. Türkiye´ye gelince niye olmasın? Bunun hukuk devletine aykırı düşen bir yönü olur mu? Olmaz. Trump, yeni ABD başkanı. Hangi partiden? Cumhuriyetçi Parti´den. Obama, Demokrat Parti´dendi. Hillary Clinton da Demokrat Parti´dendi ve başkanlık için adaylık kampanyası yaptı. Obama, ABD başkanıyken Clinton´un mitingine katılarak ´Oy verin´ dedi. Demek ki bir insanın parti üyesi olması, parti mitingine katılması hukuk devletinde engel değil. Siyasete üye olmak kötü bir şey mi kardeşim? Siyaset, milletin taleplerini yönetim kademesine taşımadır."