USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Hayvanları Sevmeyen İnsanları Sevemez

Hayvanları Sevmeyen İnsanları Sevemez

Hayvanları Sevmeyen İnsanları Sevemez
30-11-2022 07:00
Google News


Örtülüpınar Mahallesi'nde faaliyet gösteren  Beta Akvaryum'un işletmecisi emekli öğretmen Oktay İçen ile röportaj gerçekleştirdik.  Evde hayvan beslemenin yararlarına değinen İçen, küçük bir akvaryumun iyi bir ruh doktoru olduğunu söyledi. Hayvan sevgisinin küçük yaşlarda öğrenilmesi gerektiğini ifade eden İçen, “Hayvanları sevmeyen insanları sevemez” dedi.

Hayrullah AĞKAŞ

Emekli öğretmen olan ve şu anda da Beta Akvaryum'un işletmecisi olarak hizmet veren Oktay İçen, hayvana şiddet olaylarının arttığı son günlerde hayvan sevgisine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Çocuklara sevginin küçük yaşlardan itibaren kazandırılması gerektiğini kaydeden İçen, akvaryum ve evcil hayvanların bakımına ilişkin de bilgiler verdi.

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Oktay İçen. Emekli öğretmenim. 30 senedir bu işi yapıyoruz. “Sivas'ta bu işin en güzelini yapacağız” diye açtık. Ve en güzelini de yaptık yani vatandaşımıza, Sivas halkımıza en güzel şekilde bu hizmeti sunmaya devam ediyoruz. Vatandaşımızın bütün sıkıntılarını, hayvanların bakımlarını, her türlü ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. “Bu işin uzmanıyız” diyebiliriz.

Birinci kuralımız müşteri velinimetimizdir. Yani müşteriye karşı saygı, hoşgörü olmadığı müddetçe hiçbir şeyin olacağını zannetmiyorum.

Müşteri gelir, sorusunu sorar, alacağı şeyi söyler bizler de elimizden geldiği kadar gereken üslubu, güzelliği o müşterimize, o insanlara sunmaktan gurur duyuyoruz ve kıvanç duyuyoruz. Yani sordukları soruları, alacakları hayvanı sağlıklı yaşatabilmeleri konusunda vatandaşlara teker teker izah ediyoruz. Yani çocuk da gelse aynı yetişkin insan da gelse aynı işlemi görüyor.

Burada hangi hayvanlar var?

Burada her türlü balığımız, kaplumbağamız, ördeğimiz, küçük ada tavşanlarımız, papağanlarımız var; muhabbet kuşlarının kralı var konuşan türden. Bülbüllerimiz var, kanaryamız var. Olmayan şey pek nadir. Diğer mesela süs hayvanları olarak terrier, kaniş cinsi köpekleri de sipariş üzerine getiriyoruz.

Her petshop güvenilir mi?

Tabi iş bilenin kılıç kuşananın diyorum. Vatandaşımız da bu konuda bilinçsiz. Adam yeni işe başlıyor. Mesela bir kavanoz alıyor direkt çeşme suyunu koyuyor, balığı gönderiyor. Balık ertesi gün ölüyor. Tekrar geliyor vatandaş “Niye öldü?” diye. İşte vatandaş bunu bilmeden yaptığı için sormuyor da şimdi soracaksın ki biz de cevap verelim. Öğretmen soruyu sormadan öğrenciden cevap alamaz. Yani her şeyin bir kuralı vardır. Sivas halkına sorun Sivas'ta “Beta Akvaryum kalitedir” derler.

Balık ve kuşların bakımlarıyla ilgili püf noktalar nelerdir?

