Kentte yaşayan 3 çocuk annesi Yeşil, Türkiye İş Kurumunun (İŞKUR) İşgücü Uyum Programı kapsamında yardımcı hizmetli personel olarak Şehit Er Süleyman Aydın Ortaokulu'nda geçici süreyle çalışmaya başladı.
Okuma yazma bilmediği için sorunlar yaşayan Yeşil'in durumunu fark eden mesai arkadaşları, konuyu okul yöneticilerine bildirdi. Okul idaresinin de teşvikiyle Yeşil, teneffüslerde öğretmenlerden, boş zamanlarda da çalışma arkadaşlarından ders almaya başladı.
Okulda 4 ayda okuma yazma öğrenen Yeşil, boş zamanlarında da kitap okuyarak hem okumasını hem de kendini geliştiriyor.
"Çok istemiştik okumayı ama okuyamadık"
Sümbül Yeşil, geçmişte hem ailesinin durumu iyi olmadığı hem de "Kız çocukları okumaz" denildiği için okuma hayalini gerçekleştiremediğini söyledi.
"Küçükken tarlada çok çalıştım. Çok istemiştik okumayı ama okuyamadık. Daha sonra da evlendim yine çalışmaya başladım." diyen Yeşil, okul idaresinin teşviki, öğretmenlerin özverisi, mesai arkadaşlarının desteğiyle okuma yazma öğrendiğini belirtti.
Okumanın çok güzel bir duygu olduğunu dile getiren Yeşil, "Markete gidip bir şey almak şimdi daha kolay. Alacağım şeyleri okuyabiliyorum. Çok güzel bir duygu. Hastaneye gittiğim zaman zorlanmıyorum. Gideceğim yerleri rahat bulabiliyorum. Çok yararını gördüm. Çok zorlandım ama Allah'ın izniyle başaracağım dedim ve oldu." diye konuştu.
Duygularını paylaşan Yeşil, "Benim eşim şeker hastası. 2 kızım evlendi, oğlum da beden eğitimi öğretmenliği okudu. Bu yaşıma kadar çalışmaya devam ettim. Burada da geçici süre çalıştık. Bu okulun da okumayı öğrenmeme faydası oldu. Bu okulda çalıştığıma çok mutlu oldum. Çok istekliydim okumaya." ifadelerini kullandı.
"Okumak ve yazmak bu dünyadaki yalnızlığımızı teselli eder"
Müdür Lokman Yeniçeri de Sümbül Yeşil'i okuma yazmayı öğrenmesi için öğretmenlerle birlikte yönlendirdiklerini anlattı.
Okuma yazmanın önemine dikkati çeken Yeniçeri, şöyle devam etti:
"Okumak ve yazmak bizim bu dünyadaki yalnızlığımızı teselli eder. Neticede okullarımız, eğitim kurumlarımız sadece çocuklarımıza değil, tüm topluma hizmet eden kurumlar olduğu için bunun da bir sorumluluk olduğunu düşünerek bu şekilde hareket etmiş olduk."
Yardımcı hizmetli personeli Yağmur Arslan da "Sümbül ablayla sohbet ederken 'Benim okumam yazmam yok.' dedi. Bütün arkadaşlarımız sürekli olarak her boş anımızda Sümbül ablayı okutuyorduk. Teneffüslerde öğretmen arkadaşlarımız Sümbül ablaya okuma yazma öğretti. Derse girdiklerinde işimizden arta kalan boş vakitlerimizde biz okuma yazmayı öğrettik." diye konuştu.