Harcamalar İçin Makul Limit Konulsun

Haydar Mermer
Haydar Mermer
Harcamalar İçin Makul Limit Konulsun
23-08-2023

Yeni sistemin kaleleri, Valilik ve Kaymakamlıklardı.

Onlar Anadolu'nun en ücra köşesinde bile, rejimin kale komutanları oldular.

Tabii Devlet de, bu komutanlara çok cömert davrandı.

Konaklar, korumalar, arabalar... Tahsis etti.

İstanbul merkezli Saltanattan yeni kurtulmuştuk! ama kaldırılan bir saltanat yerine, binlerce Saltanat merkezleri kurulmuştu.

Halk fakirdi. Hem de çok fakirdi ama o zaman kurulan saltanatlar, hiç tavizsiz devam ettiler.

Halen de devam ediyorlar.

Valilik ve Kaymakamlıkların israfı, artık dayanılmaz boyutlara ulaştı.

Her bir Valinin aile boyu, epeyce bir makam aracı ve küçük bir sarayı andıran köşkleri var.

Binden fazla Kaymakam konaklarında, ortalama mobilya değiştirme süresi iki yılın altında.

En pahalısından da olsa, bir öncekinden kalan mobilyanın değişmesi bir parmak işaretine bakıyor.

Bir yakınım yıllarca makam şoförlüğü yaptığı için bir çoğunu yakinen de biliyorum.

Duyduklarımı siz de duyun istemem.

İstisnaları var tabi ama kahir ekseriyeti maalesef böyle.

Tamam ilk yıllarda Rejim maya tutsun diye yapıldı belki ama aradan yüz yıl geçti.

Kimsenin Cumhuriyetle falan sorunu yok artık.

Olan olursa da, Cumhuriyet savcıları var.

O halde artık her biri mütevazi bir Krallık olan, Valilik ve Kaymakamlıklara ihtiyaç da yok.

Daha doğrusu şatafat, israfa ve debdebeye gerek yok.

Artık daha mütevazi olsunlar.

Daha az sayıda ve daha makul makam araçları kullansınlar.

Mobilya ve sair demirbaşlar iki yılda bir değil de, eskiyince değişsin mesela.

Ya da değiştiren cebinden ödesin.

Harcamalar için makul bir limit konulsun...

Çok eskiden, belki Kaleler ve kale komutanları, varlığıyla güven veriyordu Halka.

Şimdikiler çok can sıkıyorlar.

Zira

Halk gibi yaşamayan, Halkın derdini de anlamıyor.

Ondan sonra da; " Ekmek yoksa pasta yesinler" kabilinden adamlar zuhur ediyor tepemizde...

Bu memlekette ne zaman ki, kemer sıkmaya, tabandan değil tavandan başlanırsa, işte o gün beka sorununu yarı yarıya çözmüşüz demektir.

Zira

Yöneticilerinin müptelası olduğu israf, debdebe ve şatafatın yıkmadığı toplumu, tarih kaydetmemiştir...

 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?