Gündem

Dostlar Seni Hiç Unutmadı

“Gün ikindi akşam olur/ Gör ki başa neler gelir/ Veysel gider adı kalır/ Dostlar beni hatırlasın” dizeleriyle hafızalara kazınan  ve Sivas’ın yetiştirdiği önemli değerlerden birisi olan Aşık Veysel, vefatının 50. yıl dönümünde çeşitli etkinliklerle anılacak.

Dostlar Seni Hiç Unutmadı
21-03-2023 07:00
SİVAS

Fatih TABUR

Aşık geleneğinin en büyük temsilcilerinden birisi olan halk ozanı  Aşık Veysel Şatıroğlu, vefatının 50’nci yılında anılacak.  UNESCO'nun 2023 yılını "Aşık Veysel'i Anma ve Kutlama Yılı" ilan etmesinin ardından   Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinesinde bugün ilimizde çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek.  Etkinlikler kapsamında bugün saat 10.30’da Sivrialan köyüne gidilerek Aşık Veysel’in mezarı ziyaret edilecek. Ardından Sivas Orman İşletmeleri Müdürlüğü tarafından Aşık Veysel Hatıra Ormanına ağaç dikilecek. 11.30’da ise Aşık Veysel Müzesi’nde “Veysel’in İzinden” bağlama dinletisi sunulacak. Şarkışla’daki programların ardından saat 15.00’da Atatürk ve Kongre Müzesi Aşık Veysel Odası ve karma resim sergisinin açılışı geçekleştirilecek. Saat 20.00’da da Muhsin Yazıcıoğlu Kültür Merkezi’nde “Dostlar Beni Hatırlasın” Aşık Veysel Anma Programı gerçekleştirilecek. TRT’den canlı yayınlanacak programda Cengiz Özkan’ın yanı sıra halk aşıkları sahne alacak.

AŞIK VEYSEL KİMDİR?

"Uzun ince bir yoldayım/Gidiyorum gündüz gece/Bilmiyorum ne haldeyim/Gidiyorum gündüz gece" dizeleriyle hafızalara kazınan halk ozanı, 25 Ekim 1894'te Sivas'ın Şarkışla ilçesine bağlı olan Sivrialan köyünde doğdu.

MOLLA HÜSEYİN'DEN DERS ALDI

Annesi Gülizar, babası Ahmet adında bir çiftçiydi. Asıl adı Veysel Şatıroğlu olan Aşık Veysel, çocukluğunu ve gençlik yıllarını köyünde geçirdi. Bölgede yaygınlaşan çiçek hastalığına yakalanmasıyla 7 yaşında iki gözünü de kaybeden Veysel, babasının teşvikiyle 10 yaşındayken saz çalıp şiir söylemeye başladı. Büyük ozan, o dönemde saz ustaları Çamşıhlı Ali ve Molla Hüseyin'den ders aldı.

İlk evliliğini 1919'da Esma Hanım ile yapan, annesini ve babasını bundan bir yıl sonra kaybeden Veysel Şatıroğlu, eşinin kendisini terk etmesi üzerine 1928'de ikinci evliliğini Gülizar Hanım ile yaptı. Veysel'in bu evlilikten Zöhre, Ahmet, Hüseyin, Menekşe, Bahri, Zekine ve Hayriye adlarında 7 çocuğu dünyaya geldi ancak çocuklarından Hüseyin birkaç aylıkken vefat etti.

TECER, TANINMASINA BÜYÜK KATKI SAĞLADI

Sivas'ta 1930'lu yıllarda öğretmenlik ve milli eğitim müdürlüğü görevlerinde bulunan şair ve oyun yazarı Ahmet Kutsi Tecer, Veysel’in tanınmasına büyük katkı sağladı. Ozanın adı, ilk defa 5 Ocak 1931'de Tecer tarafından düzenlenen "Sivas Aşıklar Bayramı"nda duyuldu. Tecer'in davetiyle köy enstitüsünde saz hocalığı da yapan ve Cumhuriyet'in 10'uncu yıl dönümünde Ankara'ya getirilen ozan, daha sonra halkevlerinde, kahvehanelerde ve radyoda şiirlerini saz eşliğinde okudu. Eski gezginci aşıklar gibi elinde sazıyla hemen hemen bütün yurdu defalarca dolaşan Aşık Veysel'in, ilk şiir kitabı "Deyişler" 1944'te yayımlandı. Ömrü yoksulluk ve büyük sıkıntılarla geçen Veysel, Cumhuriyet'in 10'uncu yılı için yazdığı destanın yayınlanmasıyla da dikkati çekerken, Arifiye, Hasanoğlan, Çifteler köy enstitülerinde halk türküsü öğretmeni olarak 5 yıl görev yaptı.

YUNUS EMRE’DEN ETKİLENDİ

Şiirleri konu bakımından zengin çeşitlilik gösteren Veysel, Yunus Emre'nin etkisindeki şiirlerinde halk kültürünün mayasına karışan yönleriyle tasavvuftan izler sunarken, Türk edebiyatının ve saz şiiri geleneğinin büyük ustalarından biri olarak, kendisinden sonra gelenleri etkiledi. Sade bir dille yazdığı şiirleriyle halkla aydınlar arasında köprü kuran Aşık Veysel'e Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından, "Anadilimize ve milli birliğimize yaptığı hizmetlerden ötürü" 1965'te özel bir kanunla 500 lira aylık bağlandı. Yaşama sevinciyle hüznün, iyimserlikle umutsuzluğun iç içe olduğu şiirleriyle, aşık geleneğinin son büyük temsilcileri arasında yer alan ünlü halk ozanı, 1971'de Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesinde son konserini verdi.

Ozan, ölümünden birkaç saat öncesinde bile, ''Birbirinizle, konu komşuyla iyi geçinin, dirliğiniz, düzeniniz bozulmasın'' diyerek, ''Kürt'ü Türk'ü ne Çerkezi/Hep Adem'in oğlu, kızı/Beraberce şehit, gazi/Yanlış var mı ve neresi'' dizelerini söyledi.

Veysel, 21 Mart 1973 günü sabaha karşı 03.30'da doğduğu köy olan Sivrialan’da, şimdi adına müze olarak restore edilen evde hayata gözlerini yumdu.

BUGÜNLERE IŞIK TUTTU

Çocukken iki gözünü de kaybetmesine rağmen şiirlerine yansıttığı vatanseverlik, hoşgörü, yaşama sevinci ve sevgi mesajlarıyla hem kendi dünyasını aydınlatan hem de bugünlere ışık tutan halk ozanı, hafızalara kazınan çok sayıda eser bıraktı.

"Dostlar Beni Hatırlasın", "Güzelliğin On Para Etmez", "Kahpe Felek", "Kara Toprak", "Uzun İnce Bir Yoldayım", "Atatürk'e Ağıt", "Beni Hor Görme", "Beş Günlük Dünya", "Derdimi Dökersem Derin Dereye" gibi eserleri hafızalara kazınan ve Türkçeyi en yalın ve güçlü şekilde kullanan Aşık Veysel, şiirlerinde verdiği mesajlarla Türk milletine her zaman birlik ve beraberliği telkin etti.

Şiirlerinde "Veysel", "Sefil Veysel" ve "Veysel Şatır" gibi mahlaslar kullanan Aşık Veysel, bir şiiri hariç, bütün şiirlerini dörtlüklerle aktardı ve "Sazımdan Sesler" ile "Dostlar Beni Hatırlasın" adlı şiir kitapları bulunan ozanın ölümünden sonra, 1984'te "Bütün Şiirleri" adlı eseri tekrar yayımlandı.

1970’li yıllarda Selda Bağcan, Gülden Karaböcek, Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin Afşar gibi bazı müzisyenler Aşık Veysel’in deyişlerini düzenleyerek yaygınlaşmasını sağladı.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER