Aile Zırhtır?

Haydar Mermer
Haydar Mermer
Aile Zırhtır?
09-12-2020

Anne çocuğuna, koca karısına zırhtır.

Aile yuvası ise hepsine...

Başımıza gelen musibet ve belaların temelinde; evlerimizin "Yuva" olmaktan çıkıp, pansiyona dönüşmesi yatıyor.

Taş yerinde ağırdır demiş eskiler.

Tıpkı öyle;

Anneye yuva gerek, anne yuvasında gerek.

Kadını "geçim" adlı pehlivanla güreştirmek, ona yapılacak en büyük zulüm.

Akşam ezanı, bizim için eve son giriş sireni idi çocukluğumuzda.

Hem de herkesin herkesi bildiği, tanıdığı, akraba olduğu bir mahallede oturmamıza rağmen.

Akşam yemekleri, iştiraki mecbur olan aile toplantılarıydı adeta.

Şimdi sokaklar kötülük ve kötülerle dolu ama gel gör ki ev kilitli, ev ahalisi darmadağın.

Yeniden yuva kurmaya

Yeniden yuva olmaya

Ve

Yeniden yuva kalmaya mecburuz.

Evlerimizi güvenli limanlara dönüştüremediğimiz sürece; hem huzura hasret kalmanın, hem de ciğerparelerimizi kurda kuşa kaptırmanın önüne geçmek mümkün görünmüyor.

Aslında çok uğraşmaya da gerek yok

Köklerimize tutunalım yeter...

 

***

Yoklukla sınanan dedelerimizin kazandığı imtihanı, varlıkla sınanan bizler kaybettik.

Onlar lokmalarını bölerek, sırt sırta vererek, imece ile vücut bularak ve bir evde pişeni kırk eve pay ederek...

Bir olmasını, iri olmasını, diri olmasını bilerek kazandılar.

Biz

Önce şımardık

Sonra israf ettik

Devamla bencilleştik

ve sonunda

Kimsenin kapısını çalamaz hale gelip, darmadağın olduk.

Dedelerimiz neşe içinde soğan ekmeğe şükrederken;

Bizler pirzola yerken somurtuyor ve şükretmiyoruz.

Onlar eşek sırtında türkü söyleyip selamlaşa selamlaşa giderken; bizler lüks arabalarda, kırk kişiyle Hırlaşıp, seksen kişiyle küfürleşiyoruz.

Onlar metanetle sabredip vakur davranırken, bizler parlamaya, paralamaya bahane arıyoruz.

Örnekler çoğaltılabilir.

Dua edelim de;

Allah,

Varlık imtihanını kaybeden bizlere, Dedelerimiz gibi yokluk göstermesin.

Yoksa

Din ve törelemizden güç alarak her zorluğu aşan dedelerimize kıyasla;

Yüz üstü kapaklanır ve pusulasız gemi gibi döner dururuz.

Zira

Ne uyacak din bıraktık, ne de uygulayacak töre...

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?