AHMET TIRPAN
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları´nda, Cumhurbaşkanı yönetmeni, yazar ve yazılım uzmanı Okan Özbay´ın konuşmacı olarak katıldığı ´Dijital Gelecek´ adlı konferans düzenlendi.
CÜ 4 Eylül Konferans Salonu´nda düzenlenen konferansa Okan Özbay, Sefer Darıcı, Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları Kurucusu Feridun Bozyiğit, CÜ öğretim üyeleri, okul idarecileri ve öğretmenleri ile öğrenci ve veliler katıldı.
?TÜRKİYE ORTALAMANIN ÜZERİNDE?
Dünyada ve Türkiye´de bulunan internet kullanıcıları hakkında bilgi veren Okan Özbay, ?Dünya üzerinde 4 milyar internet kullanıcısı, 3 milyon 200 bin aktif sosyal medya kullanıcısı var. Her 2 kişiden 1´i sosyal medyanın içinde, dijital dünya ile irtibatta, bir network´ün içinde. 5 milyarı cep telefonu kullanıcısı 3 milyarı mobil sosyal medya kullanıcısı. Yani 7 buçuk milyar insanın 3 milyarı sürekli çevrimiçi. Büyük bir ağın içerisinde. Hepimiz, yani aklı başında herkes dijitalin içerisinde, sosyal medyanın içerisinde, bir ağın içerisinde. Türkiye de yine ortalamanın üzerinde. Dünyada yarısı, Türkiye´de yarısından fazlası. 52 milyon sosyal medya kullanıcımız var, 59 milyon akıllı telefon kullanıcımız var. 44 milyonu aktif mobil kullanıcısı. Çok ciddi rakamlar. Türkiye bu anlamda dünya sıralamasında önemli bir noktada. İmkanlarımız fazla? dedi.
?DİJİTALE HARCANAN ZAMAN ARTIYOR?
?Türkiye´de teknoloji, teknoloji duyarlılığımız, teknolojiyi sevmemiz millet olarak teknolojiyle irtibatımız, millet olarak teknoloji için bedel ödememiz, para harcamamız, taksitlerle teknolojiye para harcamamız çok önemli bir gösterge? diyen Özbay, ?Taşınabilir bilgisayarlar 2004´te yüzde 1´imiz de varmış yüzde 54´e çıkmış. Cep telefonları yüzde 54´ten yüzde 98´e çıkmış. 2018 itibariyle Türkiye´de nüfusun yüzde 98´inde cep telefonu var. Artık bebeklere kadar inmiş. Ya da bir kişinin iki telefonu var. Sonuçta sayı olarak eşlemiş. Oyun konsollarımız yüzde 3´ten 32´ye çıkmış. Ev telefonlarını terk ediyoruz. Kabloya bağlı yaşamak istemiyoruz. Kablolu şeylerden uzaklaşıyoruz. Tablet bilgisayarlarımız artıyor akıllı televizyonlarımız artıyor. Dijitale harcanan zaman artıyor. İnternette toplam 7 saat ve müzik dinleyerek 1 saat zaman kaybediyormuşuz. Ön yargılı konuştum özür diliyorum. Kimimiz zaman kaybediyor, kimimiz verimli işler yapıyor" diye konuştu.
?OYUNA ÇOK PARA HARCANIYOR?
Türkiye´de bilgisayar oyunlarına ciddi paralar harcandığının altını çizen Özbay, ?Türkiye´de ekonomik darlık var ama oyuna çok para harcanıyor. Sanayicilerimize, ?Oyuna harcanan paralardan sizde bir kısmını kazanın´ diyoruz. Sosyal medya çok ciddi büyük. Şöyle düşünün, çöllerin içerisinde uçsuz bucaksız arkasını göremediğiniz bir yerden bizim sabahtan akşama kadar yaptığımız her şey datalara işleniyor. Çok devasa enerji ve çok devasa para harcanıyor. Bu dünyada bilişimin enerjisi çevre konularında özel bir yer teşkil ediyor. Bilişime harcanan enerjinin güneşten sağlanması, doğadan sağlanması. 2024´te Paris´te Air Bus hava taksiye başlıyor. Paris´te artık gittiğinizde Eyfel kulesini geziyim bir Şanzelize´de kahve içeyim dediğiniz zaman gidebileceksiniz. İstanbul´la ilgili anlaşmalar yapılıyor ama İstanbul biraz daha bekleyecek bu projeyi" şeklinde konuştu.
