CHP lideri Özgür Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya’yı ziyaret etti. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme yaklaşık olarak 1 saat sürdü. Ziyaret sonrası Özgür Özel, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ziyarette konuşulan konulara dair bilgi veren Özel, asgari ücret konusunda da gereken adımların atılması için çalışacaklarını söyledi.
"Kuraya iki AK Partilinin tercih ettiği adayı bırakmaya çalışıyorlar"
Gerçekleşen görüşmede 2 konuyu ele aldıklarını anlatan Özel, "Bunlardan biri, malum Hakimler ve Savcılar Kurulu seçiminde yapılan açık Anayasa’ya aykırı usulsüzlüktü. Çok kısaca hatırlatacak olursak Anayasa diyor ki ‘Hakimleri, savcıları Hakimler ve Savcılar Kurulu’na seçerken, burada en geniş mutabakat lazım. Birinci turda yüksek bir mutabakat arıyor, üçte ikiyi arıyor. İkinci turda biraz daha düşük ama yine yüksek bir mutabakat arıyor; beş bölü üç. Olmuyorsa en yüksek oyu alan iki aday arasından kura.’ Bu kadar açık yazılmış. Komisyonda beyefendiler, birinci tur, yok; ikinci tur yine yok, kuraya geçecekken üçüncü tur yapıp, kendi 30 oylarını 15, 15 ikiye bölüp, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 14 olan oy sayısını geçip, kuraya iki AK Partilinin tercih ettiği adayı bırakmaya çalışıyorlar. Anayasa çok net. 10 yaşında öğrencinin okuyup anlayacağı şekilde, ‘Birinci tur, ikinci tur, olmadı kura’ diyorken, bunlar üçüncü turda kendilerinden iki parti çıkarıyorlar. Bunu komisyonda yaptıklarında komisyonu terk ettik. Meclis’te de oy kullanmadık. Bu yöntemle belirlenmiş seçime girilebilir mi? Meclis’te de Numan Bey’in başkanlığında aynen Anayasa’da yazdığı gibi uyguladılar. Yani komisyonun yaptığı Anayasa’ya aykırı, doğrusunu; birincide nitelikli çoğunluk aramak, ikincide nitelikli çoğunluk aramak ve bulunamadığında kuraya başvurmak, onu Meclis Genel Kurulu’nda uyguladı. Genel Kurul’da yapılan doğru da Genel Kurul’a getirilen adaylar Anayasa’ya ve Genel Kurul’daki uygulamaya açıkça aykırı. Anayasa’yı komisyonda ihlal edip, kendi adamlarını, kendi destekledikleri adayları kuraya sokmaya çalışıyorlar. ‘Eğer ki Meclis’te salt çoğunluğu yakaladıysan komisyonda, Anayasa’ya uymayabilirsin, adayı ikiye bölersin, yaparsın kura.’ Olacak iş değil. Bunun yürütmesinin durdurulması için 10 saat içinde başvurmuştuk. Önümüzdeki günlerde görüşülecek Anayasa Mahkemesi’nde" ifadelerini kullandı.

Maraş'tan Sivas'a "Kurbanlık Fiyatı" Göndermesi
Maraş'tan Sivas'a "Kurbanlık Fiyatı" Göndermesi
İçeriği Görüntüle

"Anayasa ihlali olduğunu bir kez daha bütün kamuoyunun önünde söylüyoruz"


Görüşülen ikinci konu hakkında konuşan Özel şu ifadelere yer verdi:
"İkinci husus da Anayasa Mahkemesi’yle alay eden, adeta Anayasa Mahkemesi’ne ‘Sen gözümde yoksun’ diyen anlayışa Anayasa Mahkemesi’nin bir cevap vermesi gerekiyor. Onlarca, yüzlerce örneği var da son örneği; rektör ataması. Anayasa Mahkemesi Erdoğan’a demiş ki, ‘Rektörü böyle atayamazsın.’ Anayasa’ya aykırı. Meclis’e 9 ay süre vermiş. Bu aslında maksimum süre. Mümkün olan en kısa sürede düzeltmesi lazım. 9 ayı son gününe kadar tutup, 60’ın üzerinde rektörü atayıp, istismar edip, son günde aynı yasa maddesini tekrar getiriyorlar küfür eder gibi Anayasa Mahkemesi’ne. Adeta diyorlar ki ‘Yahu düşünün, sizi ben atadım kardeşim’ diyor. ‘Benim neyi, nasıl yapacağıma siz karar veremezsiniz. Kararınıza rağmen 9 ay yaparım, 9 ay sonra aynısını getirim. Haydi 9 ay daha süre verin, gidip kumda oynayın’ diyor Anayasa Mahkemesi’ne. ‘Gözümde yoksunuz diyor. Anayasa Mahkemesi’nin 10 yıldır kullanmadığı yürütmeyi durdurma kararı verme imkanı var. Bizim Anayasa Mahkemesi’nden talebimiz: Bizim diğer başvurularımız için taleplerimiz saklı kalmak üzere bu tip kendi kararını uygulamayan. İşte kadının soyadında yapmaya çalıştılar, büyük bir mücadeleyle geri çektirdik. Şimdi rektör atamasında yapıyor. Kendi kararını uygulamayıp, aynısını getirene. Anayasa’ya göre aynısını asla getiremez. ‘Bu tip durumlarda yürütmeyi durdurmayı ver, bak bakalım bir daha yapabiliyor mu?’ diyoruz. Biz bu iki konudaki düşüncelerimizi, hassasiyetlerimizi Anayasa Mahkemesi’nin Sayın Başkan ve Vekillerine ifade ettik, anlattık. Tabii ki onların bu konuda ne düşündükleri, ne söyledikleri kararları ile birlikte olacağız. Hakimler kararları ile konuşurlar. Bu konuda kendilerinden ne bize, ne kamuoyuna açık herhangi bir yorum, herhangi bir yaklaşım beklemiyoruz. Ama meselenin Anayasa ihlali olduğunu bir kez daha bütün kamuoyunun önünde söylüyoruz. Bu görüşlerimizi ifade ettik. Büyük bir nezaketle, kurumun kültürüne yakışır bir ev sahipliğiyle ve Sayın Başkan ve Vekillerin kişisel nezaketleriyle karşılandık, ağırlandık, uğurlandık. Kendilerine de ayrıca teşekkür ediyoruz."


