Tehlike Büyüyor... Sivas'ta Kenelerde Virüs Oranı Yüzde 10'a Ulaştı
Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zati Vatansever, Ankara Üniversitesiyle yürütülen proje kapsamında saha çalışmalarında bulunduklarını söyledi.
Türkiye'de bölgesel olarak kenelerde "KKKA" virüsünün varlığını incelediklerini işaret eden Vatansever, "Tüm ülke ile ilgili verilerimiz olmasa da mesela Sivas'ta yaptığımız çalışmalarda kenelerde virüs oranının yüzde 10'lara kadar vardığını görüyoruz. Yani şu anda Sivas'ta insanlara gelen kenelerin yüzde 10'unda virüs var. Şimdiye kadar bu tip pratik verileri de elde ettik. Bundan sonrası da hastalık yayılış gösterdiği tüm bölgelerde yine böyle kenelerde virüs varlığını araştırmaya devam edeceğiz." dedi.
"Keklikler kene yemezler, tohumla beslenirler"
Son dönemlerde kenelerle mücadele konusunda yapılan çalışmalar değinen Vatansever, şöyle devam etti:
"Aslında son günlerde çok da gündem olan kenelerle mücadele konusu var. Keklikler kene yemezler, tohumla beslenirler, yumurtadan çıkan keklik palazları ilk 4 hafta içinde biraz proteine ihtiyaç duyarlar. Dolayısıyla bu zamanlarda süne ve karınca benzeri böceklerle beslenirler fakat kene yemezler. 6 haftadan sonra da hiç böcek tüketmezler. Dolayısıyla kamuoyunda bu yansıtılan, kekliklerin kene yediği konusundaki bilgiler çok yanlış, keklikler kene yemiyorlar. Aksine keklikler aslında bu kenenin özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığını bulaştırılan kenenin yavruları (larva ve nimfleri) için çok iyi konaktırlar. Bu kenenin yavruları özellikle keklik ve tavşanda beslenir."
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynaklı Hastalıklar Araştırma Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Ömer Orkun da keneler üzerinde Erzurum'un Şenkaya ilçesinin köylerinde çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Yapılan çalışmaya ilişkin bilgi veren Orkun, "Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi doğal odaklarındaki vektör kenelerin rolleri, bunların birbirleriyle ilişkileri ve hastalık bulaştırmadaki yüzdeleri üzerine saha çalışmalarını yürütüyoruz." ifadesini kullandı.
Yürüttükleri saha çalışmalarına ilişkin bilgi veren Orkun, şunları kaydetti:
"Ankara'nın ve İç Anadolu'nun batısından Ardahan'ın Posof ilçesine kadar uzanan bir yay içerisinde Ankara, Bolu, Eskişehir, Çorum, Sivas, Erzurum, Kars ve Ardahan ile Artvin özellikle insanlarda Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi virüsünü endemik olarak gördüğümüz, her yıl vaka sayısının farklı derecede de olsa bildirildiği bölgeler. Şu an bulunduğumuz Şenkaya ilçesi de 'hiperendemik bölge' dediğimiz her yıl düzenli olarak Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi vakalarını gördüğümüz bir noktada. Biz bu noktada şu an saha çalışmalarını yürütüyoruz."
"Saha çalışmaları neticesinde arazilerden kene örnekleri topluyoruz"
Araştırmanın ardından ortaya çıkacak sonuçların kamuoyuyla paylaşılacağını anlatan Orkun, şöyle konuştu:
"Saha çalışmaları neticesinde arazilerden kene örnekleri topluyoruz. Bu örnekleri daha sonra kene spesifik olan laboratuvarımızda birtakım moleküler teknikler kullanılarak hem Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü hem de insan ve hayvan sağlığını ilgilendiren çok çeşitli skalada bir patojen taraması yapıyoruz. Sonuç olarak bunların genetik ilişkilerinin de ortaya çıkarmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda da Türkiye'deki bu çalıştığımız bölge, Türkiye'de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi'nin merkez üssü olarak kabul ediliyor. Bu noktalarda elde edeceğimiz veriler ileride hastalığın mücadelesinde etkin rol oynayacağı kanaatindeyiz."
Kaynak:Anadolu Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.