USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

İlk Eskişehir Yolculuğumuz

02-04-2022
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Bundan yıllar &ouml;ncesinde, ulaşımın vazge&ccedil;ilmezi tren yolculukları idi. Her g&uuml;n muntazaman Ankara, İSTANBUL ve Doğuya, karşılıklı seferler yapılırdı. Bunlara posta, ekspres diye isimler verilirdi. Posta ismini taşıyanlar; b&uuml;t&uuml;n duraklarda durarak, bir nevi toplumun ulaşım ihtiyacını karşılardı. Ekspres ismi verilenler ise; bazı duraklarda durmadan ge&ccedil;erek daha hızlı ve daha konforlu bir yolculuk, imkanı sunardı.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">B&uuml;t&uuml;n bunlara rağmen; trenlerde mevki, uygulaması yapılırdı. Birinci mevkiler daha pahalı ve konforlu idi. İkinci ve &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; mevkiler ise; daha ucuz ve konfordan uzaktı. Muhtemel İstanbul yolculuğunuz; 24 saati ge&ccedil;erdi. Uzun ve yorucu yolculuklar; insanları birbirlerine kavuştururdu. O nedenle; Tren istasyonlarının, ayrı bir yeri ve hikayesi vardır.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Tren Sivas istasyonuna geldiği zaman, m&uuml;thiş kalabalık olurdu. Ortalığı bir telaş alır, koşuşturmaca başlardı. İnenler, binenler... İstasyondan bir şeyler almaya &ccedil;alışanlar... Bu heyecan dolu koşuşturmaca her g&uuml;n yaşanırdı. Sivas İstasyonu hareketli bir yer idi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Babam demir yolu personeli olduğu i&ccedil;in; personele ait, &uuml;cretsiz seyahat imkanları mevcuttu. İşte, bu imkanlardan yararlanmak ve babamın kurs g&ouml;rd&uuml;ğ&uuml; Eskişehir&#39;i g&ouml;rmek i&ccedil;in; Sivas&#39; tan, uzun bir yolculuk sonrası Eskişehir&#39;e ulaştık. Kurs bitimine denk geldiği i&ccedil;in, babamla birlikte d&ouml;necektik. O yıllarda Eskişehir&#39; e gidenler bilirler, Tren gece yarısı, oraya ulaşırdı. Biz de bir gece yarısı indik.&nbsp;İ&ccedil; Anadolu&#39;yu kıvrım, kıvrım yolları ile, kat eden tren, rayların sesi ile ayrı bir ritmin par&ccedil;ası gibi idi. Uzaktan gelen hasret dolu t&uuml;rk&uuml;ler, yanık sesler hep gurbeti, ayrılığı, hasreti terenn&uuml;m ederdi. Kimileri uzun uzun pencereden dışarı bakar, akla hayale gelmedik d&uuml;şler peşinde koşardı. Kimileri Ankara&#39;nın gahı eğri, gahı doğru yollarına t&uuml;rk&uuml;ler yakardı.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Eskişehir&#39;e indiğimiz zaman; İstasyonun i&ccedil;erisinde bulunan d&uuml;kkanların rafları, bembeyaz taşlarla dolu idi. Taşlardan yapılmış, nadide eserler sergileniyordu. S&uuml;s eşyalarından, g&uuml;nl&uuml;k kullanımda olan eşyalara kadar, ne ararsanız bulurdunuz. Sonradan &ouml;ğrendiğime g&ouml;re; bu taş L&Uuml;LE taşı imiş. B&ouml;ylece tanışmış olduk. Bir de İstasyonların değişmeyen manzaraları... Satış yapan seyyarlar, koşuşturma, telaş, sevin&ccedil;, keder... Hepsi i&ccedil;, i&ccedil;e idi. Hi&ccedil; değişmeyen, insanlarımıza her birisi i&ccedil;in bir anlam y&uuml;kleyen; keskin d&uuml;d&uuml;k sesi ve buharlı makinanın &ccedil;ıkartmış olduğu, homurtulu sesler...&nbsp; Sanki hayal perdesinde gezinen insanları uyandırmak adına, keskin bir uyanış&nbsp; uyarısı yapardı. Lokomotifin ilk kalkış hali, gayet g&uuml;r&uuml;lt&uuml;l&uuml; olurdu. Duymamak m&uuml;mk&uuml;n değildi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Eskişehir&#39;e ilk indiğimde dikkatimi &ccedil;eken; her tarafın kırmızı, siyah bayraklarla donatılmış olması idi. O sene Eskişehir Spor birinci lige &ccedil;ıkmıştı. Sene 1966&nbsp;muhtemelen Temmuz ayı idi. Alışık olmadığımız bir durum olduğu i&ccedil;in; &ccedil;ok dikkatimi &ccedil;ekmişti. Bayraklarla, sokak ve caddeler donatılmıştı. Bir bayram havası vardı.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Misafir olduğumuz ev, bah&ccedil;eli ve bir baba dostumuzun evi idi. Stadyuma olduk&ccedil;a yakındı. O nedenle; kutlamalar ve eğlence y&uuml;kl&uuml; programlar, zaman, zaman yapılmakta idi. Devletin Demir yolu fabrikalarına y&ouml;nelik, b&uuml;y&uuml;k yatırımlarından birisi; Eskişehir&#39;de olduğu i&ccedil;in, Sivaslı &ccedil;alışanları da bulmak zor değildi.