USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Unutamadığımız Tren Yolculukları

30-03-2022
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Tren yolculuğu, bizim neslin vazge&ccedil;ilmezlerindendi. Eğer, o yıllarda; bir yerden, bir yere seyahat edecekseniz; birinci tercihiniz, trenle seyahat etmek olurdu. Bazı yerlerde mecburdunuz. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, başka se&ccedil;eneğiniz yoktu. ANADOLU insanı i&ccedil;in; Tren demek gurbete giden yol demekti. Uzaklarda bir yerlere g&ouml;&ccedil; demekti. Geride bırakılan can, anne, baba, &ccedil;ocuk, &nbsp;yar.., demekti... Bir kış g&uuml;n&uuml;n&uuml;n ayazı kadar; sert ve acımasızdı. Ayrılışlar, hep yıpratıcı ve yorucu olan ger&ccedil;eklerdi. Ger&ccedil;ekti, amma kabul edilmesi zordu.<br /> Uzun ve hi&ccedil; bitmeyecekmiş gibi olan, bu yolculuklar; &Ccedil;oğu zaman hasret doluydu, sevgi doluydu. Neşe, keder doluydu. O, trenler; Hasret taşırdı, heyecan taşırdı, yeni bir umut taşırdı, neşe ve keder taşırdı. &nbsp;Amma, her zaman sevgi taşırdı, coşku, kavuşma heyecanı taşırdı. Memlekete yanaşıldığında; kalpler farklı atardı. G&ouml;n&uuml;l burkulur, kelimeler bir t&uuml;rl&uuml; d&uuml;zene girerek; karşımızdakine meramımızı anlatamazdı. Diller değil, g&ouml;zler konuşurdu. Kimi zaman yaşlı, kimi zaman kuru... &nbsp;Gurbet, &nbsp;Sıla &ouml;zlemi, kavuşmak, ayrılık, memleketi ziyaret, kavramlarının anlamı &ccedil;ok farklıydı.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Tren yolculukları, uzun ve yorucu idi. Vagonlar, birinci, ikinci ve hatta &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; mevki, diye ayrılırdı. Gurbete &ccedil;ıkan insanın; ilk acı deneyimini bu yolculuklar da yaşardı. &nbsp;&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; mevkiler; Kalabalık, her t&uuml;r insanın birlikte seyahat ettiği, bazen kıpırdamaya bile yer bulamadığınız; hınca hın&ccedil; dolu olurdu. Tren koridorlarında seyahat eden insanları, bilirim. &nbsp;B&ouml;yle bir kalabalıkta; binlerce olumlu ya da olumsuz tren hikayeleri yaşanmıştır. G&uuml;n&uuml;m&uuml;z insanına yapılan kimi dolandırıcılıklar; o g&uuml;n&uuml;n şartlarına g&ouml;re, &nbsp;değişik senaryolarla ortaya &ccedil;ıkmaktadır. İlerleyen zamanda; yaşanan mutlu ve huzurlu anlar o yaşanan olumsuzlukları, &ccedil;ok derin izler bırakmadı ise; siler, g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. Ucunda yeni bir hayat ve yeni bir başlangı&ccedil;, vardır...</span></span><br /> &nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Trenlerin i&ccedil;erisinde seyyar satıcısından, her t&uuml;rl&uuml; &uuml;r&uuml;n&uuml;n hizmete sunulmaya &ccedil;alışıldığı, pazarlama usullerini de, g&ouml;rebilirdiniz. Uzaktan bir yanık ses; size gurbetin acımasızlığını anlatmaya &ccedil;alışır. Kimi zaman s&ouml;yleyip, dinletirken; kimi zaman sazın tellerine dokunur. Bazen sazın, &nbsp;Destan satan aşığın, avazına eşlik ettiğine şahit olursunuz. Yaşanan kahramanlık hikayeleri, yahut g&uuml;ncel olaylar; destan satan aşığın dizelerinde sizi de i&ccedil;ine alır bir yerlere g&ouml;t&uuml;r&uuml;r. D&uuml;ğ&uuml;mlenen boğazlar, &nbsp;buğulu g&ouml;zler, &nbsp;i&ccedil;i hasret dolmuş y&uuml;rekler, &nbsp; aşığın avazında, kendine yer bulmaya &ccedil;alışır.