"O kurultayı tartışmaya açacak platform siyasette kalmadı artık"
Partisinin 38’inci Olağan Kurultayı hakkındaki iptal davasının 30 Haziran’a ertelenmesiyle ilgili açıklama yapan Özel, "Duruşmayla ilgili ilk günden beri tutumum belli. Bu duruşmalar sonuç odaklı değil, süreç odaklı duruşmalar. CHP’yi tartıştırmaya, CHP’yi karıştırmaya çalışıyorlar kendi akıllarınca. O yüzden bu işlerin sürecinden istifade ediyorlar. Bu duruşmanın sonuç verip de Herkesin gözü önünde olmuş bir kurultay. Dünya kadar yalan. ‘Bin 200 tane cep telefonu dağıtılmış’ dendi. Hep birlikte toplanıp çıkardık. O gün de cep telefonlarımız sinyal verirken; markası, modeli, nereden alındığı belliydi. Bugün de belli. Bir tane ispat olmayan, saçma sapan konularda, üç - beş meczubun lafıyla süreç yönetiyor birileri. Yönetsinler. Ben mahkemeye, hakime, savcıya, onların tutumlarına bir şey diyecek değilim. Açıyor mahkemeyi, getiriyor, onu söylüyor, bunu söylüyor. Meczupları dinletiyorlar. Bilmem ne yapıyorlar. En sonunda hak yerini bulur. Ben bunun sonucundan endişeli değilim. Sürecinden istifade etmek isteyenler var. Onun farkındayız. ‘CHP’de karışıklık.’ E biz bir kurultay daha yaptık aynı delege ile. Geçerli oyların tamamını o delege bana verdi. Parti tarihinde ilk kez bir genel başkanın anahtar listesi delinmeden geçti. Daha ne konuşuyorlar yani. O kurultayı tartışmaya açacak platform siyasette kalmadı artık. ‘Parti içinde kargaşa varmış’ diye göstermek için yapılmış bir hamle, bir çaba boşa çıkmıştır" diye konuştu.


"Asgari ücrete ara zam, emekçilerin hakkıdır söke söke alınmalıdır."
Özel, asgari ücrette ara zam talebi için atacağı adımlar hakkında ise şöyle konuştu:
"Sabahleyin buraya gelmeden önce Özel Kalem Müdürlüğümüz bu randevuları planlamaya başladılar. Tabii ki muhataplarımızla, değerli konfederasyonlarla görüşmelerde bulunacaklar. Ama bu hafta içinde DİSK’i, TİSK’i, HAK-İŞ’i ve TÜRK-İŞ’i ziyaret takvimine bağlamayı ve bu hafta bitmeden bu ziyaretleri gerçekleştirmeyi ümit ediyoruz. Gelecek hafta da konfederasyonların dışındaki yapılarla, bir takım çalışmalar yapıp daha sonra talebi netleştireceğiz. Ve bunun bütün emekçiler tarafından sahiplenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü asgari ücretin aldığı zam, dört ayda erimiş durumda. Sekiz ay boyunca geçen seneden beter duruma düşecek emekçiler. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Bir büyük mücadele vermek gerekiyor. Konu sadece asgari ücret alanların değil, Türkiye’de asgari ücret zaten olmuş temel ücret. Toplumun yüzde 55’ini, doğrudan 60’ını ilgilendirdiği gibi emekçilerin, herkesin aldığı maaş da asgari ücrete göre pozisyonlanıyor. Asgari ücrete ara zam, emekçilerin hakkıdır söke söke alınmalıdır."

Kaynak: İHA