Gündem

Binici; ?Lafa Değil, İcraata Bakıyoruz?

Binici; ?Lafa Değil, İcraata Bakıyoruz?

Binici; ?Lafa Değil, İcraata Bakıyoruz?
13-03-2014 17:17


Bize bayramı zehir edenlere ve bayramı kutlamamıza mani olanlara hakkımızı helal etmiyoruz. 14 Martta yılın doktorunu seçip 15 Martta tüm sağlık çalışanlarına sırtlarını dönenlere sağlık çalışanları hesap soracaktır’

İRFAN ÖZŞEKER

Türk Sağlık-Sen Sivas Şube Başkanı Hamza Binici 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Sivas Devlet Hastanesi bahçesinde gerçekleştirilen açıklamaya Kamu-Sen İl Temsilcisi Nurullah Albayrak, sendika temsilcileri ve sağlık çalışanları da destek verdi.

Açıklamasında 14 Mart Tıp Bayramı’nın önemine değinen Binici, ‘Bu önemli gün, ülkemizde modern tıp eğitiminin başlangıç tarihi ve aynı zamanda 14 Mart 1919’un, yani İstanbul’u işgal eden düşmana karşı tıbbiye öğrencilerinin ve hekimlerin protestosunun yıl dönümü’ dedi.

‘BAYRAM KUTLAYACAK

HAL KALMADI…’

Sağlık çalışanlarının 14 Mart’ı bir bayram coşkusuyla kutlamak ve karşılamak istediklerini ancak, yaşanan sorunların buna müsaade etmediğini belirten Binici, hükümetin çalışanların sorunlarına kulak tıkadığını söyledi.

Binici; ‘sağlık çalışanları için böylesine tarihi değeri olan 14 Martı bizde bu sene bir bayram gibi karşılamak ve kutlamak isterdik. Ama İktidar ve bürokrasinin yandaş sendikayı da yanlarına alarak kurdukları şer üçgeni, sağlık çalışanlarında bayram kutlayacak hal bırakmadı.

İşine geldiğinde bir gecede kanun çıkartan TBMM’yi torba yasa üretim merkezine çeviren iktidar, mevzu sağlık çalışanları olunca bugüne kadar kılını bile kıpırdatmadı.

2013’ün ocak ayında yeni bir bakan göreve başladı. Ama o da eskisini artmadı. Çalışanın hakkını hukukunu gündeme getirmedi. Çalışanın sorunlarına kulak tıkadı.

Siyasetin gölgesinde, makam koltuklarına sırtlarını dayayarak sendikacılık yapanlar ise bakanla pinpon oynamayı, bakan yardımcısının peşinde kukla gibi gezmeyi marifet saydı. Çalışanlara hizmet etme yerine fotoğraflarla gözdağı vermeyi iş sandı.

İşte böyle bir düzenin kurulduğu ortamda Doktorundan Hemşiresine, Ebesinden ATT’sine, Sağlık Memurundan Hizmetlisine kadar herkes mağdur oldu ve Hak kaybı yaşadı’ dedi.

‘KAMU ÇALIŞANLARININ

2 YILI HEBA EDİLDİ’

Son toplu sözleşmede Memur-Sen’in çalışandan yana olmayan bir tavır ortaya koyduğunu ve çalışanların 2 yılını heba ettiğini savunan Binici, 500 bin sağlık çalışanının toplu sözleşmeyi zararla kapattığını söyledi.

Bunun yanı sıra bir çok hukuksuzluğun mubah sayıldığını ve sağlık çalışanlarının mağdur edildiğini belirten Binici, şu şekilde konuştu:

‘Son yapılan toplu sözleşmede mücadele dururken, müzakere devam edecekken Memur-Sen hemen imzayı attı ve 500 bin sağlık çalışanının toplu sözleşmeyi zararla kapatmasına neden oldu. Kamu çalışanlarının iki yılı heba edildi.

Performans ödemeleri son yıllarda adeta bir yalana döndü. Sağlık çalışanları 5-6 yıl önce aldıkları ücretleri mumla arar hale geldi.

Döner sermayede adaletsizlik, nöbet ücretinde eşitsizlik, geçici görevlendirmelerde adam seçmecilik gibi ne kadar hukuka ters, etiğe aykırı iş varsa hepsi mubah sayıldı. Kul hakkı, anayasal ilke, kanun önünde eşitlik yalan oldu.

İş yükü sürekli arttırıldı. ‘Kâr etmemiz lazım, çok çalışın. Modern kölemiz olun’ denildi. Aile hekimine hastanede nöbet geldi. Aile hekimlerine 200’e yakın görev verilirken ücretleri çeşitli bahanelerle sürekli düşürüldü. Asistanlar 36 saat nöbet gibi insanlık dışı uygulamalara maruz kaldı.

