Caminin tarihle bir ilgisi olmadığını eğer tarihi ise kendi köylerindeki evlerinin hepsinin tarihi olduğunu belirten çevre esnafı, sadece minarenin tarihi olduğunun altını çizdi. Caminin tamamen inşaat molozlarından yapılmış olduğu söyleyen çevre esnafı Naci Aluç, ‘Bu caminin tarihlik bir şeyi yok. Yetkili insanların gelip şuan bu durumu görmesi lazım. Bence şuan yapılan tadilat ve masraf boşuna. Bütün ağaçlar çürümüş ve içerisindeki duvarların hiçbir özelliği yok. Böyle devam ederse 5 yıl sonra yine eski halini alacak. Bunun yerine buraya yeni bir cami inşa edilebilirdi’ diyerek tepki gösterdi.
MUSTAFA IŞIK / ÖZEL HABER
1821 tarihinde inşa edilen tarihi Hoca İmam Cami çatlayan duvarları ve yıpranmış görüntüsü ile tedirginlik yaratıyordu. Bunun üzerine harekete geçen Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu camiyi restorasyona kapsamına alarak restorasyon çalışmalarına geçtiğimiz aylarda start vermişti. Buna göre camideki çalışmalar 7 aylık süre içerisinde tamamlanarak teslim edilmesi bekleniyor.
Sivas Kültür Envanteri kayıtlarına göre ilk olarak 1993 yılında onarım geçiren Hocam İmam Cami daha sonra Cami’nin çatı bölümünde oluşan hasar nedeni ile 2012 yılında bir onarım daha geçirmişti. Geçtiğimiz aylarda baştan aşağı restorasyona alının bu caminin çalışmalarından ise çevre esnafı bir hayli tepkili. Daha önce çatının onarımının kış döneminde gerçekleştirilmesi yine tepki toplarken, çalışmaların cami ibadete açıkken ve hiçbir güvenlik tedbiri alınmadan gerçekleştirilmesi de tepki çekmişti.
Yapılan restorasyona tepki gösteren camii çevresinde 56 yıldır esnaf olarak hizmet veren Nihat Kılıç, Hoca İmam Camisinin tarih ile bir ilgisi olmadığını buraya yeni bir cami yapılabileceğini belirtti. Sürekli olarak yüzünün sıvanarak bırakıldığını ifade eden Kılıç şöyle devam etti:
‘Ben 56 senedir bu alandayım. Bu caminin tarihi şuan gözler önünde. Bu caminin tarihlik bir şeyi yok. Kerpiçler ve molozlarla yapılmış bir cami. Restorasyonu alan firma bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bir yeri yapmak isterken başka bir yeri elinde kalıyor. Burada yapılacak en güzel şey bu cami kökten yıkılacak. Biraz geriye çekilerek yerine yeni bir cami inşa edilerek altı dükkân olacak. Böylece hem camiye hem de vakıflara bir gelir olacak. Hem de daha geniş bir cami inşa edilmiş olacak. Bizim yöneticilerimiz bu fikir yerine tamirat, tadilat gibi işlemleri girerek elini yüzünü sıvıyorlar sürekli bırakıyorlar. Bu nereye kadar böyle devam edecek. Daha geçtiğimiz yıllarda bir tadilat daha görmüştü.’
Cami etrafında faaliyet gösteren bir diğer esnaflardan olan Naci Aluç ise, yetkililerin gelip burayı iyi şekilde incelemeleri gerektiğini belirtti. İnceleme yaptıklarında buranın tarihi bir alan olmadığı göreceklerinin altını çizen Aluç şunları kaydetti:
‘Bu caminin tarihlik bir şeyi yok. Yetkili insanların gelip bunu görmesi lazım. Bence şuan yapılan tadilat ve masraf boşuna. Bütün ağaçlar çürümüş ve içerisindeki duvarların hiçbir özelliği yok. İnşaat molozu ile yapılmış bir cami. Ben aşağı yukarı 1 aydır çalışmaları izliyorum, iki defa kontrole gelenler oldu. Oda sadece çevresinde bir tur attılar iki fotoğraf çekip gittiler. Gerçek manada burayı kontrol edende yok. Zaten burada çevre emniyeti diye bir şey yok. Türkiye’nin her tarafından gidip gezin inşaat yapılan alanın etrafından kesinlikle çevre emniyeti alınır. Burada iş güvenliği de yok. Sürekli çalışan faaliyette olan bir çarşı burası. İnsanların can güvenliği hiçe sayılarak çalışılıyor. Biz esnaf olarak buranın tozundan toprağından muzdaripiz. Bu durumu restorasyonda mühendis olarak hizmet veren arkadaşa sulama yapın dediğimizde sürekli sular yok, hortum patladı gibi bir dünya bahaneler üreterek kendi kafalarına göre çalışıyorlar. Düzenli bir çalışmada yok. Tarihi bir cami denilse de görünen köy kılavuz istemez.’
Bir diğer esnaflardan Mehmet Can ise bu caminin tarihi olmadığını, eğer tarihi ise köylerdeki bütün evlerin tarihi olduğunun altını çizdi. Sadece minarenin tarihi olduğunu ve geriye kalan caminin yıkılması gerektiğini söyleyen esnaf Can, bu şekilde devam ederlerse 5 yıl sonra yine eski haline döneceğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
‘Bu camide tarihle hiçbir ilgisi yok. Eğer bu cami tarihse bizim köylerdeki evlerin hepsi tarihi. İnşaat molozlarından yapılmış tamamı çürük bir yapı. Şimdi çürüğün üzerine sıvayacaklar 5 yıl sonra yine eski halini alacak. Keşke buraya harcanan paranın 4 katı harcasalar da caminin köşesini 3-5 metre geriye çekilerek büyük bir cami yapılsa daha çok vatandaş faydalanır. Böyle bir düşünce olmuş olsa bunun yarısını devlet karşılasa yarısını zaten halkımız karşılar. Tamam bu alanın minaresi tarihi. Ama caminin kendisinin tarih ile alakası yoktur. Bu kadar masraf boşa. Tarih olarak burada 5 tane taş var. Bu taşlarda yeni yapılacak bir cami olsa her yerinde kullanılabilir taşlar. Bu cami normalde buradaki ihtiyacı karşılamayacak kadar küçük. Ayrıca cami tadilat ediliyor cami etrafından kaldırımlarda bu kadar arabanın park etmesinin ne anlamı var. Biz burada esnafız ve toz topraktan bir müşteride bu alana girmez oldu. Kaldırımlar tamamen kapatılmış durumda. Engelli bir vatandaşımız gelecek olsa kaldırımdan geçemeyecek ve yola çıkmak zorunda kalacak. Yola çıkamıyor çünkü araç geçiyor. Çocuk arabası ile bir aile geçecek olsa geçeceği alan yok. Durum böyle olunca bu cami yanında hizmet veren esnafın tamamı mağdur durumda. Cami tadilat oluyor da kaldırımın neden kapatılmasına izin veriliyor. Şuan işlerin en yoğun olması dönemken herkes bu yüzden yatışa geçmiş durumda…’