YILDIZ DAĞI

Ahmet Hasdemir
Ahmet Hasdemir
YILDIZ DAĞI
29-01-2024

Hafta sonu niyetimiz, Kayseri'de bir arkadaşın misafiri olarak Yılanlı Dağı’na gitmekti, ancak sonradan vazgeçtik ve kendi memleketimizde Yıldız Dağı eteklerinde kamp yapalım dedik. İyi de oldu. Her yıl çetin kış şartlarında çadırda kalarak, temiz dağ havasıyla vücudumuzu dinlendirmek ve tazelemek için düzenlediğimiz faaliyetlerden biriydi. Şehrin kasvetli ortamından uzak, doğanın beyaz koynunda, sessiz ve soğuk ortamda, içine girmiş olduğumuz uyku tulumunun sıcaklığında çekilen uykunun tadına doyum olmaz. -11 derece soğuk ve ayaza rağmen bu doyumsuz ortamı arkadaşlarla birlikte keyifle yaşadık.

Yıldız Dağı, 2552 metre rakıma sahip olup, Sivaslı dağcılar için gözde bir mekân. Yusufoğlan Köyü'nün kuzey tarafı ormanlık, Yakupoğlan Köyü tarafı ise güneye düşüyor ve küçükbaş hayvan besiciliğine uygun yaylaları ile biliniyor, yaz mevsimi sonuna kadar bol ot var. Doğu tarafında ise kayak tesisleri bulunuyor. En çok bilinen ve kullanılan tarafı tesislerin olduğu taraf. Bu dağın zirvesine neredeyse her mevsim, her yönden birçok kez çıkıp, doyumsuz manzarasını seyrederek Tokat’ın ve Sivas’ın dağlarına hayranlıkla baktık.

Devletimizin Sivas'a 50 km uzaklıktaki Yıldız Dağı Kış Sporları ve Turizm Merkezi'ne yaptığı güzel yatırımların bir sonucu olarak, bu tesisler ilimize ve bölge insanına birçok fayda sağlamaktadır. Bu tesislere gereken değeri vermeli, gözümüz gibi korumalıyız. Bugün yapılacak olsa, maliyeti ve güç gereksinimi nedeniyle kimse cesaret edipte kış sporları merkezi yapma işine girmez, giremez. Ancak cesur insanların çabaları ve gayretleri sayesinde tesisler günümüzdeki haline kavuştu. Kayak ve kızak pistleri, sürekli çalışan mekanik tesisleri, kayak malzemeleri kiralama imkânları, buz pateni merkezi, konaklama tesisleri, kafe ve restoranlar ve ihtiyaç duyulan hemen her şey bu tesislerde mevcut. Son zamanlarda yapılan doğal yaşam evleri ile Yıldız Dağı Tesisleri, ülkemizin önde gelen kış sporları ve turizm merkezleri arasında yerini almıştır.

Biz kampımızı hemen tesislerin yanındaki düzlüğe kurduk. Tesis yönetimi bize her konuda yardımcı oldu. Otoparklar tıka basa doluydu, restoran ve kafeler de aynı şekilde. Araçların plakalarının çoğu yabancıydı. Sivas'tan ziyade başka şehirlerden gelen misafirler, buranın güzelliklerinin keyfini çıkarıyor. Bu durum önemli çünkü insanların buraya gelmesi, hizmeti satın alması, sistemin yaşaması için gerekli olan unsurlardır. Birkaç misafirle konuşma fırsatım oldu. Bir tanesi Bursa’dan geldiğini söyledi ve buranın hem ekonomik hem de güzel olduğunu anlatarak, Uludağ'da bir günlük masrafla burada bir hafta daha lüks bir ortamda tatil yapılabilineceğini belirtti. Bu yorumlar, sahip olduğumuz değeri daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

Gözümüz gibi bakmamız gerektiğinin sebebi, bu tesis için ağızlarının suyunu akıtan yabancı işletmelerin olduğunu bilmem. Daha öncede vardı, şimdi de var. Eksiklikleri tamamlayın, kiraya verin ve biz işletelim diyen açıkgöz yok değil. Eğer böyle bir durum olursa, vatandaşın buraya gelip, ailesiyle buradaki imkânlardan yararlanması mümkün olmaz; hatta girişi bile parayla yaparlar. Bir süre sonra da işletemez, çeker giderler. Koca tesis bir daha da ayağa kaldırılamaz.

Sosyal devlet anlayışında, kar-zarar hesabı yapmak yerine toplumun refahı, ekonomik ve sosyal gelişimi için öncülük edilir, ona göre politikalar geliştirilir. Bu nedenle, elimizde böylesine bir nimet varken, kıymetini bilmeli ve sahip çıkmalıyız. Kuş elimizden uçtuktan sonra "vah tüh" demenin bir anlamı olmaz.

 Değerlerimize sahip çıkarak, bu güzellikleri koruyalım.

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?