Aylar günler derken seçim süreci yaklaştı.
Zaman su gibi akıyor. Partiler adaylarını belirledi ve sahaya çıkardı. Adaylar da ekibini ve kendisine yakın çalışma arkadaşlarını belirledi.
Seçimi etkileyen ana unsurlar; adayın hangi partiden olması, “Başkanın” şahsının halk tarafından kabul görmesi ve bunun dışında başkanın yakın ekibi ve yönetimdeki çalışma arkadaşları…
Seçmen kitlesinin oy vermede tercih edeceği durumlar ise Başkan adayı ne kadar çok mahalle, cadde, sokak, esnaf ve ev gezileri yapsa da alışılmışın dışında seçimin kazanılmasında araştıran, gözlem yapan, ince eleyip, sık dokuyan bilinçli bir seçmen kitlesi var.
Seçmen, bu seçimde Sivas gibi illerde partinin ve başkanın dışında yönetim kadrosunun ve ekibim dediği kadroya şehirde karşılığı var mı, yok mu? Veyahut bu şehri yönetmeye talip olan çekirdek kadronun şehirde nasıl bir karşılığı var? Bu çekirdek kadro yani ekipte yer alan insanların oy alabilme potansiyeli ne kadar? Bütün bunlar bu seçimde etkili olacak önemli sorular…
Aslında adaylar ekip belirlerken hatır, gönül, eş, dost daha doğrusu çalışma arkadaşları değil kendilerine yakın insanları tercih ediyorlar. Bu durumu partilerin listelerine bakarsanız görürüsünüz.
Oysa partiler ve adaylar seçmenin istediği, karşılığı olan ve seçmeni etkileyebilecek ekip arkadaşı belirleseler(!) ama gördüğümüz maalesef şehirde karşılığı olmayan insanların yer verildiği bir liste. Hemen bütün siyasi partilerimizde bu durum var…
Yük alan bir yönetim, partinin ve başkanın işini daha da çok kolaylaştırır seçmenle partiyi daha yakın tutar. Özetle Sivas bu söylediğimin tam tersi bir durumla karşı karşıya. Yani yük alan değil, yüke omuz veren değil tam tersi yük olan, yük olacak insanlarla karşı karşıya…