4/C’lilerin feryatları duymazdan gelindi. Yüz binlerce sağlık çalışanı atama beklerken onlara yine kayıtsız kalındı. Sağlıkta işgücünü, ithal sağlık çalışanı ile karşılamaya çalışan bir zihniyet ortaya çıktı.

Hizmetliler sınavla yeterliliklerini ispatladıkları halde memur yapılmadı.

Yıpranma payı, lisans tamamlama gibi sağlık çalışanlarının beklentileri yok sayıldı.

Çalışma hayatını zehir ettiniz bari emekliliği sefil etmeyin, döner sermayeleri emekliliğe yansıtın talebini ilettik, hep bahaneler üretildi.

Hiçbir şey yapmıyorsunuz hiç olmazsa çalışanların can güvenliliğinden endişe etmeden hizmet sunmasını sağlayın dedik. Ancak göstermelik düzenlemeler yapıldı. Doktorlar katledildi. Hamile sağlık çalışanları tartaklandı. Hastaneler basıldı. Daha Dün Ümraniye Eğitim Araştırma Hastanesi Acil servisinde hasta yakınları Doktoru silahla tehdit etti. Her ay ortalama bin sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır. Mobbing en çok kamu hastanelerinde yaşanır hale geldi. Tüm sağlık çalışanları tükenmişlik sendromu ile baş başa bırakıldı.’

 ‘SÜSLÜ SÖZLERE KANMAYACAĞIZ

LAFA DEĞİL, İCRAATA BAKACAĞIZ’

Sağlık çalışanlarının bu kadar sorun varken 14 Mart’ı bayram olarak kutlamasının mümkün olmadığını belirten Binici, 14 Mart dolayısıyla devlet büyüklerinin yine süslü sözler sarf edeceklerini ancak, sağlık çalışanlarının bu sözlere kanmayacaklarını belirtti.

Binici, ‘halimiz böyle iken, hangi sağlık çalışanına dokunsak bin ah duyarken nasıl bayram kutlayacağız. Lafa değil icraata bakıyoruz ve ortaya çıkan bu tablo ile sağlık çalışanı olarak sadece ve sadece kahroluyor, ızdırap duyuyoruz.

14 Mart, bizim için keşke bayram coşkusu ve sevinci ile kutlayabileceğimiz bir tarih olsaydı.

Yine devlet büyüklerimizden yine süslü sözler, hamaset dolu mesajlar işiteceğiz.

Biz bunlara kanmayacağız. Hani diyorlar ya ‘lafa değil icraata bakın’ diye Bizde icraata bakıyoruz, Bize bayramı zehir edenlere ve bayramı kutlamamıza mani olanlara hakkımızı helal etmiyoruz.

14 Martta yılın doktorunu seçip 15 Martta tüm sağlık çalışanlarına sırtlarını dönenlere sağlık çalışanları hesap soracaktır’ dedi.

‘İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPABİLİRİZ’

Sağlık çalışanlarının çağrılarına cevap bulamaması halinde iş bırakma eylemi yapacağını belirten Binici, sağlık çalışanlarının sorunlarının çözüldüğü, adil ve huzurlu bir çalışma ortamı görmek istediklerini söyledi.

Binici, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

‘Sorunlar görmezden gelinmeye, taleplere sırt çevrilmeye devam edilirse daha çok 14 Mart çalışana zehir olur. Sağlık çalışanlarının günden güne eriyen; mali, sosyal ve özlük haklarını dile getirdiğimiz bir tarih olarak kalır. Bayram gelmiş neyimize diye sağlık çalışanları çile çekmeye devam eder.

Yöneticiler iyi niyet dileklerini ve süslü sözcüklerini bir kenara bırakmalı ve biz sağlık çalışanı için ‘ne yapabiliriz?’in derdinde olmalıdırlar.

Sağlık çalışanlarının sorunlarının çözüldüğü, adil ve huzurlu bir çalışma ortamının tesis edildiği günleri görmek istiyor ve önümüzdeki dönemlerde çok zor gözükse de ‘bizde bir gün inşallah 14 Mart’ı bir bayram gibi kutlarız’ diyoruz.

Çağrımıza ve isyanımıza kulak verilmediği, sorunlara çözüm bulunmadığı takdirde, hizmet üretmekten kaynaklı demokratik hakkımızı kullanıp, ileri ki tarihlerde iş bırakma eylemleri yapacağımızı ilan ediyor, hepinize saygılar sunuyor ve teşekkür ediyorum.’

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER