USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Abdullah Güler: Dilimiz Tutuk, Yüreğimiz Metruk”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşan AK Parti Grup Başkanı ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler,  “Evlatlarımız Filistin'de vahşice katledilirken tam manasıyla bir bayram sevincinden bahsetmek mümkün değildir. İsrail olanca şiddetiyle Gazze'de terör estirirken sevincimiz buruk, dilimiz tutuk, yüreğimiz ise maalesef metruk” dedi.

Abdullah Güler: Dilimiz Tutuk, Yüreğimiz Metruk”
24-04-2024 10:04
SİVAS
Google News

Hayrullah AĞKAŞ 

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel oturum düzenlendi.

Oturumda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi AK Parti Grup Başkanı ve Sivas Milletvekili Abdullah Güler,  “Gazi Meclisimizin ilk başkanı, cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde istiklal ve istikbal mücadelemizi yürüten ve aziz milletimizi aynı hedef doğrultusunda birleştirip devletimizi kuran Gazi Meclisimizin açılışının 104'üncü yılında hep birlikteyiz. Bugün, tarihi şan ve şerefle dolu aziz milletimizin ulusal egemenliğini demokrasi çatısı altında güvene kavuşturmuş olduğu bir gündür. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920 ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek bağımsızlığımızı ve millî iradenin hâkimiyetini dünyaya ilan ettiğimiz tarihtir. Vatanımızın işgal edildiği, aziz milletimizin özgürlüğüne ve geleceğine kastedildiği hayati bir dönemde açılan Büyük Millet Meclisimiz istikbal mücadelemizin ve bağımsızlığa giden yolun öncüsü olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisinin millî mücadelemizde gönüllerde yaktığı istiklal ateşi en karanlık günlerde aziz milletimizin yolunu aydınlatmış, halkımıza güç, cesaret ve moral aşılamıştır. Emsalsiz bir azim ve kararlılıkla Kurtuluş Savaşı'nı başlatan aziz milletimiz tüm imkânsızlıklara rağmen ayağına pranga vurulmasına, bağımsızlığının elinden alınmasına izin vermemiş ve bütün zorluklara rağmen çetin mücadelesini şanlı bir zaferle taçlandırmıştır. İstiklal Harbi'mizin karargâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi aynı zamanda demokrasimizin, ulusal egemenliğin ve istiklalimizin de âdeta bir sembolü hâline gelmiştir. Meclisimizin çatısı altında ortak bir gaye etrafında birleşen aziz milletimiz büyük zafere ve cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan yolda en önemli adımı atmıştır. Bugüne kadar darbe, cunta ve vesayet girişimleri ile terör saldırılarına karşı da millî iradenin tecelligâhı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, 15 Temmuz darbe girişiminde de FETÖ'cü hain teröristlerce bombalanmasıyla bir kez daha ‘gazi’lik ünvanına sahip olmuştur” dedi.

ERDOĞAN'A ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ

Güler, konuşmasının devamında; “23 Nisan, meclisimizin kuruluşunun yıl dönümü olmasının yanı sıra geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz çocuklarımızın da bayramıdır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kardeşlik ve barış mesajlarını çocuklarımız aracılığıyla bir kez daha yinelediğimiz özel bir bayramdır. Geleceğimizin teminatı ve en kıymetli hazinemiz olan çocuklarımızın, ülkesini ve milletini seven, vatanı için çalışıp üreten, millî ve manevi değerlerine bağlı, kendine güvenen, donanımlı, girişimci, ufku geniş ve yetenekli gençler olarak yetişmelerini sağlamak ortak sorumluluğumuz, hedefimiz ve en mühim vazifemiz olacaktır. Millî ve manevi değerlerin paylaşıldığı, birlik, beraberlik ve kardeşlik gibi müstesna duyguların hatırlandığı tüm bayramların müşterek paydası insan, ana teması gurur, merhamet ve vicdandır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'na 104'üncü kez erişmiş olmanın gururunu yaşarken elbette hüzünlü günlerden geçtiğimizi de ifade etmek istiyorum. Bugün bayramını kutladığımız evlatlarımız Filistin'de vahşice katledilirken tam manasıyla bir bayram sevincinden bahsetmek mümkün değildir. İsrail olanca şiddetiyle Gazze'de terör estirirken sevincimiz buruk, dilimiz tutuk, yüreğimiz ise maalesef metruktur. Yaşam haklarından mahrum, tarifsiz acılara mahkûm bırakılmış Filistin'in feryadı vicdan ve merhamet duvarlarını sarsarken insanlık büyük bir enkazın altında can çekişmektedir. Üstelik bizzat Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu Genel Komiserinin ‘Bu savaş çocuklara karşı bir savaştır, çocuklara ve geleceklerine karşı bir savaştır’  tespitine rağmen devam etmektedir. Bu acımasızlık, bu duyarsızlık, bu çifte standart bize ek sorumluluk, ek duyarlılık ve ek görevler yüklemektedir.