&nbsp;</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Uzun, uzun u&ccedil;suz bucaksız, g&ouml;r&uuml;nen rayların da bir sonu vardır. Her şeyin bir sonu olduğu gibi... &nbsp;Son noktada, Trenden inerken atılan adım; Yeni bir hayata atılan ilk adımdır. &nbsp;Y&uuml;k&uuml;n Ağırlığını omuzunda hisseden insan; geleceğe umutla bakmanın getirdiği heyecanla, bir kuş misali u&ccedil;ar gibi, hedefine koşar.</span></span><br /> &nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İstasyonlar ve trenler... ANADOLU insanının, o yıllarda evinin arka bah&ccedil;esi gibidir. Tanıdık y&uuml;zler, alışık olduğu mekanlar, Tren molalarında, su bulmak i&ccedil;in; yapılan koşuşturmalar, hayatın rutin işleri gibidir. Kazanılan yeni dostluklar, her &ccedil;evreden yeni arkadaşlıklar, yeni y&uuml;zler, &nbsp;hayatın vazge&ccedil;ilmezidir. &nbsp;Yolculuk boyunca; değişik leh&ccedil;e ile konuşan insanlar; farklı, farklı k&uuml;lt&uuml;r&uuml;n temsilcileri olarak; tren yolculuklarında yerlerini alırlar. Neden iz bırakır? Derseniz. Birincisi; &ccedil;oğu insan, gurbete yeni &ccedil;ıkmaktadır. İkincisi; &nbsp;tren yolculuklarının, bazen tehir yapma alışkanlığı bol olduğu i&ccedil;in; G&uuml;nlerle ifade edilen yolculuklara d&ouml;n&uuml;ş&uuml;r. Orada paylaşılan; bir dilim ekmeğin, bir bardak suyun &ccedil;ok &ouml;nemi vardır.</span></span><br /> &nbsp;</p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Benim hayatımda unutamadığım tren yolcukları da olmuştur. Erzurum&#39;a giderken; bir kış g&uuml;n&uuml; Tercan&#39; dan sonra; trende yaklaşık 24 saat kalışımız. Babamın ilk memuriyet yeri olan Amasya&#39; ya &ccedil;ocukluk yıllarında; geliş ve gidişlerimiz. Arkadaşlarımızla birlikte; Erzurum2a giderken, Trenin ilk vagonu olan, yerinde adeta &uuml;st, &uuml;ste yaptığımız yolculuk ve orada yaşananlar... Her biri bir hatıranın yaşandığı, tren yolculukları, insanımızda derin izler bırakmıştır.<br /> &Uuml;stad Necip Fazıl Kısak&uuml;rek&#39;in, Sivas tren istasyonunda; Gece yarısı; lapa,lapa kar yağarken; karşılanışı, unutulacak gibi, değildir.<br /> Edebiyatımızda, halk t&uuml;rk&uuml;lerimizde; tren yolculukları, hep kendine yer bulmuştur. Orada &ccedil;alışan Demir yolları personelinin, hem hizmetleri, hem yaşadıkları anılar; kendileri i&ccedil;in, apayrı bir yer tutar. &nbsp;<br /> Kara tren &uuml;zerine s&ouml;ylenecek, &ccedil;ok şey vardır. Bu &Uuml;lkenin yokluk g&uuml;nlerinin, adeta bir simgesidir. T&uuml;rk&uuml;lerde bile kendine her zaman yer bulan, hayatın bu ger&ccedil;eğini; bizim penceremizden yad edelim, dedik. &nbsp;Son c&uuml;mlelerimiz; hem de t&uuml;rk&uuml; s&ouml;zleri ile olsun...<br /> KARA TREN GELMEZ Mİ, OLA... Kara Tren gecikir, belki hi&ccedil; gelmez... TREN gelir Hoş gelir...&nbsp;<br /> Bir şiirin dizelerinde Tren;<br /> Kara tren giderken uzaklara Haydarpaşa&rsquo;dan&nbsp;<br /> G&ouml;z&uuml; yaşlı sevdalar bırakır ardında&nbsp;<br /> Belki de hi&ccedil; d&ouml;n&uuml;ş&uuml; olmayan yolculuklar ...&nbsp; B&ouml;yle anlatılmıştır...</span></span></p>
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?