?OTOMATİK OLARAK ÖĞRENMEK DURUMUNDAYIZ?
Zihinsel obezite kavramının özellikle karar alma ve karar verme süreçleriyle alakalı bir kavram olduğunu ifade eden CÜ öğretim görevlisi ve yazar Sefer Darıcı ise "Davranışın otomatik olması demek ne demek? Sürekli alışveriş yaptığınız bir marketi düşünün markete girdiniz, marketin içerisinde peynir nerede biliyorsunuz, ekmeği aldığınız yeri biliyorsunuz. Bazen markete girdiğiniz zaman eliniz zaten ilgili yere otomatik gidiyor ve özellikle de ürünün yeri değişirse bunun çok daha çabuk farkına varıyorsunuz. Davranışın otomatiğe alınması da bilinçaltıyla alakalı süreçlerden bir tanesi. Mesela yeni bir yere taşındınız ilk defa taşındıysanız etrafı çevreyi bilmiyorsanız ilk bir kaç gün yeni bir yere geldiyseniz etrafı çevreyi bilmiyorsunuz. Bir hafta sonra, 10 gün sonra artık evinin yoluna alıştı ya işten eve giderken o yolu nasıl gitti hele bir de kafası yoğunsa farkında dahi olmayabiliyor. Bu bizim hayatımızı kolaylaştırması için var, biz o süreçte öğreniyoruz otomatik olarak öğreniyoruz. Otomatik olarak öğrenmek durumundayız ki biz bazı şeyleri her gün o adresi hatırlamak zorunda kalmayalım veya markete geldiğimizde ben ne alacaktım ki diye unuttum sakız alacakken süpürge alıp dönmeyelim" dedi.
?ÇOCUKLARI ÖZENDİRİCİ NİTELİKTE OLABİLİYOR?
Sosyal medyada uyuşturucu satışıyla mücadelenin medya okuryazarlığı ile mümkün olduğunu söyleyen Darıcı, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu konuda bilinçlendirici derslerin oluşturulması gerekiyor. Kişiler, ne kadar bilinçli olurlarsa bu tehlikelerden o kadar uzak duruyorlar. Anne ve babaların da artık teknolojiyi çocukları kadar iyi kullanabilmeleri gerekiyor ki çocuklarının ne ile karşı karşıya olduğunu çok daha net bir şekilde algılayabilsin. Özellikle sosyal medya üzerinde kontrol ve denetim mekanizmasının çok daha sıkı yapılması gerekiyor. Filmler, diziler ve birçok oyun, çocukları özendirici nitelikte olabiliyor."
SANAL UYUŞTURUCUYA DİKKAT ÇEKTİ
Uyuşturucunun da artık sanal hale geldiğine dikkat çeken Darıcı, "Ses mesajlarında şu an ı-doser denen bir illet var bu sanal uyuşturucu olarak geçiyor. Tabi kulak sadece duymaya yarayan bir organ değil. Aynı zamanda vücudun dengesiyle de alakalı hücrelerin olduğu bir organ. Bunu bir tedavi gibi kullanan insanlar var ama çok yanlış. Bir sıkıntınız varsa bu işin uzmanına gitmek gerekir psikolojik bir rahatsızlığınız varsa psikologlara, psikiyatrlara, nörolojik bir rahatsızlığınız varsa nörologlara gitmeniz gerekir. Kendinizi ne olduğu belirsiz seslere emanet etmeniz pek mantıklı değil? şeklinde konuştu.
Soru-cevap ile devam eden programın sonunda Cumhuriyet Üniversitesi Vakfı Okulları Kurucusu Feridun Bozyiğit, Özbay ve Darıcı´ya çeşitli hediyeler takdim etti.