Birinci püf nokta; buradan hayvanı alan vatandaşın satıcıya sorması lazım. “Buna nasıl bakacağız?” demesi lazım.  Müşteriye “Bunun özel ilaçları var, bu ilaçları kullanmak zorundasınız” diyorum, müşteri “Boş ver” diyor.  İki gün sonra balık ölüyor, kuş ölüyor. Kaplumbağa mesela. “Vitamini var, sertleştiricisi var, bunlar lazım” diyorum kaplumbağa alan vatandaşa, “Aman boş ver” diyor. Ondan sonra da pürüz çıkıyor. Şimdi balığın yemini kaplumbağa yemez, kaplumbağanın yemini de balık yemez. Tavşanın yemi ayrı. Muhabbet kuşunun yemi ayrı, papağanın yemi ayrıdır. Banyosu var, ihtiyaçları var. Aynı insanlar gibi yani. O ihtiyaçlardan da hayvanları mahrum etmememiz lazım. Öbür dünyada hangi hayvanı alıp baktıysanız onun mükafatını zerre kadar da olsa göreceksiniz. Vatandaşa “Sprey alacaksın kardeşim” diyorum, “Aman boş ver, suyla yaparım” diyor. Hangi hayvan olursa olsun suyun içine girdiği zaman soğuk algınlığı, astım olur; ölür. Maşa dururken elini yakıyorsun. Yani az paradan kaçıyorsun bu sefer de hayvanı öldürüyorsun. Bunun da bir sorgusu var yani. Öyle hayvanı alıp götürüp istenilecek, dikkat edilecek konuları bertaraf ettiğiniz zaman kesinlikle Cenab-ı Allah onu sizden soracak ama bunların yanında bilinçli, tecrübeli, kültürlü vatandaşlarımız da var. Akvaryum alacak vatandaşlarımız önce gelecek. Akvaryum güzelce düzülüyor. Akvaryumun içerisine filtre konuluyor. Filtre nedir? Suyu temizleyen araçtır. Kumu güzelce yıkanıyor, güzelce seriliyor. Aksesuar konuluyor. Kapağına istenilirse lamba takılıyor. Gece mesela seyretmesi açısından lambaları taktığınız zaman çok güzel bir görüntü verir. Şunu da aktarıyorum bir eğitimci olarak; küçük bir akvaryum iyi bir ruh doktorudur. Kesinlikle günlük stresinizi, sıkıntılarınızı bertaraf eder. Bunlar yapıldıktan sonra su olayına geliyoruz. Su dinlenmiş su olacak. Direkt çeşme suyu olduğu zaman balık yaşatamazsınız. Suyu doldurduktan sonra zaten içindeki o filtre teknolojisi artık hem hava veriyor hem de temizliyor. Aylarca, yıllarca kesinlikle o suyu değiştirmek gerekmiyor. O filtre temizliyor. O filtrenin içerisinde süngeri var ayda bir o süngeri çıkarıyor, güzelce yıkıyor, tekrar takıyor. Yapacağı işlem bu. Ondan sonra da gelip balıklarını seçiyor, hangi balığı besleyecekse. Ondan sonra ilaçları var. Dezenfektesi var, kloru var. Zaten balık 2 türlü hastalığa yakalanır. Benek hastalığı, mantar hastalığı. O ilaçları da almak zorundadır vatandaş. Ayda bir o ilaçlardan 10 damla o suya damlattığınız zaman problem bitiyor. Aylarca yıllarca o balık yaşamını idame ettirir.

İşlerin durumu nasıl şu anda?

Allah'a hamd-ü senalar olsun rızkı veren Cenabı Allah'tır. Cenabı Allah çalışana veriyor. Peygamber Efendimiz “Ticaretle uğraşın ve cesur olun” buyuruyor. Yani rızkın 10'da 9'u ticarettedir. Ben “İş yoktur” diye bir üslubu kesinlikle kabul etmiyorum. 26 sene öğretmenlik yaptım. Hem öğretmenlik yaptım hem bu işi yaptım. Çalıştım, çabaladım. Sivas halkı çok tembel. Esnaf olarak diyorum. Sabahleyin erken açmıyor dükkanını; bu birinci konu. İkincisi akşamleyin bir işimiz oluyor, dükkan kapalı. 6 buçuk, 7'de dükkanı kilitliyor. Böyle esnaflık olacağını ben zannetmiyorum. Sabah erken kalkıp 'Bismillahirrahmanirrahim” diyerek iş yerinin kapısını açacak. Kapıyı açtıktan sonra da güzelce temizliğini yapacak, müşterisini bekleyecek. Ondan sonra bir de bakıyorsun ki müşteri geliyor ve o günkü ihtiyacını alıyor.

