Hayrullah AĞKAŞ
İYİ Parti Sivas İl Başkanı Volkan Karasu son dönemde Sivas’ta art arda gelen zamlara ilişkin açıklama yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra pide ekmeğe yapılan zammı eleştiren Karasu, “28 Mayıs 2023 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden sayılı günler geçtikten sonra Sivas’ta pide ekmek fiyatlarına % 50 zam yapıldı ve pide ekmeğin yeni fiyatı 7,5 lira oldu. Dünya genelinde gıda fiyatları %21 düşerek son 25 ayın en düşük seviyelerini görmüşken, Türkiye’de ise 34 aydan beri aralıksız olarak gıda fiyatları artış gösteriyor. TÜİK'in siparişe dayalı enflasyon rakamlarını bile baz aldığımızda Türkiye, dünyada en yüksek enflasyona sahip ülkeler arasında yer alıyor” dedi.
EN FAZLA DEĞER KAYBEDEN PARA BİRİMİ OLDU
Türk lirasının değer kaybettiğine vurgu yapan İl Başkanı Karasu, “Türk lirası seçimlerden sonra Amerikan doları karşısında %35 civarında değer kaybederek Arjantin pesosundan sonra en fazla değer kaybeden para birimi oldu. Türk lirası, Türk devletinin ve Türk milletinin itibarıdır; ekonomik bağımsızlığımızın simgesidir” ifadelerini kullandı.
NE İTİBARIMIZ NE DE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞIMIZ KALDI
Mehmet Şimşek’e de tepkisini en üst noktadan dile getiren Karasu, “Üzülerek belirtmek isterim ki ne itibarımız ne de ekonomik bağımsızlığımız kalmamıştır.
Nas Ekonomisinin sonucu Sefalet! Seçim çalışmaları esnasında Türkiye’nin dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olduğunu iddia eden, geliştirdikleri düşük faize dayalı Nas Ekonomisi ile övünen Erdoğan’ın bu konudaki suskunluğunu ibretle izliyoruz. Önceki dönemin ekonomiden sorumlu bakanı Nurettin Nebati’nin görevini Mehmet Şimşek’e devrederken çekin derin “Ohh”u şimdi ülkece daha iyi anlıyoruz” dedi.
Volkan Karasu sözlerine şöyle devam etti:
“Zira Türkiye ekonomisi, bilinçli şekilde müstemleke memleketlerin ekonomisine benzer bir şekilde yönetildi, Türk milleti sistematik bir şekilde fakirleştirildi ve 2023 yılında ekmeğe muhtaç hale geldi. Nitekim Dünya Sefalet Endeksi’nin 2022 yılı verilerine bakıldığında, Türkiye’nin son bir yılında meydana gelen hiper-enflasyon ve işsizlik rakamlarıyla en sefil 10 ülke arasına girdiği görülecektir”.
AVRUPA ÜLKELERİNİN ÜÇTE BİRİ BİR TÜKETİME SAHİBİZ
Gıda fiyatlarındaki artışa da dikkat çeken İl Başkanı, “Bütün dünyada gıda fiyatları çoktan normale dönmüşken, Türkiye milletinin temel gıda ürünlerine bakış açısında da dramatik bir değişim yaşandı. Geleneksel bir Türk ailesi için en temel gıda maddesi olan dana ya da koyun kıymanın yerini artık tavuk kıyma aldı. Üstelik tavuk kıyma bile orta gelir ailelerin erişebileceği bir besine dönüştü. Kişi başına düşen et ve süt tüketimi konusunda, Türkiye’yi kıskandığı iddia edilen Avrupa ülkelerinin üçte biri civarında bir tüketime sahibiz. Bu rakamlar, dünya ekonomik buhranının yaşandığı ve Türkiye’yi en derinden etkilediği, bunun yanı sıra Kıbrıs Barış Harekâtı nedeniyle ABD ve Avrupa ülkelerinin ülkemize ambargo uyguladığı dönemlerdeki rakamlara denk düşmektedir. Dolayısıyla Türkiye’yi AB’ye sokacağız, uzaya çıkaracağız diyen ve önümüze 2023, 2071 gibi hedefler koyan Ak Parti’nin bizi 1970’li yılların ekonomisine mahkûm ettiği net bir şekilde görülmektedir. Tıpkı 1970’li yıllarda uygulanan Kur Koruma Mevduat sisteminin, günümüzde de uygulanması ve tüyü bitmemiş yetimin hakkının ve Türk milletinin vergilerinin servet transferiyle zengini yeniden zengin edilmesi gibi uygulamalar Türk milletini günden güne acze düşürmektedir. İktidar, akıldan yoksun ekonomi yönetimi ile savrulurken Türk milletinin her biri birbirinden kıymetli fertlerini de yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmektedir” ifadelerine yer verdi.
