Toplamda 6 çeşit cilt türünün olduğunu ve kış aylarında kuru ve hassas ciltlerin daha çok etkilendiğini ifade eden Kocabay, ‘Kozmetik ürünlerini ilaç gibi görmek lazım. Sık sık aynı şekilde kullanımı bağışıklık kazandırır ve ciltte etkisini yitirmeye başlar’ dedi
SERCAN ÇETİNEL
Kış aylarının gelmesi, ciltlerdeki problemler daha da artış gösterdi. Aşırı ve kuru soğukların yaşanması ciltlerde gerilmeler oluştururken, yanlış kullanılan kozmetik ürünleri farklı sorunları da beraberinde getiriyor. Konu ile ilgili gazetemiz özel açıklamalarda bulunan Ayak Sağlığı ve Güzellik Uzmanı Başak Burcu Kocabay, cilt türlerinin 6’ya ayrıldığını ve kış aylarında en çok dikkat edilecek cilt türlerine değinerek şunları kaydetti:
‘Cilt türleri, yağlı, kuru, karma, hassas, yaşlı ve genç olarak adlandırılır. Bunda kışın en çok etkilenen ciltlerden kuru cilt ve hassas cilt geliyor. Elbette diğer ciltlerde sıkıntı yaşayabiliyor ama baskın olarak en fazla sıkıntıyı kuru ve hassas ciltler maruz kalıyor. Buna göre de kuru cildin genel yapısı pürüzsüz, mat, kadifemsi yumuşak görünümlü dıştan gelen darbelere karşı çok hassastır ve tepki gösterirler. Bunların içerikleri çok azdır. Dolayısıyla kullanacakları ürünlerde su oranının yüksek olması ve gün içerisinde belirli miktarda ağızdan tüketilmesine dikkat edilmesi gerekiyor. Bununla birlikte cilt yüzeyindeki kırışıklık erken başlar kuru ciltlerde. Hassas davranılması gereken temizliğine ve kullandığı ürünlere çok dikkat etmesi gerekiyor. Kişinin evvela kendi cildini bilmesi lazım. Bununla beraber cildine uygun ürünleri bulması şarttır. Bu ilerleyen günlerde yıllarda cildin daha kaliteli bir şekilde kendini koruması sağlayacaktır.
Hassas ciltlere kozmetik tavsiye etmiyorum. Dermokozmetik ürünler ağırlıkta kullanılması gerekiyor. Yine kişinin cilt yapısını kesinlikle bilmesi gerekiyor. Yani en önemli unsur burada gidip kozmetik marketlerden uzman olmayan, kişilerin cilt yapısından anlamayan kişilerden ürün alınmaması gerekir. Bir kişi kendi cildini ve reaksiyonunu bilmeden raftan ürün alması çok riskli bir durum. Ve kullandığı vakit belirli bir dönemden sonra deri dönüşü zor problemler yaşabilirler. İnce yanıklar ve alerjik reaksiyonlar geçirebilir. Bu tür cilt genel görünümü ince bir yapıya sahiptir. Şeffaf bir hali vardır. Sıcaktan ve soğuktan etkilenir. Güneş ve rüzgâra karşı aşırı duyarlıdır. Yaz kış güneş koruyucu ürünler kullanması gerekiyor. Aşırı derecede kızarırlar. Bunlar için yine uygun bakımlar ve temizlik kremlerin kullanılması gerekiyor.
Bütün ciltleri kendine kış aylarında çok dikkat etmesi gerekiyor. Tabi insanın yaşadığı bölgeye göre farklılık gösterebiliyor. Bu özellikle Sivas için çok önemlidir. Çünkü bizde çok sert bir hava koşulları var. Temelde yapılması gereken şeyler tüm ciltler için düzgün bir temizleme doğru ürünle nemlendirmedir. Bu temel yapılması gereken bir uygulamadır. Bunun haricinde diğer bahsettiğimiz karma cilt en normal cilttir. Ortalama cilt tipidir ve birçok insanda karma cilde rastlanır.’
Cildin ömür boyu sabit kalmayacağına ve her 2 yılda bir değişiklik gösterebileceğini ifade eden Kocabay, ‘Cilt yapınız yağlıyken, 2 yıl sonrasında yağlı kalacak diye bir şart yok. Beslenme şekilleri, yaşam koşulları ve genetik konumlar değişime sebep olabiliyor. Dolayısıyla kullandığımız bir ürünü sürekli aynı şekilde kullanılmaması gerekiyor. Cilt tipinde değişiklik olmasa dahi, kullanılan bu ürünü ilaç gibi düşünülmesi lazım. Sürekli aynı ürünü aldığında etkisizleşme başlıyor. O yüzden cildin kabul edeceği şekilde belli dozlarda cilde uygulanması gerekiyor’ dedi.
Ev ortamında cilde yapılacak bakımlar için ince tüyolar veren Kocabay, ‘En ideal bakım buhar banyosudur. Her cilt işin ideal bir bakımdır. Tabi hassas cilde sahip olanlar çok fazla buhar banyosu yapmaması lazım. Buhar banyosundan sonra bir tonikle güzel bir şekilde nemlendirirsek dayanıklılığını da artırmış oluruz.
Ev bakımında kaynayan su buharı öneriyorum. Su tüketimi çok önemli ve günde2 buçuk litre su içilmesi gerekiyor. Bu hem metabolizma için hem de vücut için çok önemli. Cildin nem seviyesini artıracaktır. Buhar banyosunun bir özelliği de ağızdan alınan suyun dokulara eşit olarak dağılımını buharla direk sağlayabiliyoruz. Tabi buhar uzun süre ciltte kalınca gözeneklerde genişleme ve rahatlama oluyor. Bunun bu şekilde kalmaması için buhardan sonra ya soğuk su ile ya da soğuk bir soda ile yada tonikle sıkılaştırma yapılması gerekiyor. Ardından da güzel bir nemlendirici kullanılması ideal olur.
Profesyonel bakımın evde yaptığınız bakımlardan farkı bir defa kişinin cilt tipine uzman doğru yoldan belirleyebilir. Tabi bunun için gerekli araçlara ihtiyaç duyulur. Cilt tipi belirlendikten sonra kişinin yaşam öyküsü beslenmesi göz önünde bulundurularak cilt bakımı belirlenir. Temelde olarak cildin derinlemesine temizlenmesi ve maske, serum ya da ampul kullanılarak sonuca ulaşılır. Sonuç olarak kişiye özel bakımlar yapılıyor.’
Günümüzün en yaygın problemlerinden birinin cilt kırışıklıkların olduğunu ve çevresel şartlar ve dengelerin değişmesiyle yaşlanmanın daha yaygın olduğunu ifade eden Kocabay, ‘Teknolojinin gelişmesiyle yaşlanma karşıtı bakımlar ve ürünlerde yaygınlaştı. Temel olarak ev bakımında düzenli uyku, alkol, stres ve sigaradan uzak durmaya çalışmak koruyucu rol oynar. Kırışıklığın oluşum sebebi ciltteki kolej yen ve elastik hücrelerin tahribata uğraması başta sıraladığımız durumlar etken olabiliyor. Ayrıca vücut metabolizmasının bozukluğu, sinirsel olarak hücre yavaşlaması, cildin iyi teneffüs etmemesi, kullanılan kozmetik ürünler kırışıklıkta etken olabiliyor. Bunlar iç neden olarak sıralanabilir. Dış neden olarak da çevre, dışsal faktörler, suni atmosferler, çalışma ortamlarımız gibi sıralanır.’