Üç Mustafa'nın Hikayesi

Orhan Arslan
Orhan Arslan
Üç Mustafa'nın Hikayesi
31-01-2022
<p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">SİVAS&nbsp; &nbsp;İMAM&nbsp; HATİP&nbsp; LİSESİNDEN&nbsp; SINIF ARKADAŞIM, BALIKESİR&nbsp; SINDIRGI&nbsp; ALACAATLI K&ouml;y&uuml;nden olan HİKMET&nbsp; NACİ&nbsp; SUBAY kardeşimin kaleminden yaşanmış bir olayı&nbsp; dinleyelim...</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Koca ninem Hatice, Ikışoğullarından İbrahim ile, Sakaroğullarından Ayşe&#39;nin evliliğinden 1890&rsquo;ların başında d&uuml;nyaya gelmiştir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Koca ninem Hatice&#39;nin ilk eşi &Ccedil;anakkale şehidi Mustafa, ikinci eşi Filistin, Suriye cephesi gazisi Veli &Ccedil;avuş&#39;tur.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&nbsp;Koca ninem, meşe odununun k&uuml;llenmiş koru &uuml;zerinde pişirdiği sade kahvesinden bir yudum alır, arkasından derin bir&quot;ohhh&quot; derdi. &quot;Yaaa..... Hikmet&#39;im, ben Osmanlı kadını, seferberlik kadınıyım; erim &Ccedil;anakkale&#39;de kalınca, biri bebek diğeri beş yaşında iki &ccedil;ocukla kala kaldım&quot;, der; kendi sardığı sarma sigaradan &nbsp;bir nefes &ccedil;eker, sonra i&ccedil;ini boşaltırcasına dumanını &uuml;fler; &quot;ben i&ccedil;imdeki efk&acirc;rımı bu &quot;meret&quot;in dumanıyla dağıtıyorum oğlum&quot;, derdi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&nbsp;Doksan altı yaşındaki Ninem &uuml;&ccedil; Mustafa&#39;nın hikayesini, isten kararmış bacanın karşısında, ke&ccedil;e &uuml;zerine serili koyun postuna bağdaş kurmuş; kahve kokusu ve sigara dumanının sardığı odasında anlatır; ben de ona hafif&ccedil;e yaslanmış olarak dinlerdim.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Uuml;&ccedil; Mustafalardan biri: Ikışoğullarından İbrahim oğlu, Ninemin kardeşi Mustafa. Seferberlik ilan edilince, askerlik &ccedil;ağına gelmiş olanların yanında yaşı k&uuml;&ccedil;&uuml;k gen&ccedil;ler de askere alınır. Ninemin kardeşi Mustafa 18 yaşında evlenmiş, 4 aylık bir kız bebeği &nbsp;vardır. Askere giderken eşiyle vedalaşır, bebeğini &ouml;per, kokusunu i&ccedil;ine &ccedil;eker; eşini ve bebeğini, eşinin ailesine emanet eder. &Ccedil;&uuml;nk&uuml;, kendi anne ve babası o k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir &ccedil;ocukken &ouml;lm&uuml;ş, hem &ouml;ks&uuml;z hem de yetim olarak ablasıyla birlikte b&uuml;y&uuml;m&uuml;şlerdi.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">İkincisi: Sakarlardan (Sakaroğulları) Halil ağaların &nbsp;Mehmet Ali oğlu Mustafa. Ninemin dayısının oğlu ve K&uuml;&ccedil;&uuml;k yaşta evlendiği ilk kocasıdır. Askere giderken, iki kız &ccedil;ocuğu babasıdır. B&uuml;y&uuml;ğ&uuml; 5 yaşında, k&uuml;&ccedil;&uuml;ğ&uuml; 6 aylık bebektir. Eşini ve &ccedil;ocuklarını kime emanet edecek; nasıl ne ile ge&ccedil;ineceklerdir? Eşi (ninem), &quot; hamdolsun, az-&ccedil;ok malımız m&uuml;lk&uuml;m&uuml;z var; ben &ccedil;alışır &ccedil;ocuklarımıza bakarım. Sen bizi d&uuml;ş&uuml;nme, Allah kerimdir&quot; der. Mustafa, eşini ve &ccedil;ocuklarını Allah&#39;a emanet eder.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&nbsp;Onlar nasıl bir savaşa gideceklerini bilirler; aslında herkes bilmektedir. Askere gideceklerin yanında savaş pek konuşulmaz, &ccedil;&uuml;nk&uuml;, her şey apa&ccedil;ık ortada. Memleket yangın yerine d&ouml;nm&uuml;ş; d&uuml;şman vatanın har&icirc;m-i ismetine saldırmaktadır. K&ouml;y&uuml;m&uuml;zde ve &ccedil;evre k&ouml;ylerde bazı ailelere oğlunun k&uuml;nyesi gelir; bazılarının şehit olduğu haberi ulaşır. &nbsp;B&ouml;yle bir ortamda gen&ccedil;ler askere uğurlanacaktır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml;s&uuml;: Koca Ayan olarak &uuml;nlenmiş, Ikışoğullarından Ninemin amcası Mehmed Ali&#39;nin oğlu Mustafa. Koca Ayan &ccedil;ok zengin, itibarı y&uuml;ksek ve c&ouml;mert bir kişidir. K&uuml;&ccedil;&uuml;k ve b&uuml;y&uuml;kbaş hayvan s&uuml;r&uuml;leri, &nbsp;geniş arazileri