Gündem

Otizm Hastalık Değil Farklılıktır

Otizm Hastalık Değil Farklılıktır

Otizm Hastalık Değil Farklılıktır
04-04-2022 07:00


Hayrullah AĞKAŞ

İYİ Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Emre Kasap; 2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü münasebetiyle mesaj yayımladı.

Mesajında otizm spektrum bozukluğunun doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan, karmaşık bir nörogelişimsel farklılık olduğunu belirten Kasap; “Henüz neyin sebep olduğu bilinmemekle birlikte, erken teşhisi çok önemlidir ve basit testler ile tanısı konulabilir. Ülkemizde öngörülen otizmli birey sayısı 2019 yılında 550 bin idi. Maalesef, ülkemiz otizmli birey ve çocuklara, toplum ve devlet politikası olarak verilmesi gereken destek konusunda yetersiz ve gerekli anlayışa sahip değildir. Haberlerde ve etrafımızda gördüğümüz, otizmli bireyler ve aileleri günlük yaşamda birçok sıkıntı çekiyor. Etrafımızdaki ailelerden duyduğumuz ve zaman zaman tanık olduğumuz ciddi sorunlar var. İYİ Parti olarak buna dikkat çekmek için Meclis’e soru önergesi verip zaman zaman Meclis’te grup adına konuşan vekillerimiz aracılığıyla dile getirmekteyiz” dedi.

3 yıllık Otizm Ulusal Eylem Planının 2019 yılında sona erdiğini  anımsatan Kasap; “Aileler ikinci bir Ulusal Eylem Planı’nı beklemekte fakat karşılık bulamamaktadırlar. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, 2021 yılında grup toplantısında Otizm Eylem Planı’nın hayata geçirilmesi için çağrıda bulunmuştu. Peki otizmli bireyler gündelik hayatta ne tür sorunlar yaşıyor? Ailelerin dile getirdiği sorunlara hep beraber bakalım; otizmli bireylerin yıllardır devam eden ve en büyük sorunu olan, okullara kabulde sıkıntı yaşamaları ve hakları olan eğitimi alabilmeleri için bile okul okul gezmek zorunda olmasıdır. Ailelerin, vakıfların, derneklerin bu durumu sürekli dile getirmesine rağmen hala birçok okul yönetimi otizmli çocukları eğitim almaları için kabul etmiyor. Kabul edilen bazı bireylerse maalesef zorbalığa maruz kalıyor. Akranları ile uyum problemi yaşıyor. Eğitim alan diğer çocukların velileri bu bireylerin sınıf değişikliği, hatta okuldan atılması için imza topluyor. Bunların yaşanmaması için MEB’in okullarda kaynaştırma eğitimi vermesi, öğretmenlerin ve öğrencilerin bu konuda eğitim alması gerekir.  Unutulmamalıdır ki kaynaştırma bireylerin yasal hakkıdır. Diğer büyük sorun ise otizmli bireylerin toplum içinde çevreden aldıkları olumsuz tepkilerdir. Diğer ailelerin otizmli çocukları farklı, hatta hastalıklı görmelerinden dolayı kendi çocuklarını o bireylerden uzak tutmaları bunlardan bazılarıdır. Toplumda otizmin engel olarak görülmesi bu bireylerin hayata adapte olması ve akranlarıyla kaynaşması önündeki en büyük sıkıntılardandır. Bu sorunun çözümü, ancak insanların otizme karşı önyargılarını kırması ile mümkün. Bazı aileler çocuğunun otizmli olduğunu kabullenmeyip, erken tanıya da engel olmaktadır. Halbuki 3-4 yaşlarında tanı konan bireylerin ergenlik dönemine kadar yüzde 100’e kadar iyileşme sağlanabiliyor. İyileşme için var olan Rehabilitasyon Merkezleri’nde eğitim saatlerinin yetersizliği ise erken tanı konulduğu halde iyileşme sürecinin yavaşlamasına sebebiyet veriyor. Bu da yetmezmiş gibi, kısa süreli kurs almış eğitimcilerin atanması da otizmli bireylerin okuldan aldığı verimi düşürmekte. Ailelerin bu konudaki talebi Özel Eğitim Öğretmenliği bölümünden mezunu kişilerin ders vermesidir. Otizmli bireylerimiz eğitimde yaşadığı sorunlarla ne yazık ki sosyal hayatta da karşılaşıyor. AVM’lerde, parklarda, oyun alanlarında, sinema ve tiyatro gibi kültürel faaliyetlerde dışlanıyorlar bu sebeple aileler bu tür ortamlara girmekte çekiniyor. Ağlama krizleri ses çıkarma gibi aslında tüm çocukların yaptığı davranışlar otizmli bireyler tarafından yapılınca garipsenmemelidir. Kısacası ilkokuldan başlanarak topluma otizmin ne olduğu hakkında bilgilendirilip, onların bizden farklı olmadığının aşılanması gerekiyor. Otizm hastalık değil farklılıktır" dedi.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER