Osman Müftüoğlu, popüler bir geleneksel tedavi yöntemi olan hacamatın gerçek etkilerini açıkladı. Günümüzde birçok kişi, vücudundaki çeşitli sorunların üstesinden gelmek veya önlemek amacıyla hacamat adı verilen işlemi tercih ediyor.
Hacamatın kılcal damarlardaki "kirli kanı" temizleme iddiasının aslında bilimsel bir temeli olmadığını vurgulayan Müftüoğlu, iyileşme için hacamatın gerekli olmadığını belirtti.

Hacamat, geleneksel tedavi yöntemleri arasında giderek popüleşti. Bu yöntem, cilt altındaki kanı çekerek vücuttaki "kötü kanı" atmayı amaçlar. Müftüoğlu ise hacamatın iyileşmek için gerekli olmadığını söylüyor.

Hacamatın amaçları arasında kan dolaşımını iyileştirmek, vücuttaki zararlı maddeleri temizlemek, enerji akışını düzenlemek, ağrıları hafifletmek ve bağışıklık sistemini güçlendirmek bulunurken, Müftüoğlu, bu hedeflere ulaşmak için kirli kanın dışarı atılması gerektiği iddiasının bilimsel bir dayanağının olmadığını ifade ediyor.

Hacamat uygulaması, vücudun bazı bölgelerine kupalar yerleştirilerek küçük kesikler atılmasıyla gerçekleştiriliyor.
Bu işlem genellikle sırt, omuz ve kafa bölgesinde gerçekleştirilirken, sırt, ayak, bacak ağrıları ve uyuşmalarını gidermek için tercih ediliyor.

Osman Müftüoğlu, katıldığı bir programda, "Bu zamana kadar hacamatın faydaları hakkında hiçbir bilimsel çalışma görmedim" diyerek, bu yöntemin gerçek etkileri hakkında açıklamalarda bulundu.

KUPA ÇEKTİRME HACAMATA GÖRE DAHA ETKİLİ
Müftüoğlu, geleneksel tedavi yöntemlerinin bir savunucusu olarak, hacamat yönteminin modern tıptan ayrı bir değerlendirme içinde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Bu bağlamda, kupa çektirme yönteminin, hacamata göre daha etkili olabileceğini belirtti. Kupa çektirme işleminin bir tür masaj etkisi yaratarak rahatlama sağladığını ancak hacamatın bu yöntemden farklı olduğunu açıkladı


“PİS KAN DİYE BİR ŞEY YOK”
Hacamatın, vücuttaki "kirli kanı" temizleme iddiasının bir yanılgı olduğunu belirten Müftüoğlu, vücutta "pis kan" diye bir şeyin bulunmadığını ve kanın oksijen azlığından etkilenebileceğini ifade etti.
Kirlenmiş dokuların, vücuttaki organların doğal işlevleri sayesinde temizlenebileceğini ve kanın oksijenle zenginleştirilerek normal haline dönebileceğini vurguladı.

Zararlı maddelerin vücuttan atılmasının, böbrekler ve karaciğer gibi organlar aracılığıyla gerçekleştiğini hatırlatan Müftüoğlu, vücudun kendi kendini temizleme ve yenileme yeteneğine sahip olduğunu belirtti. Ayrıca, deri solunumu yoluyla da zararlı maddelerin dışarı atılabildiğini ve bunun en belirgin göstergesinin terleme olduğunu ekledi.

Organların sağlıklı olduğu sürece, vücudun kendini temizleme ve iyileştirme sürecinin devam edeceğini vurgulayan Müftüoğlu, "Hacamat işlemi Osman Hoca tarafından onaylanmamıştır. Ancak bu yöntemi onaylayanlara saygı duyuyorum" diyerek sözlerini sonlandırdı. /Haber Merkezi/