Bülent Arınç´a Açık Mektup

Haydar Mermer
Haydar Mermer
Bülent Arınç´a Açık Mektup
23-11-2020

(19.12 2012 tarihli eski bir yazımız.

Arınç aynı ARINÇ ise biz de aynı biziz !!!)

 

Başbakan yardımcısı Bülent ARINÇ 1980 ihtilalinde işkence gördüğünü öğrendiği, BDP´li Kadın Milletvekili için ? Onun yerinde olsam ben de dağa çıkardım? mealinde bir laf etti.

Bu söz iki şekilde tevil edilebilir.

İlki, İnsanlara haksız muamelenin birçok kişiyi devlet düşmanı yapabileceğini kamu görevlilerine ihtar etmek; diğeri ise tamamı sevimsiz BDP´lilerin en sevimsizi olan hatun kişinin bu ülkeye yaptığı ihanetine; sebebine hürmeten icazet vermek.

Bu sonuçların hangisi ile tartarsanız tartın söylenen söz kepazelik.

Arınç Bende dağa çıkardım derken turistik amaçla; Uludağ´a, Palandöken´e ya da Erciyes´e çıkıp inmeyi kastetmiş! Olmalı. Yoksa BDP´lilerin terminolojisinde dağa çıkmanın Bu millete düşmanlık etmek, yollarına mayın döşemek, şehirlerde bomba patlatmak, ocaklar söndürmek ve kan akıtarak hainliğin her türlüsünü irtikap etmek olduğunu bilmiyor olamaz.

Bu milletin mayasında; vatanperverliğin terazisi, devletten görülen muamele olmamıştır. Bizlere verilen terbiye, Devletin her türlü kahrına rağmen, bu millete karşılıksız sadık olmayı emreder. İhanetin hiçbir gerekçesi olamaz. Bu söz herhangi bir kötü muameleye uğramadığı, hatta lütfa muhatap olduğu halde, mayasındaki bozukluğun bir gereği olarak bu vatana ihanet eden şerefsizlerin; ihanetlerini izaha yetmediği gibi; her türlü kahıra, işkenceye ve haksızlığa rağmen ülke ve milletine zerre kadar sadakatten ayrılmayan vatanperverlerin, neden hainlik etmediğini de izah edemez.

- 1960 lı yılardaki Türkçülük hareketinin sorumlusu olarak tutuklanıp Tabutluklarda insanlık dışı işkenceye maruz kalanların,

- 1980 ihtilalinden sonra öpmeye kalktıkları el tarafından yani kendi devletlerinden işkence gören, C5 koğuşlarında en şerefsiz muameleye tabi tutulanların, koğuşta namaz kılıyor diye dipçikle kafası parçalananların,

- 28 Şubat cellatlarınca ordudan atılanların, ocakları batırılanların, hayatları karartılanların,

- Başörtüsü taktığı için TIP Fakültesi son sınıfından atılanların, okula alınmayanların, yerlerde sürüklenenlerin, hakları ihlal edilenlerin,

- Hakkında hiçbir mahkûmiyet kararı olmadığı halde, tutuklama kararları ile tam 29 yıl hapiste tutulan, zehirlenerek öldürülmek istenen Said Nursi´nin;

- Yarısından çoğu hücrede ve işkencede geçen 7.5 yıl hapis yatan Muhsin YAZICIOĞLU´nun

Neden dağa çıkmayı akılarından bile geçirmediklerini, devletini ve milletini karşılıksız sevmeye devam ettiklerini tahlil etmek, birazda onlarla empati yapmak gerekmez mi sayın ARINÇ.

Ne demiş Koca Yunus;

?Söz ola kese savaşı

Söz ola kestire başı.

Söz ola ağulu aşı

Yağ ile bal ede bir söz.?

Sayın Arınç bu söz olmadı, yakışmadı ve midemizi bulandırdı. İşkence gördü diye ihanetine cevaz vererek dağı adres gösterdiğiniz hainlerin sıktığı kurşunla, toprağa düşen ve sayıları 6000´e varan vatan evlatlarının; anneleri, babaları, eş ve çocukları nereye çıksınlar? Ne yapsınlar. Başbakan yardımcısı makamındaki sizin bu saçma sapan sözünüzü nasıl kabul etsinler.

Evet Sayın Arınç, söylemeden önce sizin hâkim olduğunuz söze, söyledikten sonra mahkum olursunuz. Bu söz tevil götürmez. Derhâl Gereğini yapmalı; ya istifa etmeli ya da bu vatanı her şeye rağmen seven ve sayıları da milyonları bulanlarla tek tek helalleşmelisiniz. Zira ben hakkımı helal etmiyorum.?

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?