Sendikalar zamma tepki olarak iş bırakma eylemi yapacak
Toplu sözleşme zammı görüşmeleri sürerken, Ulaştırma ve Demiryolu Çalışanlar Sendikası Genel Başkanı Abdullah Peker; ASİM-SEN, BASK, BİRLEŞİK KAMU-İŞ, DEVLET MEMURLARI KONFEDERASYONU, HAK-SEN, KESK, YURT-SEN’in yer aldığı ortak bildiriyi paylaştı.
Peker yaptığı açıklamada, 13 yıldır süren toplu sözleşme sistemini ‘garabet’ olarak nitelendirerek, “Bu sistem Kamu emekçilerini ve emeklilerini yoksulluk, sefalet ve güvencesizlik batağına sürüklemiştir. Masada tüm yetkiyi tek taraflı olarak elinde tutan iktidar ve onun gölgesi olan Hakem Kurulu, her seferinde kamu çalışanlarının haklarını hiçe saymıştır” dedi.
İKİNCİ TEKLİF DE İLKİNİN KOPYASI OLACAK
Bu duruma seyirci kalmayacaklarını söyleyen Abdullah Peker, “Sadece birkaç puanlık komik artışlarla oyalanacak, oyalama taktiklerine geçit vermeyeceğiz. İkinci teklifin de ilk teklifin bir kopyası olacağını biliyoruz. Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin yaşadığı bu sefalet tablosu, artık bir sabır sınırına dayanmıştır. Milyonlarca kamu emekçisi ve emekli, yoksulluk ve sefaletle boğuşuyor. Onurlu bir yaşam sürmek yerine, her geçen gün daha da derinleşen bir uçuruma sürükleniyorlar. Yetkililer bu durumu görmezden gelse de, gerçekler acımasızca ortada” diye konuştu.
SORUNLAR TESADÜF DEĞİL
Yoksulluk, güvencesizlik ve vergi yükü gibi sorunların tesadüf olmadığını dile getiren Başkan Peker şöyle devam etti:
Maaşlar enflasyon karşısında eriyor, temel ihtiyaçlar bile lüks haline geldi. Kamu emekçileri, bir zamanlar güvence olarak görülen mesleklerinde şimdi hayatta kalma mücadelesi veriyor. Sahte diplomalar ve çalınan sorular yetmezmiş gibi, atanma ve görevde yükselme süreçleri liyakatten uzaklaşılıp, artık mülakat, torpil ve ayrımcılık bir sistem haline geldi. Ücretlerin büyük bir kısmı daha cebe girmeden vergilere gidiyor. Giyim yardımına ne oldu, Giyim yardımına ne oldu, Giyim yardımına ne oldu? Bu sorunlar bir tesadüf değil, uygulanan politikaların doğrudan sonucudur. Kamu emekçilerinin emeği sömürülürken, bir avuç insan zenginleşmeye devam ediyor. Bu haksız düzenin son bulması için sessiz kalmayacağız. Bu sefalet tablosunun sorumluları hesap verecek!”
TALEP VE EYLEM KARARIMIZ NET
Taleplerinin ve eylem kararlarının net olduğunu aktaran Peker şunları söyledi:
“18 Ağustos 2025 Pazartesi günü, tüm yurtta genel bir hizmet üretmeme ve iş bırakma eylemi gerçekleştiriyoruz. Hükümetin sözde ikinci teklifini açıklayacağı gün, Ankara'da Çalışma Bakanlığı önünde ve tüm illerde eş zamanlı olarak sesimizi yükselteceğiz. Masanın diğer tarafındaki yetkili sendikalara da çağrımızdır. İktidarın noterliğini yapan Hakem Kurulu'na gitmeyin. Bu süreç, ya haklarımızı alacağımız bir mücadele alanı olacak ya da tamamen boşa gidecektir. Masaya oturmayın, çünkü o masa bir çözüm masası değil, bir kara deliktir. Bugüne kadar olduğu gibi yine milyonlarca çalışanın emeği, alın teri ve hakları o masada yutulacak. Sözde "müzakere" adı altında, yıllardır aynı senaryoyu izliyoruz. Masada verilen rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Hakem Kurulu ise her seferinde iktidarın noterliği rolünü üstleniyor. Bu düzenin bir parçası olmak, yalnızca emeğin çalınmasına ortak olmak demektir. Artık sözle değil, eylemle birleşme zamanıdır. Yıllardır kaybedilen haklarımızı geri almak için o sahte masayı terk edin. Milyonların sesini duyun. Bir kez olsun doğru tarafta durun.”
Kaynak:Burcu Cellat
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.