Gündem

Esnafın Çırak İsyanı

Esnafın Çırak İsyanı

Esnafın Çırak İsyanı
27-09-2015 15:35


Tüm meslek gruplarında neredeyse 10 yıldır çırak bulamadıklarını ifade eden yetkililer, gerekli önlemler alınmaz ise gelecek yıllarda bazı meslek gruplarının kaybolacağını altını çizdiler.

SERCAN ÇETİNEL / ÖZEL HABER

Sivas’ta faaliyet gösteren esnaflar çırak bulamamaktan şikayetçi. Yıllardır aynı dertten muzdarip olan yatırımcılar, gerekli çırak ve kalifiye eleman bulamadıklarından büyüme gösteremediklerini vurgulayarak isyan bayrağını çekmiş durumda. Kimi meslek gruplarında ise çırak yetişmemesinden dolayı günden güne kaybolacağından şüphe duyan esnaflar, sıkıntılarını gazetemiz ile paylaştı.

Fırıncılık sektöründe faaliyet gösteren Ekin Pide Fırını işletmecisi Murat Cayıt, 10 yıldır çırak yetiştirememekten şikayetçi. Bundan 10 yıl sonra bazı mesleklerin çırak yetiştirilememesinden dolayı kaybolacağını vurgulan Cayıt şunları kaydetti:

‘20 yıldır fırıncılık mesleği ile uğraşıyorum. 10 senedir çırak yetiştiremiyoruz. Yeni yetişen kişilerde bu mesleği yapmak istemiyor. 4+4+4 eğitiminin çıkması nedeniyle tüm esnaf dalında çırak yetişmiyor. Gençler liseden mezun olduktan sonra belirli bir yaşa geliyor ve artık çıraklık dönemi geçmiş oluyor. Ortalama 17 yaşında liseden mezun olmuş oluyor. 17 yaşındaki bir çocuğu çırak olarak çalıştıramıyorsun. Bizim fırıncılık dalı gibi birçok meslek dalında çırak ve usta yetişmiyor. Günden güne bu meslek erimeye başlıyor. Bundan bir 10 sene sonra artık kaybolacak bu meslekler. Buna dayalı devletin bir çalışma yapması gerekiyor. Yeniden çırakların yetişmesi için bir adım atılmalı. Her genç okuyacak değil. Fırına, sanayi, mobilyacı gibi birçok meslek dalına ihtiyaç vardır. Bu yüzden okuyamayan çocukları zorla okutmanın mantığı yoktur. Eğer çocuk okuyamıyorsa bir meslek dalına verilmesi ve bir sanat öğrenmesi gerekir. Bu hem kendi için hem ailesi için daha güzel ve daha mantıklı olur.’

Mobilya sektöründe faaliyet gösteren Artmuba şirket işletmeni Uğur Karaoğlu, yıllardır çırağın yetişmemesinden dolayı kalifiye eleman bulamadıklarını belirtti. Piyasa da kalifiye elaman bulunmaması şirketlerin büyümesine de engel olduğunu ifade eden Karaoğlu sözlerine şöyle devam etti:

‘Şuan da en büyük problemimiz hem çırak yetiştirememek hem de kalifiye adam bulamamak. Eğitim planlamasının 4+4+4’den sonra çırak yetiştirme işi bitti. Piyasada kalifiye işçi bulamıyoruz. Firmaları büyütemiyoruz. Sektör olarak bütün sektörlerde insanlar geleceğini görecek garantili işler dışındaki bizim gibi sektörlerde çalışmak istemiyorlar. İŞKUR’da kayıtlı olsa bile gelip işe başlamak istemiyor. Problemin ana kaynağı bu. Şuanda bize göre 6-7 yıldır çırak statüsünde eleman bulamıyoruz.

Devletin eğitim sistemindeki olay şu. Okuyacak çocuğu veya el becerileri iyi olan bir çocuğu doğru kaynaklara aktarıp onları o alanda yetiştirmek. Ama biz o çocukları o alanda yetiştikleri yerlerden alamıyoruz. Mesela şöyle diyebilirim, sanat okulunda mobilya bölümünde mezun olup da mobilya sektöründe çalışan kaç tane eleman var. Adamlar o okulu bile okuyor olsa memur olmak, işçi olmak oturup devlet garantisi altında çalışmak istiyor. Tabi burada onlarında haklı olduğu durumlar var. Buralarda asgari ücret veya asgarinin bir tık üstesinde maaş alabiliyorlar. Ama sektörün tamamında, bütün sanayide sadece bizde değil aynı sıkıntı devam ediyor. Büyüyemiyoruz, ihtiyacımız olan kadroyu bulamıyoruz.’

Yeni Ata Sanayide hizmet veren Anadolu LPG Mühendislik işletmeni Mehmet Emin Nugayoğlu, çırağın değerli bir olgu olduğunun altını çizdi. Liseden mezun olan 18 yaşındaki gençlerin elleri tornavida, anahtar tutamadığını belirten Nugayoğlu şunları kaydetti:

‘Çırakla ilgili ciddi anlamda bir sıkıntımız var ve bunu da bir şekilde aşamıyoruz. İnsanların hepsinin makam mevki peşinden koşturuyor olması bunun en büyük kaynağı. Meslek liselerinin bu noktada yeterli bir etkisi kalmamış olması da etkisini gösteriyor. Bunlar bize ciddi anlamda sorun çıkartıyor. Sonuç itibariyle vatandaş liseyi bitiriyor, 17-18 yaşına gelmiş oluyor. Okumaya çalışıyor sonra okuyamıyor bu seferde mesleğin getirmiş olduğu teknikleri erine getiremiyor. Bu yaşlarda gelen gençler anahtar tutamıyor, işi beceremiyor, senin söylediğine karşı ekstra bir tavırlar ortaya koyabiliyor. Bu noktada en önemli sıkıntılardan bir tanesi de bence aileleri. Herkesin çocuğu değerli kabul ediyorum. Ama bir şekilde de para kazanmanın ne demek olduğunu öğrenmesi gerekiyor bu çocuğun. Şimdi bizim vermiş olduğumuz haftalığı ve ya aylığı vatandaş beğenmiyor. Zaten be bu kadar haftalığı çocuğuma zaten veriyorum. Tamam olabilir ama biz çocuğunuza meslek öğretiyoruz. 2 gün sonra çocuklar liseden mezun olduktan sonra hiçbir işi bilmeyen lise mezunu bir vatandaş karşına çıkıyor. Bunların birçoğunun yapacağı iş garsonluk yapmak oluyor. Başka bir şey olamayacak. Garsonluğu aşağılamak değil benim ki ama sonuç itibariyle bir kafeye oturmaya gittiğinizde önüne sert bir şekilde tabağı koyan garson var, kimi garson var hoş geldiniz diyerek muhabbet eden kaliteli bir garson var. Herkes üniversiteyi, liseyi okuyacak diye bir kural yok. Ama herkesin bir mesleği bir kabiliyeti olmalı. Birisi çok iyi sanatçı olabilir ama sen bu vatandaşı zorlayarak liseye kadar getiriyorsun ama görünmeyen bir şey var, o çocuğun içindeki kabiliyeti bitiriyorsun. Çırak değerli bir hale geldi.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER