Uzman açıkladı: Anne sütü alan bebeklerde lösemi riski azalıyor
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı’nda görevli Doç. Dr. Elif Ünver Korğalı, Dünya Emzirme Haftası münasebetiyle açıklamalarda bulundu.
Dünya Emzirme Haftası’nın aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 120’den fazla ülke tarafından her yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında kutlandığını belirten Korğalı, “Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF tarafından ilan edilen bu haftanın amacı; tüm dünyada anne sütüyle beslenmeyi desteklemek ve yaygınlaştırmaktır. Bu hafta yalnızca bir farkındalık haftası değil; aynı zamanda bebeklerin sağlıklı gelişimi, annelerin güçlendirilmesi ve toplumun bilinçlendirilmesi için bir çağrıdır. Dünya çapında emzirmenin korunması, desteklenmesi ve anne sütüyle beslenmenin yaygınlaştırılması için kurulmuş olan WABA (Dünya Emzirme Eylem İttifakı) 2025 yılında Dünya Emzirme Haftası “Emzirmeye öncelik verin, sürdürülebilir bir destek sistemi yaratın” temasıyla, emzirmenin yalnızca bireysel değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurgulamaktadır. Anne sütü ile beslenme anne – bebek ve toplum sağlığı için pek çok olumlu katkı sağlamaktadır. Anne sütüyle beslenen bebeklerde erken dönemde mortalite azalmakta, ishal, solunum yolu enfeksiyonları ve alerjik hastalıklar daha az görülmektedir. Uzun dönemde ise anne sütüyle beslenme çocukların zeka katsayısında artış, obezite, Tip 2 diyabet ve çocukluk çağı lösemisinde azalma ile ilişkilidir. Emziren kadınlarda meme ve over kanseri riski azalmakta, annenin kalp-damar ve ruh sağlığı olumlu etkilenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, tüm bebeklerin yaşamın ilk 6 ayında sadece anne sütüyle beslenmesini ve 6. aydan itibaren ek besinlerle beraber emzirmenin en az 2 yaşa kadar sürdürülmesini önermektedir. Dünya genelinde 2023 yılında ilk 6 ayda sadece anne sütüyle beslenme oranı yüzde 48, ülkemizde ise yüzde 41 olup, 2025 yılı hedefi olan yüzde 50’nin gerisinde kalmıştır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2030 yılı için bu hedef yüzde 70 olarak belirlenmiştir” dedi.
“Doğumdan hemen sonra emzirmeye başlanması kadar emzirmenin sürdürülebilir olması da çok önemlidir” diyen Korğalı, “Sürdürülebilir emzirme yalnızca annenin çabasıyla değil, sağlık sisteminden iş yerlerine, aileden topluma kadar uzanan çok katmanlı bir destek ağıyla mümkündür. Emzirme için sürdürülebilir destek sistemleri oluşturmak aşağıdaki temel başlıklar altında toplanabilir. Sağlık sistemi; emzirme eğitimleri ve uygulama destekleri emzirmenin etkinliği ve süresini artırmaktadır. Gebelik öncesinden başlayarak gebelik boyunca anne sütü ve emzirme eğitimleri, gebe okulu uygulaması, bebek dostu hastane sistemi, sağlık çalışanlarının emzirme konusunda eğitimli ve duyarlı olması, tıbbi endikasyon olmadıkça sezaryen doğumlardan kaçınılması, tüm sağlık kuruluşlarında emzirme desteğinin verilebilmesi, ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslenmenin teşvik edilmesi ve erken ek besin başlanmaması sağlanmalıdır. Özellikle emzirme ve anne sütüyle besleme konusunda dezavantajlı gruplar için mobil sağlık uygulamaları oluşturularak anne ve bebeğin evde ziyareti sağlanabilir. Evde uygulanabilir bu desteğin, düşük maliyetli ve annelerin motivasyonunu artırıcı olduğu gösterilmiştir. Süt üretimi yetersiz olan ya da çeşitli nedenlerle bebeğini emziremeyen annelerin bebekleri için anne sütü bankacılığı etkili bir destek olabilir. Aile desteği; öncelikle babaların ve diğer aile bireylerinin emzirme ve anne sütüyle beslenme konusundaki desteğinin emzirme başarısını artırdığı bilinmektedir. Emzirme eğitimlerine babaların dahil edilmesi, bebek muayenelerinde diğer aile bireylerinin de emzirme ve anne sütü konusunda farkındalıklarının artırılması ve aile merkezli emzirme sağlanması önemlidir. Aile bireyleri anneye fiziksel ve duygusal destek sunmalıdır. Devlet politikaları; anne ve babalar için, doğum izni, süt izni ve kreş hakkı şeklinde tüm uygulamalar anne sütü ve emzirmeyi önceleyecek şekilde devlet politikası haline getirilmelidir. İş yerleri emzirme dostu politikalar geliştirmesi için teşvik edilerek, emzirme odaları, süt sağma izni ve esnek çalışma saatleri gibi uygulamalar yasal güvence altında olmalıdır. Toplum desteği için uygun eğitim modelleri oluşturulmalıdır. Akran desteği ve dijital dünya: emzirme deneyimi olan annelerin, diğer annelere bilgi, moral ve pratik destek sunması emzirme başarısını artıran bir faktördür. Akran grupları kurularak birebir toplantılar yapılabileceği gibi dijital platformlar aracılığıyla da destek sürdürülebilir. Dijital ortamlar sağlık profesyonelleri tarafından emzirmede yaşanan sorunları çözmek ve takip için de kullanılabilir. Bu yıl Dünya Emzirme Haftası'nda çevre ve iklim değişikliğine özel bir vurgu yapılmaktadır. Emzirme, yalnızca doğal ve ideal bir bebek beslenme yöntemi değil, aynı zamanda çevre dostu ve sürdürülebilir bir uygulamadır. Anne sütü; üretimi için enerji, su ve kaynak tüketimi gerektirmez; paketleme, depolama ve taşıma ihtiyacı olmadığı için karbon ayak izi oluşturmaz. Plastik ambalaj, kimyasal atık veya atık su üretmediğinden çevreyi kirletmez. Buna karşılık yapay bebek mamaları; süt hayvancılığı, endüstriyel işleme, ambalajlama ve lojistik süreçleriyle yüksek karbon salınımına ve kaynak tüketimine neden olur. Ambalaj atıkları ve tek kullanımlık ürünlerle çevresel yük oluşturur. Bu nedenle emzirmeye öncelik vermek, yalnızca bebeklerin sağlıklı gelişimini değil, gezegenimizin geleceğini de korumaktır. Sürdürülebilir emzirme destek sistemleri oluşturarak hem annelere bütüncül bir destek sağlanabilir hem de iklim krizine karşı somut bir adım atılabilir. Emzirmeyi desteklemek; gıda güvenliği, halk sağlığı ve çevresel sürdürülebilirlik arasında güçlü bir bağ kurmak anlamına gelir. Bu yılki tema doğrultusunda, emzirmenin çevresel etkileri daha fazla görünür hale getirilmeli ve politikalar bu yönde geliştirilmelidir. Tüm anne ve bebeklerin, emme ve emzirme hakkını kullanabildikleri bir dünya dileğiyle Dünya Emzirme Haftasını kutluyoruz” dedi.
Kaynak:Elif Elmalı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.