 

Sivas'ta esnaf olmak nasıl?

Esnaflık başlı başına bir sanattır. Esnaflık geniş açıdır. Geniş açıdan almak lazım. Yani bir işe başlamak o işi bitirmek demektir. “Ben bu işi başaracağım” dedikten sonra başarmamak mümkün değildir. İnsanda kabiliyet olacak, çalışma azmi olacak. Bir de müşterisine karşı saygılı olacak, hangi iş olursa olsun. İnsanların ihtiyacı neyse o ihtiyaçlarını karşılamak için elinden geleni sarf edecek. Sivas'ta biliyoruz vatandaş alışveriş yapsın-yapmasın özellikle de yapmadığı zaman arkadan laf oluyor, söz oluyor. Bunlar esnaflığa yakışacak bir durum değildir.

 

En çok hitap ettiğiniz müşteri kesimi kimler? En çok tercih ettikleri hayvan hangileri?

Bizimki biliyorsunuz zevk işi. Türk halkı zevkine düşkün bir millettir. 5 yaşındaki çocuktan tut 80 yaşındaki dedelerimiz, ninelerimiz bile gelip bizden muhabbet kuşu da alıyor, balık da alıyor; ihtiyacını gideriyor. Bizim işimiz yaz-kış küçükten büyüğe kadar hitap eden bir iştir. Hayvanları sevmeyen insanları sevemez. Türkiye'mizin birinci meselesi de bu yani. Zaten hayvanı seven insan insanlara o sevgiyi aynen aksettiriyor fakat hayvanı sevmeyen bir insan da bir başka insanı hor görüyor, kalbini kırıyor. Önce buradan başlamalı yani sevgiden, hayvan sevgisinden başlamalı. İnsan insana silah çekmemeli. Bu sevgiyi çocukken verebilmeliyiz. Bugünün küçüğü yarının büyüğüdür. Çocuklarımıza bu sevgiyi aşıladığımız zaman ileride inşallah bunun meyvelerini bizler aynen yiyeceğiz. Neden? Çünkü ağaç yaşken eğilir. Kesinlikle o çocuğa o sevgiyi, o hoşgörüyü verdiğimiz zaman insanlara daha saygılı, daha sevgili oluyor.

Krizin etkisini yaşadınız mı?

Kriz Türkiye'nin her kesimine aynen intikal etti. Çünkü dünyayı etkileyen bir kriz Türkiye'yi de etkiledi, bizleri de etkiledi. Vatandaş bu konuda muzdarip. Bir de vatandaşın cebinde olmazsa bize intikal etmiyor. Çünkü zevk işi olduğu için vatandaş önce karnını doyuracak, acil ihtiyaçlarını alacak ondan sonra geriye kalan şeylerle zevk işini halletmeye çalışacak. Yine de kendi yağımızla kavrulmaya gayret ediyoruz. Bir şikayetimiz yok. Ekonomik sıkıntı ve olumsuz sonuçları var muhakkak.

Sivas'ta yaşayan biri olarak bunun dışında ne gibi sıkıntılar var Sivas'ta size göre?

Sivas'ta her şeyden ziyade, her şeyden önce ilim eksikliği var.

Cenabı Allah Ayeti Kerimesi'nde şöyle beyanda bulunmuş: “Yarabbi senden önce faydalı ilim, bol rızk ve her türlü hastalığa karşı şifa istiyoruz.”

