Numune Hastanesinde Hematoloji Uzmanı olarak görev yapan Dr. Yüksel Aslı Öztürkmen, lenfomanın (lenf kanseri) tanı ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. İlk belirtinin genellikle boyunda ağrısız bir şişlik olduğunu belirten Dr. Öztürkmen, biyopsi yapmadan tanı konulamayacağını ifade etti.
Lenfomanın bulaşıcı bir hastalık olmadığını vurgulayan Dr. Öztürkmen, “Lenfoma, lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir. Lenfositlerin hızlı çoğalması veya normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşamaları ile oluşur. Bu hücreler genellikle lenf düğümleri, dalak ve kemik iliğinde tutulum yapar. Vakaların yüzde 5-10’unda ise mide, bağırsak gibi lenf nodu dışı organlarda tutulum görülebilir. Hastalığın kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bazı virüslerle enfekte kişilerde (EBV, HTLV), bağışıklık yetmezliği durumlarında (HİV enfeksiyonu, organ nakli sonrası immunosupresif tedavi uygulanan hastalar), ailede lenfoma hikayesi olanlarda ya da bazı kimyasallarla ilişkili kişilerde görülme sıklığı artar. Ancak bulaşıcı bir hastalık değildir” dedi.
KASIK BÖLGESİNDEKİ LENF DÜĞÜMLERİNDE DE BÜYÜME OLABİLİR
Lenfomanın ilk belirtisinin genellikle boyunda ortaya çıkan ağrısız bir şişlik olduğunu belirten Dr. Öztürkmen, “Hastalığın ilk fark edilen şikayeti, boyundaki lenf düğümlerinde ağrısız şişliktir. Koltuk altı ve kasık bölgesindeki lenf düğümlerinde de büyüme olabilir. Daha az sayıda hastada lenf düğümü büyümesi yaygın olarak görülür. Göğüs kafesi veya karın boşluğundaki lenf düğümlerinde büyüme, nefes darlığı, yüzde ve boyunda şişme ya da karında şişlik gibi şikayetlere neden olabilir. Lenfomanın diğer belirtileri arasında 38°C’nin üzerinde ateş, son 6 ı ayda yüzde 10’dan fazla kilo kaybı ve gece terlemeleri yer alır” ifadelerine yer verdi.
TANI İÇİN BİYOPSİ ŞART
Tanı konulabilmesi için biyopsi yapılmasının şart olduğunu ifade eden Dr. Öztürkmen, “Lenfoma tanısı koymak için mutlaka tutulan bölgeden biyopsi yapmak gereklidir. Lenf düğümü büyümesi olan hastalarda, lenf düğümünün cerrahi olarak çıkarılması ve histopatolojik inceleme yapılması önemlidir. Lenfoma, Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Bu iki grubun ayırt edilmesi, patoloji incelemesiyle mümkündür ve tedavi yöntemleri farklı olduğu için ayrım yapılması gereklidir” dedi.
Lenfoma tedavi yöntemlerine de değinen Dr. Öztürkmen, “Lenfomanın tedavisinde kemoterapi ve radyoterapi kullanılır. Kemoterapi, bir veya birden fazla ilacın belirli dozlarda kombine edilerek ağızdan ya da damar yoluyla uygulanmasıdır. Bu ilaçlar, kanser hücrelerini öldürür veya büyümelerini durdurur. Tedavi planı, hastalığın evresi ve risk faktörlerine göre belirlenir. Tedavi sürecinde hastanın yaşı, performansı ve varsa diğer hastalıkları dikkate alınır. Lenfoma, modern kemoterapi ve radyoterapi teknikleri ile kök hücre nakli sayesinde günümüzde tedavi edilebilir kanserler arasındadır. Ayrıca son dönemde geliştirilen hedefe yönelik akıllı moleküller, daha az yan etki ile lenfomaların tedavisini daha başarılı hale getirmiştir” ifadelerine yer verdi.
Editor : Sevda ÇİFTÇİ