21 YILIN SONUNDA MİLLETİ AÇLIĞA MAHKÛM ETTİ
Açlık sınırıyla ilgili açıklanan rakamlara da tepki gösteren Karasu, “İnsanların yaklaşık yarısının asgari ücretle çalıştığı Türkiye’de Türk-İş’in açıkladığı rakamlara göre açlık sınırı 4 kişilik bir aile için 10 bin 360 lira, yoksulluk sınırı ise 33 bin 750 liradır. Bu durumda Ak Parti’nin 21 yılın sonunda Türk milletini açlığa ve yoksulluğa mahkûm ettiği, bu durumu patolojik bir şekilde normalleştirdiği görülmektedir. Nas Ekonomisi cahilliği ile Türkiye ekonomisinin geldiği bu uçurumdan çıkış anahtarı olarak Mehmet Şimşek gösterildi. Böylece Nas Ekonomisi cehaletinden vazgeçileceğinin sinyalleri verildi. Cahil bir hevesin ve zihniyetin deneme tahtası olarak gördüğü Türk ekonomisinin bu cehaletten kurtulması için akılcı çözüm önerilerine ve Ortodoks ekonomiye dönüşü beklerken bir anda kendimizi daha derin bir zam bataklığında bulduk. Mehmet Şimşek’in çözüm önerileri maalesef Türk milletinin geniş kitlelerini rahatlatmak yerine külfeti onların üzerine yeniden bocalamıştır. Yaptıkları vergi zamları ülkenin refah düzeyi yüksek kesimlerini ve kodamanları rahatsız edecek, onları ekonomik külfete sokacak en ufak bir düzenleme getirmezken bütün yük yine yoksulluk ve açlık sınırında yaşayan alt ve orta gelir gruplarına yüklenmiştir” diyerek tepkisini yüksek tondan gösterdi.
“AK PARTİ, MİLLETİN CEBİNDEKİ ÜÇ KURUŞA GÖZÜNÜ DİKMİŞTİR”
Ak Parti yönetimindeki Türkiye, kadim Türk devlet geleneğine ve Türk toplum sözleşmesine aykırı biçimde hareket ettiğini söyleyen Karasu, “Kadim Türk devlet geleneğinin ve Türk toplum sözleşmesinin mihenk taşlarından biri Orhun Abideleri’dir. Yaklaşık 13 asırlık bir maziye sahip olan abidelerde, devlet başkanı halkını aç bırakmamakla, azı çoğaltmakla ve yoksulu zengin etmekle mükellef kılınmıştır. Ak Parti yönetimindeki Türkiye, kadim Türk devlet geleneğine ve Türk toplum sözleşmesine aykırı biçimde hareket etmekten hiçbir zaman ar etmedi. 13 asır önce Türk devletinin varlık sebebi, Türk milletini yücelmek, aç, sefil ve yoksul bırakmamak iken bugün Ak Parti yönetimi milletin cebindeki üç kuruşa gözünü dikmiştir. Üstelik bunu da Anayasa’ya aykırı biçimde, bir dönemde aynı kaynaktan iki kez vergilendirme yaparak gerçekleştirmek istemektedir. Türk milleti, kadim Türk devlet geleneğine ve Türk toplum sözleşmesine aykırı politikaları hak etmiyor. Türk milletini açlığa ve yoksulluğa mahkûm edenlerin, bu necip milleti başka milletler nezdinde madun duruma getirenlerin yakasından elimizi hiçbir zaman çekmeyeceğiz” dedi.
