Yerel yönetimlere son bir yılda 97 milyar lira çevre yatırımı desteği sağlandı
Yerel yönetimlere son bir yılda 97 milyar lira çevre yatırımı desteği sağlandı
İçeriği Görüntüle

Yaz aylarının gelmesiyle artan kene popülasyonu sonrası, kırsal alanlarda insanlara kene tutulumları arttı. Türkiye'de ilk kez 2002 yılında görülen, 2010 yılından bu yana Sivas ve Tokat gibi şehirlerde ölümlere neden olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) bu hastalıklardan en önemlilerinden birisi. Bu tehlikeli artışta sadece iklimsel faktörlerin değil, yanlış avlanmada önemli bir rol oynuyor. Özellikle keklik gibi kenelerle beslenen hayvanların bilinçsizce avlanması, doğadaki dengeyi bozarak kene sayısında ciddi artışa neden oluyor.
Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Çetindağ, kene popülasyonun arttığını ve bunun biyolojik bir savaş olabileceğini belirterek, "Avcılığın tamamen yasak olmasını istiyorum ama sadece keklik avı sadece buna çözüm değil. 12 ay boyunca Türkiye'de keklik ve bıldırcın avı yasak olsun. Ayrıca bana göre en büyük kene taşıyıcılardan birisi de sokak köpekleridir. Bu konuya da bir çözüm bulunması gerekiyor" dedi.
Hacı Çetindağ, kene ile ilgili çok ayrıntılı bir araştırma yapılması gerektiğini belirterek, "Mayıs ve Haziran ayları geldiği zaman bir kene artışı bulunuyor. Daha çok Sivas'ta, buna bağlı olarak Tokat ve Çorum civarında kene popülasyonu çok gündeme taşındı. Yaklaşık 20 gündür ölümler var. Sivas'ın gündeme gelmesinin nedeniyse Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı tedavisinin Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde yapılıyor olması. Çevre illerden de hastaların Sivas'a gelmesi, Sivas'ın keneyle ilgili gündemde olmasına neden oluyor. Kene popülasyonundaki artışı düşündüğünüz zaman bu biyolojik bir savaş olarak nitelendirebiliriz. Çünkü kene hayatımızda hep vardı. Köylerimizde hayvancılık yapanlar kene ile yaşadı. Ne oldu da son 10 yıldır keneler ölümlere neden olmaya başladı." dedi.
"Keklik avı yasaklansın"
Sadece keklik avının yasaklanmasının çözüm olmayacağını ifade eden Çetindağ, "KKKA birden ortaya çıktı, nedenini kimse bilmiyor. Düşündüğümüz zaman başta hükümetimiz ve üniversitelerimizin çok ayrıntılı bir araştırma yapması lazım. Sivas gündeminde keneyle mücadelede önemli görev alan keklik avının yasaklanması var. Herkes bunu söylüyor ve ben de buna katılıyorum. Avcılığın tamamen yasak olmasını istiyorum ama sadece keklik avı buna çözüm değil. Bahçesinde oturan kişilerde bile kene görülüyor. Şimdi insanlar bahçesinde keklik besleyemez. Zaten keklik popülasyonunda zirai ilaçtan dolayı ülkemizde büyük sıkıntılar yaşıyor. Tarım Bakanlığı'na seslenecek olursam, 12 ay boyunca Türkiye'de keklik ve bıldırcın avı yasak olsun. İnsanlar da psikolojik olarak bu konuda rahatlasın. Bilim adamlarımızın da bu konulara netlik getirsin" şeklinde konuştu.
Biyolojik savaş iddiası
Türkiye'de ki kene popülasyonunda görülen artışın araştırılması gerektiğini belirten Çetindağ, "Bu konular için ‘biyolojik savaş' diyorlar. Eğer böyle bir şey varsa, bunun Meclis'te araştırma komisyonu kurularak bir an önce araştırılması lazım. İklim değişikliğini biz Sivas olarak hissediyoruz. Karasal iklim kuşağında olan Sivas'ta Akdeniz ve Karadeniz iklimlerinde olduğu gibi nem olmaya başladı. Bu nem artışının ve bu nemin etkilerinin araştırılması lazım" dedi.
"Sivaslı korkudan sokağa çıkamaz oldu"
Sivaslıların kene korkusundan sokağa çıkamaz hale geldiğini ifade eden Çetindağ, "Neredeyse pandemiden daha büyük bir korku var. Bana göre en büyük kene taşıyıcılardan birisi de sokak köpekleridir. Köylerde ve şehirlerde her tarafı sardılar. Neden Avrupa'da, dünyanın hiçbir yerinde KKKA virüsü yok da bizim ülkemizde bulunuyor. İnsanların bunu oturup bir düşünmesi gerekir. Sivas'ta da çok büyük sokak köpekleri vardı. Köylerimiz sokak köpeğiyle doluydu, şehir merkezi sokak köpeğiyle doluydu. Bunlar en büyük kene taşıyıcıları. Hayvan hakları savunucuları gelsin, bunlara da bir şey yapsın. Bunları toparlayıp belli bir yerde karantina altına almak lazım" dedi.

Editör: İhlas Haber Ajansı