TERÖRE LANET

Orhan Arslan
Orhan Arslan
TERÖRE LANET
14-12-2016
Son günlerde Ülkemizin değişik  bölgelerine  saldırılar yapılıyor.  En acısı, Beşiktaş  stadyumunun yanında  yapılan saldırıdır. Şu ana kadar 44 şehidimiz var.  Yüzü aşkın yaralı...
En son gelen haberler, Halepin düştüğüne yöneliktir. Allah orada kalan insanların yardımcısı olsun. Eğer Ülkemiz istenilen seviyede güçlü olsaydı; böyle mi olurdu? Elbette, hayır... Zamanında çeşitli yanlışlıklarla Ülkemizin güçlenmesini istemeyen, Güçlenmesine destek vermeyen,  Vergisini yatırmayan, elektiriğini kaçak kullanan, kısacası Devletten çalan insanların; şikayetçi olmaya hakkı var mıdır? Bu sonuçlardan sonra;  devleti güçsüz bırakma çabasında olan insanların şimdi utanacak yüzü var mıdır?  
Bir ÜLKEM vuruluyor, bir Halep... O, topraklarda en büyük hedef; Türkmen asıllı soydaşlarımızdır. En fazla direnen de; onlardır. Allah yardımcıları olsun... Şu anda, rejim askerlerinin merhametine terk edilmiştir...
Terör olayı sonrası, bazı sanatçı geçinen insan müsvetteleri, bir kınama mesajını bile; saatler sonra yazıyorlar. Aynı insanlar ne olduğu  belirsiz insanların ölüm haberinden sonra; hemen klavyelerin başına geçip, mesaj yayınlamışlardı. Ben onlara çok görmüyorum. Onlara bu anlamsız desteği veren, sapkın bir şeklide hayranı olan; insanlara çok görüyorum. Yarın sizin de, başınıza bir terör olayı gelse; size de, bir mesajı çok görecekler. O halde, bu adamları iyi tanıyın. Boş adamların peşinden, boşa koşmayın. Ömrünüze yazık...
Tüm taraftar guruplarına, spor camiasına teşekkürler. Yine ne varsa; Bu Milletin garibanında, az gelirlisinde, VATANINI ve MİLLETİNİ canı pahasına seven, insanında, var.
Askerimiz; malum bölgeleri havadan bombalamaya başladı. Topçularımız; karadan bombalıyor. Umarım, kesin sonuçlar alırız. Hem daiş, hem pyd unsurları, yerle bir olur.
Suriyeli masum çocuğun,  parçalanmış cesedi, terör olayında şehit kardeşlerimizin halleri, birbirine karıştı. Ortak payda; acı, dehşet, çığlık, vahşet, insanlıktan nasibini almamış, canavarların; insana yaptığı zulüm...
Halep içler acısı durumda, kimin umurunda...
İnsanlık adına utanç verici manzaralar... 
Yaşlı Dünyanın gördüğü en büyük zulümler olarak; tarihteki yerini aldı. Böyle olumsuz olayların ortak paydalarımızın olduğu bir ülkede olması bizi birazda olsa üzüyor. Onlar, bizim bir parçamız. Suriye halkının kendi geleceğini kendisinin belirlemesi de güzel bir şey. Senelerden beri orada sıkıntılı bir durumun olduğu ortadadır.O sıkıntılar, bugünkü süreçlerin oluşmasına sebep oldu. Savaş tüm acımasızlığı ile devam ediyor. Akan sadece, Müslüman kanıdır. Nasıl üzülmeyelim.
Ülkemizde, Suriye'ye inat, vahşet manzaraları yerini aldı. Yaklaşık bir senedir, Tüm terör örgütleri sırasıyla devreye girerek; Ülkede kanlı eylemlerine devam ediyorlar. Bu eylemlerde; yaşlı, kadın, çocuk, sivil, güvenlik güçleri ayırımı yapmaksızın; acımasızca saldırıyorlar. Anlaşılan o ki; daha da, saldırmaya devam edecekler. Milletimizin sabrını ölçüyorlar. Bıtkınlık, yorgunluk, çaresizlik, kavramlarını; toplumda hakim kılmaya çalışıyorlar.
Bu ölümlere alışmayacağız.  İlk günkü kadar, tepki koyacağız, acı duyacağız, nefret edeceğiz, kin duyacağız... 
Şehit olan insanımız; Ülkemizin her yanından.  Cenaze törenlerinde, Bir Türkiye haritası çiziliyor.