Merhamet adına umudun son kalesi olan Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu zulümle en çetin mücadeleyi veren, mazlumların sesini uluslararası her platformda en güçlü şekilde duyuran, sözde medeniyet temsilciliklerinin kulakları sağır, gözleri kör ve kalpleri mühürlü iken vicdan sancağını tek başına taşıyan devlet konumundadır. Filistin'de yaşanan insanlık dramının son bulması adına tüm dünyayı gaflet uykusundan uyandıran, mazlumların yüreğine umut tohumları eken Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a şükranlarımızı sunuyoruz. Gazi Meclisimizin üyeleri olarak kendisiyle gurur duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Unutmamak gerekir ki zulümle mücadele çok boyutlu ve birden çok yolludur. Bugün bu acıyı dindirmek adına topyekûn bir mücadele bilinci geliştirmek gerekmektedir. Tüm dünyanın; bahane üretmeden, çeşitli politik hesapların arkasına gizlenmeden, korkmadan ve sinmeden İsrail zulmünün karşısında durması vicdani bir vebal olmasının yanında tarihî de bir sorumluluğumuzdur. Bu zulüm karşısında tek yürek ve tek bilek olamazsak noksan buluruz, eksik anılırız ve başarısız sayılır ve sınıfta kalırız. Bugün Filistin insanlığın ortak acısı ve yüreklerin tarifsiz sancısıdır. Evlat acısıyla yanan yürekler, baba hasretine mahkûm edilen bebekler, anasız kalmış yavrular bu dünya için bir utançtır. Göz pınarlarından çağlayan hüznün, arşı titreten feryatların, arza ağır gelen bu enkazın altında bütün insanlık kalmıştır. Belki de yan yana anılması en zor olan iki sözcük çocuk ve ölümdür. Bu iki sözcüğü bir arada kullanmak ortalama merhameti olan herkes için büyük bir yüktür ama tekil olarak bile birlikte kullanılırken insanın kalbini acıtan bu iki sözcük, İsrail zulmünde Gazzeli çocukları anlatan toplu bir anlatıma dönüşmüştür. Belki de ben bu sözleri söylerken zalim İsrail bir Gazzeli çocuğu daha öldürdü. Nereden mi biliyoruz? Raporlara göre İsrail saatte 6 çocuk ve 4 kadını öldürüyor. Gazze'de son süreçte öldürülen çocuk sayısı dünyada son dört yıldaki çatışmalarda öldürülenlerin sayısını aştı. Bunlar vahşet rakamlarıdır, bu vahşete sessiz kalmak ‘sıradanmış’ gibi davranmak ise vahşetten öte maalesef dehşettir. Gören gözü kör, işten kulağı sağır edecek, atan bir kalbi durduracak bu denli büyük bir zalimliği yok sayamayız. Duyarlılıklar şampiyonu sözde medeni dünya bunu yapabilir ancak biz bu değiliz. Biz hakkın davasında sancak taşıyan, imtihana karşı imanla mücadele eden mazlumlarla aynı saftayız. Biz hep birlikte Filistin için kıyamdayız. Gönül diyarlarına zalim karanlığı, zulüm karanlığı çökse de biz mazlumun yanındayız. İnsanlık gemisi kaos denizinde alabora olurken yegâne kurtuluş şansını Allah'ın ipine sarılmakta arayanlardanız.

Zalim güçlü olsa da vicdan ve merhametten yana duranlardan haklıya umut olmak için yön bulanlardanız. Vicdan ve merhamet duvarları bombalanırken insanlık bendine omuz verenlerdeniz. İftiralara rağmen sarsılmayanlardan, yılmayanlardan ve yıkılmayanlardanız. Bizim mücadelemiz hak ve hakikat mücadelesidir, ne büyü ne efsun. Gazze'nin yiğit mücahitlerine uğruna destansı bedeller ödenmiş Gazi Meclisimizden selam olsun. Bu önemli günde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da ifadeleriyle bir kez daha tüm dünyaya şu çağrıyı yineliyoruz: Çocukların kulakları bomba sesleriyle değil akranlarının neşeli sesleriyle çınlamalıdır. Çocukların yürekleri tedirginlikle değil sevgiyle, coşkuyla, umutla çarpmalıdır. Çocuklar korkunun pençesinde değil huzurun kucağında uyumalıdır. Dünyayı çocuklara verdiğimiz gün her şeyin daha şefkatli olduğunu göreceğiz. İşte, şanlı mazimizden aldığımız sorumluluğun bir gereği olarak bizler, bu bilinçle çalışmaya, nerede bir masum varsa başını okşamaya, nerede bir mazlum varsa arkasında durmaya, nerede bir adaletsizlik varsa da karşısında olmaya devam edeceğiz. Çocuklarımıza daha adil bir dünyadan daha değerli bir miras bırakamayız. Bu fikri tüm çalışmalarımızın ana eksenine oturtarak gayret göstermeyi sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk başkanı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, Kurtuluş Savaşı'mızı sevk ve idare eden ilk meclisimizdeki milletvekillerini, bütün şehit ve gazilerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyor, aziz milletimizin ve bütün dünya çocuklarının bayramını en kalbî duygularımla tebrik ediyorum. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'mızın, başta Filistin ve Gazze olmak üzere, savaştan canı yanan ve zulümle mücadele eden tüm coğrafyalar için esenlik, barış ve huzura vesile olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum. Çatısı altında görev yapmaktan gurur duyduğum Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ve 104'üncü yaşını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
04.05.2024
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3489+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3445-3
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3436-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3430-32
20İstanbulspor3516-42
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
CİLALI TAŞ!