Destici: Meclis'te atılan sloganlar terör propagandasıdır
BBP lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında konuştu. Destici konuşmasında, “Gazi meclisimizde Türk milletinin bütün fertlerini rahatsız eden bu ay yıldızlı al bayrağın altında bir ve beraber yaşama iradesi ortaya koyan Kürdün de Türkmen’in de Arnavut’un da Yörük’ün de Boşnak’ın da bu Türk milletini oluşturan herkesi rahatsız eden bir çirkinlik, hadsizlik ve pervasızlık yaşanmıştır. 40 yıldan fazla bir süredir devleti yıkmaya, ülkeyi bölmeye, milleti parçalamaya çalışan emperyalist küresel ve bölgesel güçlerin desteği ve maşası olarak Türk milletine, Türk devletine, Türk vatanına saldıran binlerce askerimizin, polisimizin, güvenlik korunucumuzun kanını elinde bulunduran on binlerce sivil vatandaşımızın öğretmenimizden, imamımıza, şantiye işçisinden okuldaki hademeye kadar on binlerce insanımızın kanını elinde bulunduran, ölümüne sebebiyet veren, Türkiye'yi her alanda geri kalması için başta ekonomi olma üzere büyük zararlar veren, büyük yaralar açan ve yeryüzünde bugüne kadar görülmüş en azgın, kötü, ahlaksız suçları işlemiş bir terör örgütüne ele başı için sloganlar atılmıştır. Bu kabul edilebilir bir durum değildir. Bunu evvel emirde lanetliyoruz, kınıyoruz ve mutlaka bunun hesabının sorulması gerektiğini açık yüreklilikle ifade ediyoruz” diye konuştu.
Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: “Terör örgütü lideri ya da kadroları için af çıktı da bizim mi haberimiz olmadı? Ya da terörsüz Türkiye diye başlatılan müzakeresiz, pazarlıksız, şartsız yürüyeceği açıklanan süreç noktalandı da PKK tüm unsurlarıyla silah bıraktı, kendini fes etti de bizim mi haberimiz olmadı? Velev ki bunlar olsa dahi PKK elebaşısı, İmralı canisi, 40 bin kişinin katillerinin başı, bu katliamların sorumlusu yine de affedilemez. Bu sadece bir hadsizlik değil. Doğrudan hukuka ve milli iradeye hakaret ve bu devlete, bu millete meydan okumadır. Ama herkes şunu bilsin ki, en çok da bu meydan okumayı gerçekleştiren zavallılar, kandırılmışlar, satılmışlar, hainler şunu bilsin ki bu meydan okumanın da hesabı sorulacaktır. Bu rezilliğin hesabını gencecik evladını, eşini, babasını, anasını vatan sağ olsun diyerek toprağa veren tek bir şehit yakınına kim verebilir? Kim verecektir? Bu vatan için elini, kolunu, bacağını, gözünü kaybeden bir gazinin yüzüne kim bakabilecektir? Şehit ya da gazi olmasa bile gençliğinin en güzel yıllarını bu vatansızlarla, bu hainlerle, bu teröristlerle mücadele ederek dağda, bayırda, ovada geçirmiş, sınır ötesinde geçirmiş, ailesinden, evinden, çocuğundan uzak kalmış binlerce insanın vicdanına bu ihaneti kim açıklayacaktır? Meclis çatısı altında atılan sloganlar açıkça terör örgütü propagandasıdır. Derhal hiç vakit kaybetmeden bu olanlarla ilgili bu küstahlıkla ilgili bu ihanetle ilgili bu hadsizlikle ilgili hukuk işletilmeli gereği yapılmalı ve tekrarına asla ve kata müsaade edilmemelidir. Tekrarı gerçekleştiğinde ya da gerçekleşmesi muhtemel bir hale geldiğinde bu hadsizliğin, bu alçaklığın, bu hainliğin bir daha yapılmaması için milletin meclise mi yürümesi gerekmektedir? Onun için mecliste bulunanlar milleti mecliste temsil edenler bunun gereğini yapmalı ve hem yasal olarak gereğini yapmalı hem de bundan sonra asla ve kata böyle bir rezilliğe, kepazeliğe, hainliğe müsaade etmemelidir. Yoksa millet gereğini yapar. Tarihte yapmıştır, yine bu millet gereğini yapar. Onun için kimse milletin sabrını sınamaya kalkmasın. Millet sabrediyor, bütün yaşananları görüyor, sabrediyor. Ama sabrın da bir yere kadar sınırı vardır. Dünkü hadise o sınırı çatlamıştır.”
Destici, “2013 yılında meclise verdiğimiz anayasa teklifi ortadadır. Hem terörle mücadele hem küçük yaşta çocukların, kadınların öldürülmesi ve sokak cinayetleri. Artık Türkiye buna ‘dur’ demelidir. Gelinen aşamada artık idam cezasını tartışmalıyız. Mutlaka yasamıza ve anayasamıza almalıyız. Tasarlayarak kasten adam öldürenlere, terör suçlarına, küçük çocuklara ve savunmasız kadınlara tecavüz edip öldürenlere mutlaka idam cezası getirilmelidir. Bu bir intikam çağrısı değildir. Bu adaletin tesis edilmesi çağrısıdır. Kalemi kırılan bir terörist başının bugün affı konuşulmaktadır. O gün idam cezası uygulansaydı, bugün bu konuşulacak mıydı? Türkiye’nin böyle bir problemi olacak mıydı? Olmayacaktı. Maalesef bugün cani teröristler davul zurnalarla tahliye edilmekte, halaylarla karşılanmaktadır. Güya bunlar ağırlaştırılmış müebbet ceza almışlardı. Bu kabul edilebilir mi? Bırakın bir şehit anasını, babasını, eşini, evladını, yakınını yüreğinde bir nebze de olsa vatan, millet, insan sevgisi olan bunu kabul edebilir mi? Bunu kabul edemez. Buradan çok açık bir çağrıda bulunuyoruz. Hiçbir şekilde bahsettiğimiz suçlar dışında bir affa özel olarak devreye sokulmak istenen genel af fikrinin uygulanmasına da karşıyız. Toplumun artık adaletin yerini bulduğuna inanması gerekmektedir. Suçluyu değil mağduru koruyan bir sistem inşa etmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü: - Mustafa Destici açıklamaları
Video
Kaynak:Demirören Haber Ajansı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.