Yılbaşı Çavuşu

Haydar Mermer
Haydar Mermer
Yılbaşı Çavuşu
29-12-2021
<p style="text-align:justify">&#39;&#39;...Kapı &ccedil;alınmıyor adeta tekmelerle kırılmak isteniyordu. Kendini ilk toparlayan amcam oldu:&nbsp;<br /> -&ldquo;Hayırdır İnşallah. Kimdir gece yarısı kapıyı kıran?&rdquo;<br /> - Buyur, buyur &ccedil;avuş. Hayırdır inşallah.&rdquo;<br /> &nbsp; &nbsp; Amcam daha i&ccedil;eri girmemişti ki i&ccedil;eri &quot;Yılbaşı &Ccedil;avuşu&quot; lakabıyla tanıdığımız Gazi, tek ayağının yerine kullandığı bastonunu yere vura vura i&ccedil;eri girdi. Onu ilk defa bu kadar korkun&ccedil; g&ouml;r&uuml;yordum. Sağ tarafı hemen hemen olmayan bu adam kıpkırmızıydı. Ağzından k&ouml;p&uuml;kler sa&ccedil;ıyordu.<br /> &nbsp; &nbsp; Babama d&ouml;nerek:&nbsp;<br /> - Muallim bey, muallim bey! Senden muallim olmaz. Olsa olsa, vatan haini olur.<br /> &nbsp;- Ne diyorsun sen &ccedil;avuş? O nasıl laf. Hele bir otur. Soluklan. Bu hiddetinin sebebi ne?<br /> &nbsp;- Oturmak mı? Senin Hanene bundan b&ouml;yle oturmam. Oturanla da konuşmam. Keşke hakaret etseydin. Keşke y&uuml;z&uuml;me t&uuml;k&uuml;rseydin. Keşke sizi g&acirc;vurun bayramını kutlarken g&ouml;receğime, d&uuml;şman sol yanımı da g&ouml;t&uuml;rseydi.<br /> &nbsp; &nbsp;Durum anlaşılmıştı. Yılbaşı &Ccedil;avuşu, bizim yılbaşı kutlamamıza kızmıştı. B&uuml;t&uuml;n g&ouml;zler ayakta duran R&uuml;suhi Ağabeyime &ccedil;evrildi. R&uuml;suhi ağabeyim h&acirc;l&acirc; ayakta elinde bardakla duruyordu. Kendini m&uuml;dafaa etmek i&ccedil;in;<br /> - Ne beis var bunda. Biz g&acirc;vur mu olduk şimdi? Bir yıl bitiyor bir yeni yıl başlıyor. Biz onun i&ccedil;in eğleniyoruz.<br /> &nbsp; &nbsp; Yılbaşı &Ccedil;avuşunun R&uuml;suhi ağabeyimi taktığı yoktu. B&uuml;t&uuml;n hiddeti ile babama ve amcama bakıyor, adeta onları bir bardak suda boğmak istiyordu.<br /> -Siz ikiniz de muallimlersiniz. Talebelerinize kurtuluş savaşını anlatırken bu savaşın topla t&uuml;fekle değil, iman g&uuml;c&uuml; ile kazanıldığını anlatmıyor musunuz?<br /> &nbsp;- Doğrusu bizde hi&ccedil; yılbaşı kutlamamıştık ama R&uuml;suhi Fransa&rsquo;da kutlananı g&ouml;rm&uuml;ş. Biraz değişiklik olsun diye kabul ettik.<br /> -Şu elindeki bardağı şerefe diye kaldıran oğlunuz Fransa da &ouml;ğrenecek bir başka şey bulamamış mı? Oradan ilim getirseydi, icat, makina getirseydi. Derdimize derman olacak ila&ccedil; getirseydi.<br /> - Getiremedi. Diplomasını da vermemişler zaten.<br /> -G&acirc;vur diploma verir mi adama. G&acirc;vur insana yarayacak merhem verir mi? Aha b&ouml;yle gavur bayramının nasıl olacağını &ouml;ğretir g&ouml;nderir.