Halep, Gaziantep, Van,  Zonguldak, Muş, İSTANBUL, Ankara, Elazığ... kısacası tüm VATAN toprağı.. Kan ve gözyaşı...
Batının maşası olan, bu soysuzlar; anlaşılan daha saldıracaklar. Kana doymadılar. Bize düşen ağlamak, sızlamak değil; gerektiğinde en ağır bir şekilde cevap vermektir. Güvenlik güçlerimizin bu cevabı verecek, gücü de, imanı da, vardır. ALLAH yar ve yardımcıları olsun. Yeter ki; onlara o destek verilsin. Sonrasında; mahkeme salonlarında; boy göstermesinler. Devlet tüm desteğiyle, arkalarında olsun. 
Meclis gereğini yaparak; acilen idam dahil, yeni güvenlik yasasını çıkarsın. Bu bir olağanüstü halden, daha olağan bir durumdur.
Mültecilerin sınırdan dışarı çıkmalarına, göz yumulsun.
Şunu unutmamak lazım zulüm ile, zorbalıkla bir sonuç alamazsınız. Terör olayını kendisine ilke edinmiş guruplar, devletler; nesillerine zulumü miras olarak bırakırlarsa, arkadan gelen yeni nesiller o mirası kabul etmeyebilirler. O, zaman kargaşa, kaos kendiliğinden oluşacaktır. Ne zamana kadar siz insanlara zulmedebilirsiniz? Ya da o insanlar ne zamana kadar sizin zulmünüze razı olurlar? Yaptığınız her şeyi; alıp baş tacı ederek, sizden gelenlere eyvallah diyebilirler mi? Zulmün de bir sonu vardır. Tarih bunun örnekleri ile doludur. Eğer zulüm başarılı olsaydı; örneklerini okuduğumuz zalimlerin nesilleri hala yaşıyor, olurlardı. Hepsinin de sonu çok kötü olmuştur.Yakın tarihimizde bile örnekleri çoktur. Tarih onların sonlarının nasıl olduğunu anlatmaktadır. 
Halkın sabrını fazla zorlamamak, gerekir. Sabrında; bir sınırı vardır.
Sayın Bakanın tabiriyle; kırk senedir yaptığınız mücadelede vardığınız nokta; mağara inlerini geçememiştir.  Sayın MÜDÜRÜN  ifadesiyle; DAHA NE KADAR, birilerinin köpeği olmaya devam edeceksiniz?
 Mecliste bulunan bir siyasi partinin; pkk ye terör örgütü diyememesi, ne kadar ilginçtir. Bu ne kadar, böyle devam edecektir.
Bakın malum adam, son açıklamalarında; haçlılardan medet ummaktadır. Onun kalemşörleri, bir kaç yıl önce; aynı şeyi ifade ederek; Nato'yu, Ülkeye davet etmediler mi?
Bu Ülkede seçimle başa gelmiş bir iktidar vardır. Yine Halkın büyük çoğunluğunun desteğini almış; Bir CUMHURBAŞKANI vardır. Tüm Dünya devletlerinin, kuruluşlarının görmesi gereken gerçek budur. Siz, Bu Ülke insanını ve insanın iradesini yok sayamazsınız. Halkın iradesine ipotek koyamazsınız. Bu işi kabullenemediğiniz zaman; elinizdeki tüm terör örgütü mensupları ile saldırıya geçerek; insanları yıldıramazsınız. Dört koldan terör yağdırmak, size bir fayda sağlamaz. Halkın nefretini artırmaktasınız. En önemlisi kinini, artırmaktasınız. Sabırların tükendiği anda; neler olabileceğini, düşünmek bile; istemiyorum.
Bir seçimin sonu; yüzde doksan sekiz olsa bile; kabul etmem, ne demektir? Sonunun daha kanlı olacağı ifadeleri, yanlış söylemlerdir.
Tüm VATAN sathına yayılmış olan, birlik ve beraberlik gösterileri; bizleri mutlu etmektedir. Bu Milletin sarhoşu bile; ALLAH diye nara atar, derdi. Necip Fazıl. Bu Milletin küllerini üfleseniz; İman, çıkar unutmayın... Kadim bir Devletin, kadim bir medeniyetin  torunlarıyız.
Bu necip MİLLETİN en önemli özelliği bağımsız yaşamaktır. Esareti kabul etmemesidir. Bu özelliği test etmeye kalkmayın, yanılabilirsiniz... VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR... Ölürsek Şehit, kalırsak Gazi ana düsturumuzdur... UNUTMAYINIZ...
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?