<p style="text-align:justify">İnsan şüphesiz ki duyguları ile yaşayan bir varlıktır. Duygular insanların günlük yaşamına şekil verir. Kimi zaman mutlu olan insan kimi zaman ise üzülür, hırslanır, heyecanlanır… <br />
Bana göre insan büyüdükçe ona en çok yön veren duygu hırstır. İlk başta öfke gibi anlaşılan hırs duygusu, aslında sonu gelmeyen istek ve tutkulardan oluşur. Hırs duygusu ve azmi karıştıran insanoğlu farklı yollara başvurmaya başlar. Başarmak için hırslanan insan, kendini olduğu kadar etrafındakileri de yorar. Tek hedefi bir şeyleri başarmak olan birey önüne gelen hiç kimseyi tanımayacak kadar gözünü karartır. <br />
İslami literatürlere göre hırs genellikle insanın; mal, mevki, şöhret, ilim gibi maddî veya mânevî imkânları elde etmesi için kullanır. Öyle ki bu yazılanlardan yola çıkarak hırsın insan karakterinde ciddi aşınmalar yarattığı görülür. Hırs, karakter aşınmasına yol açtığı an ne yazık ki insan benliğinden kopar. <br />
Hırslı insan; kendi çıkarlarından başka bir şey düşünmez. İşine geldiği gibi insan gücünden yararlanır. İstediği olmazsa karşısındakinden kötüsü yoktur. Yüzüne güldüğü insanın arkasından konuşur. Bencildir. Herkesi kendine inandırmak ister. <br />
İşte bu yollara başvurmaya başlayan insanın hırsları karakterini de köreltmiş olur. Bu yüzden hırs duygusuna yenik düşmeden hayatı yaşamak gerekir. <br />
Ne mutlu hırslarına yenilmeden, doğru yaşamayı kendine ilke edinmiş insanlara!<br />
</p>