<br /> &nbsp; &nbsp; R&uuml;suhi ağabeyim s&ouml;ze zorla girdi:&nbsp;<br /> -Fransızlar b&ouml;yle kutlamıyorlar ki. Fransızlar yılbaşında &ccedil;am dikerler. Hediyelerini &ccedil;am ağacının dibine koyarlar. Bir de onların Noel babaları var. O da ev ev dolaşır. Hediye dağıtır. Biz yalnız aile i&ccedil;inde eğleniyoruz.<br /> - Efendi... Efendi... Bug&uuml;n sen bu eğlenceyi başlattın. 50 sene sonraki nesil &ccedil;am diker. Bug&uuml;n tombala oynat, 50 sene sonra kumarın daniskası girer. Bug&uuml;n kendi aranızda eğlenin, 50 sene sonra kızlarınızı, gelinlerinizi &ccedil;ıplatıp g&ouml;bek attırırsınız. Bu zehir azar azar girer ama bir daha asla &ccedil;ıkaramazsınız.&rdquo;<br /> - Canım, babam var iken sen ne karışıyorsun?<br /> - Bana bak g&acirc;vur benzetmesi! Sen iki ayağının &uuml;st&uuml;nde madamlarla gezerken, ben bastonla helaya gitmeye &ccedil;alışıyorum. Sen sa&ccedil;ını ayna karşısında Fransızlar gibi tararken, beni g&ouml;renler ka&ccedil;ıyor. Sen g&acirc;vurların bayramını onlar gibi kutlarken, o g&acirc;vurlar senin bayramında sana topla t&uuml;fekle saldırıyor, kadın-kız, bebe demeden katlediyorlar.<br /> &nbsp; &nbsp; Odada bir sessizlik oldu. Babam ve amcam &ccedil;ok &uuml;zg&uuml;n, R&uuml;suhi abim kızgın, bizler ise şaşkındık.&nbsp;<br /> G&ouml;z&uuml;m&uuml;z&uuml; Yılbaşı &Ccedil;avuşundan ayıramıyorduk. İlk defa tek g&ouml;z&uuml;yle ağlayan birini g&ouml;r&uuml;yordum. Evet, Yılbaşı &Ccedil;avuşu ağlıyordu. Hem de sesli sesli, bağıra bağıra ağlıyordu.<br /> &nbsp; &nbsp; - Bana neden Yılbaşı &Ccedil;avuşu diyorlar biliyor musunuz?<br /> &nbsp; Beş sene askerlik yaptım. Kar demedim, kış demedim, a&ccedil;lığımı hissetmedim. Bir g&uuml;n bile bebelerimi d&uuml;ş&uuml;nmedim. Yalnız Allah dedim, vatan dedim, İsl&acirc;m dedim. Gece g&uuml;nd&uuml;z &lsquo;g&acirc;vurlardan kurtulalım, ezanları susturmayalım&rsquo; dedim.&nbsp;<br /> Bir muharebede, Şu bayramını kutladığımız Fransızlara esir d&uuml;şt&uuml;m. G&ouml;rd&uuml;m ki bu g&acirc;vurlar bizim bayramlarımızda bizi daha &ccedil;ok katlediyorlar.&nbsp;<br /> Derken onların bayramı olan yılbaşı geldi. Beni şehrin kalesinde Fransız işgal ordusunun i&ccedil; hizmetinde kullanıyorlardı.&nbsp;<br /> Bir akşam, sizin şimdi yaptığınız gibi masaları donattılar, i&ccedil;kileri a&ccedil;tılar. Bana da kırmızılı beyazlı bir elbise giydirdiler. Başıma da bir şapka taktılar. Lisanlarından anlamıyordum. İşaretle, &ccedil;at pat &ouml;ğrendikleri T&uuml;rk&ccedil;e ile akşam yapacakları eğlencede istediklerini getirtiyorlardı.