Ayşe KUŞKAYA
Sivas’ta 5 yıldır arıcılık işi ile ilgilenen ve emekli askeri personel olan Murat Çamcı, arıcılığa ve bal üretimine dair önemli açıklamalarda bulundu. Arıcılığa dair merak edilen detayları paylaşan Çamcı, yapmış olduğu bilgilendirmelerin ardından; arı popülasyonunda ki görülen azalmalar konusunda Sivas’ın ne durumda olduğunu, kuraklığın arı yetiştiriciliğini ne derecede etkilediğini, geçen seneye oranla rekolte beklentisini, arılarında şeker kullanıp, kullanmadığını, kaç çeşit arı olduğunu, kışın arıların nasıl hayatta kaldığını, arıların ortalama ömürlerini ve bal fiyatları ile ilgili olarak yönelttiğimiz sorulara da cevap verdi.
Önceki mesleğinde askeri personel olduğunu ve emekli olmasının ardından çocukluk hayali olan arıcılık sektörüne yöneldiğini belirten Murat Çamcı, arıcılığın çocukluk hayali olduğunu ve bu hayali, emekleri sonucu gerçekleştirdiğini söyleyerek, “Arıcılık benim çocukluk hayalimdi fakat ben askeri personel olarak 25 sene bir hizmet yaptım. Emekli olunca çocukluk hayalimi gerçekleştirmek istedim. Kendi balımı kendim üreteyim düşüncesiyle önce 2 kovanla başladım sonra günden güne arttı. 3 Çeşit arı oluyor. Şuanda 35 kovanım var ve 5 yıldır bu işi yapmaktayım” dedi.
“BU İŞİ SEVMENİZ LAZIM”
Arıcılık işinin meşakkatli bir iş olduğunu dile getiren Çamcı, bu işin sevilerek yapılması gerektiğini söyleyerek, “Sevmezseniz her işte olduğu gibi bu işte de başarılı olamazsınız. Arı iğnesi olan bir canlı, soktuğu zaman canınızı acıtıyor. Bunlara tahammül edebilmek için bu işi sevmeniz lazım” şeklinde konuştu.
ARI POPÜLASYONU TEHLİKEDE!
Arı popülasyonunda bir azalış olduğuna değinen Çamcı, bu sene arı kayıplarının arttığına dikkat çekerek, bu azalışın tarımsal ilaçlamalar ve bilinçsiz tarım yapılması ile birlikte arıcıların baş belası olan varova hastalığından kaynaklandığını ve arı kayıplarına neden olduğunu belirtti.
YÜKSEK REKOLTE BEKLENİYOR
Geçen seneye oranla yüksek rekolte beklediklerini belirten Çamcı,“Geçen sene mevsim güzel başlamıştı fakat aşırı yağış oldu. Sivas için bal akım zamanı 20 Haziran – 15 Temmuz tarihlerinde oluyor. Geçen sene bu tarih aralığında çok yağış oldu ve arılar dışarı çıkıp bal getiremedi. Yağıştan kaynaklı çiçeklerdeki nektar yağış sonrası toprağa aktığı için bu nektarı kovana taşıyamadı bu nedenle geçen sene rekolte düşüktü fakat bu sene yağışlarda güzel olursa rekolte beklentimiz yüksek” dedi.
“ŞEKER KATILDIĞI ZAMAN ŞİFA ÖZELLİĞİ KAÇMIŞ OLUYOR”
Arıların bal akım zamanından 15 gün öncesine kadar düzenli beslendiği ve Haziran ayı başında besleme yapılmadığı ve bu nedenle balın şekersiz olduğunu dile getirerek, “İnsanlar şifa bulmak için bal alıyorlar ama içerisine şeker katıldığı zaman şifa özelliği kaçmış oluyor, daha zararlı bir hale geliyor” şeklinde konuştu.
“ŞİFADAN ÇOK ZARAR ALMIŞ OLUYORLAR”
Piyasada satılan ucuz balların şifadan çok zarar getirebileceğine değinen Çamcı, “Piyasada 100 liraya da bal var 200 liraya da bal var fakat bunları bizim ürettiklerimizle kıyaslamamak lazım kalite çok önemli bunu genelde hastalar şifa niyetiyle alıyorlar ama ucuz olsun diye piyasada satılan düşük fiyatlı bal alanlar şifadan çok zarar almış oluyorlar. Geçen sene balın kilosunu 300 liradan verdim fakat bu sene 500 liradan başlar diye tahmin ediyorum ”dedi.