İlim her şeyin başıdır. İlk öğretmenimiz Peygamber Efendimizdir. İnsanlar da altyapı olacak, genel olarak söylüyorum. Türkiye'nin 81 vilayeti için temel yapı olacak. Temel yapı bilgiden geçer, görgüden geçer, kültürden geçer, anlayıştan geçer. Yani bunlardan yoksun bir toplum yıkılmaya mahkumdur. Yani temel ne kadar sağlam olursa istediğiniz kadar o binanın üzerine bir şeyler koyun, o binada sarsılma, yıkılma olmaz. Yani binanın sağlam olması ilime dayalıdır, altyapı olacak efendim.

Eğitim sıkıntısı var diyorsunuz yani?

Eğitim sıkıntısı var Türkiye'de. Acilen bu konunun çözülmesi gereklidir. Yani ilkokuluna bakıyorsun sıkıntı var, ortaokuluna bakıyorsun sıkıntı var, lisesinde var, üniversitesinde var. Var da var... 4 çocuğum var hepsini de okuttum. Bir kızım işletme mezunu, ikinci kızım bilgisayar muhasebe mezunu, üçüncü kızım güzel sanatlar lisesini bitirdi. Oğlum da Ankara Başkent Üniversitesi'nde Türkçe Öğretmenliğini bitirdi. Şimdi çocuk anne ve babanın temsilcisidir. Anne ve babayı bu dünyada da öbür dünyada da yüceltecek Allah'u Teala'nın o güzel cennetine sokacak o yetiştirdiği evlattır. Evlat yetiştirmek, o çocuğu ilimle, irfanla, kültürle yoğurup topluma kazandırmak biz anne babaların görevidir. Eğitime değer vermeyen bir toplum kim olursa olsun batmaya mahkumdur. Eğitim ailede başlar, okulda bütünlenir. Çocuk ailede bir şey görmüyor, anne-baba arasında diyalog yok, sevgi yok, saygı yok, hoşgörü yok. O çocuk okula gitse ne yapacak. Eğitim ailede başlar, öğretmenin dirayetinde perçinlenir ama öğretmenin karşısında çocuk gelir, oturur, kafası evdedir. Anne ve babanın sıkıntısı içerisindedir. Anne ve babadan sevgi görmez, şefkat görmez, ilgi görmez. Kafasına göre çocuk der ki “Öğretmenim güzel söylüyor da ben bu ilgiyi, alakayı, güzelliği evde annemde babamda göremiyorum ki...” Kendi kendine ortada kalır yani. Şöyle ki yüz evin analizini yapın. Yüz tane eve gidin. Bunun seksen tanesinde sorun vardır. Çünkü Allah'u Teala'nın o güzel ipini bu toplum, bu insanlar kaybetmiştir. Cenabı Allah'ın o güzel ipine sımsıkı sarılmadığımız müddet içerisinde bu sıkıntı devam edecektir. Toplumumuzda tinerci çocuklarımız var. Bu çocuklar kimlerin çocukları? Bizlerin çocukları. O çocukları kazanmak lazım. Devletimizin de biraz bu konulara eğilmesi lazım. O çocuklar toplanacak okullar açılacak eğitimden geçirilecek, ondan sonra da o insanlara iş imkânı tanınacak. O insanları topluma kazandıracaksınız yoksa öyle basit konularla o insanları kazanmamız mümkün değil. Türkiye'nin acil konusu bu. İnsanlar Allah korusun öyle bir konuma gelmiş ki 12'den sonra 10'a da indi de dışarı çıkma korkusuyla baş başa. Yani ben bu yaşıma geldim inanın ki sabah namazına gitmeye korkuyorum. İşte eğitimli, kültürlü, anne ve baba sevgisini, saygısını, hoşgörüsünü alan toplumlarda bunların yaşanması mümkün değil.

Verdiğiniz bilgiler için sizlere teşekkür ediyoruz

Buraya gelerek bu röportajı gerçekleştirdiğiniz için asıl ben Sivas İrade Gazetesi ailesine teşekkür ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
04.05.2024
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
CİLALI TAŞ!