BURCU CELLAT / ÖZEL HABER
Sivas’ta Ahmet Emül (60) isimli vatandaş, babasından devraldığı yaklaşık 70 yıllık un değirmenini işletmeye devam ediyor. Kazanç sağlamasa da baba yadigârı olan değirmeni açık tuttuğunu belirten Emül, bir dönem kent halkının geneline hitap eden değirmenin, artık köyden gelen az sayıdaki vatandaşlara hizmet verdiğini söyledi.
Baba mesleğini ve geleneği sürdürmekte kararlı.Sivas’ta gelişen teknoloji ile birlikte etkinliğini yitiren eski un değirmenleri bir bir kapanırken, kent merkezindeki en eski un değirmeni olarak bilinen Demirciler Ardı Mahallesi’ndeki Bereket Un Değirmeni işlemeye devam ediyor.
Babası Osman Emül’den Devraldığı un değirmenini çalıştırmaya devam eden, Ahmet Emül, ailede bu işi yapan son kişi olduğunu belirterek, ‘Bu işin son temsilcisi benim’ dedi. Babasının yaptığı yaklaşık 80 yıllık ahşap öğütme makinesinin önünde objektiflerimize poz veren Emül, ‘Ben kendimi bildim bileli bu makine var. Babam bunu kendisi yapmış. Metal kısımlarını satın alarak ahşapla birleştirmiş’ dedi.
‘Ben aşağı yukarı on yaşından beri buradayım. Geçmişte burada işçi çalıştırıyorduk, değirmenin kapasitesi düşünce artık işçi çalıştırmıyoruz. Benim bildiğim kadarıyla şuanda bulunan en eski değirmen bu. Ben çocukken, bizden önce değirmenler vardı. 60 yıl önce işler gayet güzeldi. Kimse hazır ekmek yemezdi, herkes evinde ekmek yapardı. Zamanla bu azaldı ve son dönemde tamamen kesildi. Şimdi herkes hazır ekmek yiyor. Un öğüten, bulgur öğüten yok. İnsanlar artık üşeniyor, biraz zahmetli bir iş olduğu için yapmak istemiyorlar. Eskiden şehirde oturanlarda un öğütüyordu, daha çok köylüler geliyor, çok miktarda 50-60 urupla öğütüyorlardı. 1,5-2 ton öğütenler oluyordu. Şimdi yine köyden gelen az sayıdaki vatandaşa hizmet veriyoruz. Mesela aylardır ben şartel kaldırmadım, değirmeni açmadım. Yılda 200-300 kilo un ancak öğütüyoruz. Bun rağmen ben baba yadigârı bu değirmeni kapatmadım. Başka yapacakta bir işimiz yok zaten. Buranın mülkiyeti de bizim ve yıkıp başka bir şey yapmayı da düşünmedim. İş olsun olmasın burayı açıp vakit geçiriyorum. Ben emekliyim zaten. Ben bu işi yapan ailede son kuşağım. Benim bir oğlum var o İstanbul’da bu işi hiç yapmadı’ ifadelerini kullandı.