&nbsp;<br /> Her şey hazırdı. Derken bana masalarındaki hizmetten başka bir şeyler yaptırmak istediklerini anladım. Diğerlerine g&ouml;re daha iyi T&uuml;rk&ccedil;e bilen bir subay;;<br /> - Şu kapıyı a&ccedil;. İ&ccedil;eridekilerden her birimize birer tane getir, dedi.&nbsp;<br /> &nbsp;İşaret ettiği yere gidip kapıyı a&ccedil;tım. İ&ccedil;erde yaşları 17-18 gibi olan T&uuml;rk kızları vardı. &Ccedil;ırıl&ccedil;ıplak soymuşlardı. Elleri ile v&uuml;cutlarını kapatmaya &ccedil;alışıyorlardı. G&ouml;zlerinden yaş oluk gibi akıyordu. Bana bakarak yalvarıyorlardı:&nbsp;<br /> -Ne olur m&ouml;sy&ouml;. Bize acı. Verme onların ellerine.<br /> Bana neden m&ouml;sy&ouml; dendiğini anlamamıştım. Sonra &uuml;zerimdeki elbisenin farkına vardım. Bu bana giydirdikleri kıyafet Hristiyanların Noel babalarının kıyafeti idi. İ&ccedil;erdekiler de, M&uuml;sl&uuml;man T&uuml;rk kızlarıydı.<br /> Benden, kendi kızlarımızı kendi ellerimle onlara sunmamı istiyorlardı.&nbsp;<br /> G&ouml;z&uuml;m&uuml;n &ouml;n&uuml;nde her şey silindi.<br /> Geri d&ouml;nd&uuml;m:<br /> &nbsp;-Bre hayvanlar. &Ouml;l&uuml;m&uuml; &ccedil;iğnemeden bu kızlara elinizi dokunamazsınız, dedim ve &ouml;n&uuml;me gelen ilk Fransız subayının &uuml;zerine atladım. Belindeki el bombasını alıp pimini &ccedil;ektim. Sonunu hatırlamıyorum.&nbsp;<br /> Altı subayın beşi &ouml;lm&uuml;ş. Benim ise kızlara doğru olan kısmım kalmış. Subaylara d&ouml;n&uuml;k olan tarafım bomba ile işte bu hale geldi. Benden akan kanlar orayı g&ouml;le &ccedil;evirmiş. &Ouml;ld&uuml; diye &ouml;l&uuml;lerin arasına atmışlar...&nbsp;<br /> İşte bu y&uuml;zden bana &quot;Yılbaşı &Ccedil;avuşu&quot; diye ad taktılar.&nbsp;<br /> &nbsp; &nbsp; - Muallimin evinde yılbaşı kutlanıyor diye duyunca &ouml;nce inanmadım. Gelip şu Fransız m&uuml;sveddesini elinde bardakla g&ouml;r&uuml;nce de beynimden vuruldum. Keşke sizin gibi muallimleri b&ouml;yle g&ouml;receğime, &ouml;b&uuml;r yanım da bombayla yok olsaydı...&quot;</p> <p style="text-align:justify">***</p> <p style="text-align:justify">Ailemde kutladığım ilk ve son yılbaşım bu oldu. Aradan kırk yıl ge&ccedil;ti. Yılbaşı &Ccedil;avuşunun dedikleri aynen &ccedil;ıktı. D&uuml;n bir basit eğlence idi bug&uuml;n tam bir Hıristiyan yortusu haline geldi. Kesilen &ccedil;amlar, altındaki hediyeler su gibi i&ccedil;ki t&uuml;ketimi bunu anlatmıyor mu?<br /> Bizi affedecek misiniz yılbaşı &Ccedil;avuşu ve t&uuml;m kahraman şehit ve gazilerimiz ???</p> <p style="text-align:justify">(Ayşe G&Ouml;NEN - &Ccedil;INAR dergisi 1998 )&nbsp;<br /> (Arkadaşımız Ahmet DOĞAN&#39;ın sayfasından kısaltılarak iktibas edilmiştir...)<br /> &nbsp;</p>
ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?