vardır. Misafirperverdir; bah&ccedil;esinde, k&ouml;ye gelen misafirlerin ihtiya&ccedil;larının karşılanması i&ccedil;in (yeme, i&ccedil;me, yatma vs) k&uuml;&ccedil;&uuml;k bir ev tahsis etmiş; b&uuml;t&uuml;n ihtiya&ccedil;larını da karşılamayı &uuml;zerine almıştır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">O yıllarda devletin şiddetle k&ouml;m&uuml;r madenine ihtiya&ccedil; vardır. Maden işletmesinin &ccedil;evresindeki k&ouml;yler, nahiyeler ve &nbsp;kasabalarda yaşayan gen&ccedil;ler mecbur&icirc; olarak &nbsp;maden ocaklarında &ccedil;alıştırılmakta ve askerden muaf tutulmaktadır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Seferberlik ilan edilince, yetkili makam sahipleri, Koca Ayan&#39;a &quot;oğluna, k&ouml;m&uuml;r madeninde mecbur&icirc; &ccedil;alışma emri &ccedil;ıkartalım, askerden muaf olsun&quot; teklifini g&ouml;t&uuml;r&uuml;rler. Koca Ayan oğluyla, sevdiği kızın ailesi nedeniyle tartışmış bu y&uuml;zden ona dargındır. Biraz da bu dargınlıkla hi&ccedil; teredd&uuml;t etmeden, &quot; d&uuml;şman &nbsp;boğazımıza sarılmış, Payitaht ve Halifemiz tehdit altında, siz bana oğlumu askerden ka&ccedil;ırmayı mı teklif edersiniz? Elbette gidecek; celp g&uuml;n&uuml; inşallah dualarla uğurlayacağız&quot; der.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Uuml;&ccedil; Mustafalar aileleriyle vedalaşır, evli olanlar eşinin bir &quot;&ccedil;evre&quot; sini, ocuğunun bir &quot;patiğ&quot;ini alır, koynunda sakladığı kesenin i&ccedil;ine koyar. Son defa &ccedil;ocuklarını &ouml;per, koklar. Anne, baba, eş ve &ccedil;ocukları, akraba ve komşularıyla birlikte y&uuml;r&uuml;yerek k&ouml;y&uuml;n meydanında buluşurlar.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Dualar yapılır; herkesle tek tek helalleşilir, vedalaşılır.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Ouml;l&uuml;m- kalım Savaşı&#39;nın yaşandığı &Ccedil;anakkale&#39;ye doğru yola koyulurlar.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&Uuml;&ccedil; Mustafalar askerlik şubesinden &Ccedil;anakkale cephesine sevk edilir. Havada mermilerin &ccedil;arpıştığı, top mermilerinin kulakları sağır eden g&uuml;r&uuml;lt&uuml;s&uuml; ile d&uuml;şt&uuml;ğ&uuml; yerden toprak par&ccedil;aları ile askerlerin savrulduğu bir savaş ortamında acemi askerler olarak birliklerine katılırlar. Ellerinde mavzerler, siperlerde komutandan gelecek h&uuml;cum emri ile tetikte beklerler. Mermi vızıltıları, top g&uuml;rlemeleri arasında h&uuml;cum emri ile birlikte Allah, Allah, sesleri ile siperlerden aslanlar gibi d&uuml;şmana doğru atılırlar. Sonra her biri g&ouml;k ekinler bi&ccedil;ilir gibi toprağa d&uuml;şer, şehit olurlar.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">G&uuml;nler sonra &uuml;&ccedil; Mustafaların şehit haberleri k&ouml;ye ulaşır. Her bir şehidin evine ateş d&uuml;şer; ağıtlar yakılır, acı feryatlar g&ouml;ğe y&uuml;kselir.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">&nbsp;Koca ninem, &quot; yaa.. Hikmet&#39;im, ninen iki sab&icirc; ile dul bir kadın, ne acılar yaşadı, ne &ccedil;ileler &ccedil;ekti. Rabbim dayanma g&uuml;c&uuml; veriyor. Bir erim &Ccedil;anakkale şehidi oldu, ikinci erim de Filistin gazisi idi. Yaa.. işte b&ouml;yle, ninen neler yaşadı kuzum. Y&uuml;z&uuml;n&uuml;n derin &ccedil;izgilerinden s&uuml;z&uuml;len g&ouml;zyaşlarını baş&ouml;rt&uuml;s&uuml;n&uuml;n ucuyla silerken elindeki maşa ile bacada yanmakta olan meşe odunun k&uuml;llenmiş k&ouml;zlerini &ouml;n&uuml;ne doğru &ccedil;ekip, cezveyi &uuml;zerine koyarak yeni bir kahve pişirmeye koyulurken, bir eliyle de t&uuml;t&uuml;n tabakasını yanına &ccedil;eker, cildi &nbsp;buruşuk ince parmaklarıyla sigarasını sararmaya başlardı.</span></span></p> <p style="margin-left:0cm; margin-right:0cm; text-align:justify"><span style="font-size:11pt"><span style="font-family:Calibri,&quot;sans-serif&quot;">Şehit &uuml;&ccedil; Mustafaların &nbsp;Yeğeni H. Naci Sobay (Hikmet)</span></span></p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?