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Ccedil;arşısı,&nbsp;&nbsp;Nefis&nbsp;&nbsp;Odun pazarı evleri, ortasından akan porsuk &ccedil;ayı, hamamları, aklımda kalan ayrıntıları idi. Her O, şehre gittiğim de bu anılar canlanır. İ&ccedil;imi tarif edemeyeceğim, duygular kaplar. Sanki, Ayrı bir durum yaşarım...&nbsp;Bug&uuml;n bile o mekanlara ulaştığım zaman beni bir heyecan kaplar. &Ccedil;ocukluk yıllarımın ilk akılda kalan seyahatleri aklıma gelir. Hatıralar canlanır. O hatıralar i&ccedil;erisinde bug&uuml;n kaybettiğimiz nice insan vardır. Bazen &uuml;z&uuml;lerek, kimi zaman yaş dolu g&ouml;zlerle hatıralarınızı hafızalarınızda kaldığı kadarı ile anımsamaya &ccedil;alışırsınız. Hala o yıllardan kalan, bazı yapıları g&ouml;rmek, bizlere ayrı bir heyecan veriri. Alır sizi bir yerlere g&ouml;t&uuml;r&uuml;r.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İlerleyen yıllarda Eskişehir tren İstasyonu ile, &ccedil;ok tanışık olduk. Ailem ve bazı dostlarım Bursa, Balıkesir illerinde yaşadıkları i&ccedil;in, bu g&uuml;zergahı &ccedil;ok kullanarak, o şehirlere seyahat etmişliğim &ccedil;ok olmuştur. Tren saatlerine kadar ezberlemiştik. Oradan Bursa ve Balıkesir yolculuklarımız, başlardı. Hi&ccedil; unutmam Balıkesir, Bursa Mustafa Kemal Paşa il&ccedil;esine Taunus marka dolmuşlarla, tek şeritli kıvrım, kıvrım yollardan ge&ccedil;erek ulaşırdık. &Ouml;yle d&uuml;z yol bulmak nerde ise, imkansız idi.&nbsp; &nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Kaldığımız s&uuml;re i&ccedil;erisinde; Kadir Ağabeyim yakın bir şehirde asker olduğu i&ccedil;in; O, DA YANIMIZA AGELDİ. &Ouml;YLE YA, İKİ YIL GİBİ UZUN BİR S&Uuml;RE ASKERLİK YAPTIKLARI İ&Ccedil;İN, komutanlarına ailesinin yakınlara geldiğini s&ouml;yleyince izin vermişlerdi. Onunla da g&ouml;r&uuml;şm&uuml;şt&uuml;k. Hasret giderdik. Ancak, acı bir g&ouml;r&uuml;şme idi.&nbsp;&nbsp;O, askerde iken bir kızı olmuştu. Bir m&uuml;ddet sonra; &ccedil;ocuk vefat etti. Onun haberi yoktu. S&ouml;zde biz ona haber vermeyecektik. Ancak, &ccedil;ocukluk işte; Ağabeyim, benden &ccedil;ocuğunun vefat haberini, bir şekilde &ouml;ğrendi. &Ccedil;ocukluk d&ouml;nemlerimde yaşadığım saflığa bir &ouml;rnek olarak; hep hatıramda yer almıştır.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Babamla birlikte Eskişehir&#39;den trenle d&ouml;nerken, babamın iş arkadaşlarından birisi de aynı trende idi. Biz her ne kadar babama torunun &ouml;l&uuml;m haberini vermemiş olsak da yakın arkadaşına, bu haberin babama bir şekilde anlatılmasını g&ouml;rev olarak vermiştik.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Nihayetinde, Babam torununu &ouml;l&uuml;m&uuml;n&uuml; &ouml;ğrenince; Sivas&#39;a kadar ağlamıştı. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; ilk torunu idi. Acı, her zaman y&uuml;rek dağlayan bir olaydır. Onu anlatabilmek i&ccedil;in; yaşamak gerekir. O &ccedil;ocukluk d&ouml;nemlerimde; bir insanının yakınını kaybetmenin ne kadar zor bir olay olduğunu; Babamın o, anlarda yaşamış olduğu hali hatırlayarak, anlamaya &ccedil;alışmışımdır. &Ccedil;ocukluk işte; sonraları ne kadar ağır bir imtihan olduğunu, yaşadığımız nice acılarla; anlar olduk. Yaralar, derin ve iz bırakan cinstendi.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Bu yolculuk babamı ger&ccedil;ekten &uuml;zm&uuml;şt&uuml;. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; torununun yanında d&uuml;n&uuml;r&uuml;n&uuml; de kaybetmişti. Sivas&#39;a yaklaştığımız zaman, o arkadaşı bir yolunu bularak, onu da haber vermişti. Babam &ccedil;ok &uuml;z&uuml;lm&uuml;şt&uuml;.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İlk Eskişehir yolculuğumuz, b&ouml;ylece, g&ouml;zyaşları ve h&uuml;z&uuml;n i&ccedil;erisinde sona erdi. ALLAH, Babamın ve t&uuml;m ge&ccedil;mişlerimizin mekanını Cennet eylesin... AMİN...&nbsp;</span></span></p>
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?