USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YENİ ANAYASA NEDEN GEREKLİDİR

12-03-2016
İnsanoğlu yaşadığı süreç içerisinde, bir çok değişime şahit olmaktadır. Bazen bu değişim, çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Eğer, bu değişime ayak uyduramazsanız; yaşadığınız zaman dilimine yabancı kalırsınız. Örnek olarak; yıllar önce bu toprakların insanları, ulaşım aracı olarak; kağnı yahut yaylı arabaları kullanıyorlardı. Bir insan, nasıl olsa; motorlu  arabaya benim ihtiyacım yoktur. Ben yaylı araba ile hayatımı devam ettireceğim, derse; tüm gelişmelerin, gerisinde kalmış demektir. Bu örnekten hareketle;  yaşadığınız zaman diliminde; hayatın getirdiği, değişime ve gelişime açık olmak gerekir, düşüncesindeyim.
Yukarıda verdiğim örneği, en fazla yaşayan bir neslin temsilcisi olarak; Anayasa' da yapılacak değişim ve gelişimi destekliyorum.  Son zamanlarda yapılan; hızlı, seri  teknolojik değişim ve ilerleme sayesinde; nerelerden, nerelere geldiğimizi; bizim yaşıtlarımız, çok iyi bilir. Bundan kırk yıl önce; bir Şehirden, bir Şehir' e; telefonla görüşmek için; en az üç saat bekliyordunuz. Ulaşım derseniz, yürekler acısı idi. İnsanlar, kimi evlerde; üst, üste yaşıyorlardı. Mekanlar dar, insan kalabalıktı. Bir işi, insan gücü ile;  bir günde, yüz insan yaparken; makine gücü ile bir günde yapılabilir hale geldi. Günlük yaşantımızda;  Beyaz eşya, lüks kabul edilirdi. Modern ocaklar değil, boş tenekelerden yapılan mantisler vardı. Isınma problemdi. Duş almak, bu kadar kolay değildi. Bugün teknolojinin verdiği tüm sonuçlar ortada iken; hayır ben değişime gerek duymuyorum, diye; Bilgisayarları kullanmayacak mıyız? Kısacası, değişime ayak uyduramadığınız zaman; her alanda yaya kalacağınız ortadadır. Bu da; sizin daha çok, sömürüleceğiniz, daha çok ezileceğiniz, daha çok bağımlı olacağınız; Bir Ülke olmak anlamına gelir. Bunu hangi akıllı insan kabul eder?
Ülkemizde, hayatın her alanında ilerleme yapılırken; fikri alanda da olması normaldir. Mevcut Anayasanız, bir de askeri vesayetin gölgesinde yapılmış ise; onu tekrardan gözden geçirmek şarttır. O günün olağanüstü durumları ortadan kalktığı için; güvenlik açısından alınan tüm tedbirler kaldırılmıştır. O halde; neden Anayasasında yenileme yapılmasın? O günün şartları, bugün ortada yoktur. Hiç bir insan; eskiyen eşyasını, ben bunu çok seviyorum, diye yıllarca kullanmaz. İnsanın, yenilenme ve gelişme süreci, doğasında vardır. Buna karşı duramazsınız.
Ülkemizi yönetmeye talip olan; tüm siyasi kadroların; zaman, zaman bu yasadan şikayetçi olduğunu biliyoruz. İş, değiştirmeye gelince; nedense, bir uzlaşma ortamı bulunmuyor. Aslında; yapılacak tüm değişikliklere; herkesin ihtiyacı var. Zamanla, herkes bundan olumlu anlamda yararlanacaktır.
        Ülkemiz; çeşitli renklerin oluştuğu gül bahçesine benzemektedir. Mozaik yapımızı, kuvvetli ve birleştirici yapan ortak değerlerimiz vardır. Bütün bu özelliklerimizin varlığı göz önünde bulundurularak, yapılacak bir Anayasa' nın faydalı olacağına inanıyorum. Yeter ki; iyi niyet, güzel duygular ortaya konsun. Eller yumruk şeklinde sıkılarak değil; avuçların birleştiği, kaynaştığı, birbirinin sıcaklığını hissettiği,  birbirine sımsıkı sarıldığı,  temas halinde olsun, yeter... Samimiyet, budur...
Bugün Mecliste, bir komisyon var. Siyasi partilerin sayısal durumuna bakmadan; herkes, O komisyonda eşit şekilde temsil ediliyor. Bildiğim kadarı ile; kararlar hep birlikte alınmaktadır. Hal böyle olunca; komisyonda alacağınız kararlar; enine, boyuna tartışılırken; ortak bir noktada buluşmak mümkündür. Sonuçta insanız. Geçmişte; 60 madde üzerinde anlaşılarak, karara varılmıştı. Demek ki; ortak noktalarda buluşmak mümkün. Herkes fikrini açıkça söyler, uzun, uzadıya tartışılır ve sonuca gidilir. Bir dayatma ve baskı söz konusu değildir. Önceden belirlenmiş; illa şu metinleri olduğu gibi kabul edeceksiniz, diye deklere edilmediğine göre; tartışmaktan, ortak noktayı bulmaktan;  neden kaçıyoruz, korkuyoruz.., neden... Söz konusu olan ÜLKE bizim ülkemiz. İçerisinde biz yaşıyoruz... Geleceğini biz düşünmek zorundayız...
Son zamanlarda, Ülkemizde yaşanan sıkıntılar ortadadır. Bunlara ANAYASA açısından, çözüm bulmaktan daha iyi ne olabilir? Vekil dokunulmazlıklarından, parti kapanmalarına kadar; her şey belirlenebilir, Güvenlik konumu; daha açık ve net ifadelerle tanımlanabilir, Parlamenter sistemin aksayan yönleri giderilir ise; Bundan  dolayı üzülmek mi, gerekir? Güçler ayırımının yaşandığı sıkıntılar ortadadır. Bunların konumu, yeniden açık bir şekilde belirtilirse; Ülkem kazanır.
Eğer, durum böyle çözümlenemez konumda, devam ederse; başka yollar denenecektir. Referandum, gibi. Bu yolu denemek; hem zaman kaybı, hem yorucu bir iştir. Referandum sonrası; kabul edilirse; her şeye tekrardan sıfırdan başlanacaktır. Ülkemiz için; zaman kaybıdır. Bu konuda; SAYIN DEVLET BAHÇELİ Bey açıkça tavrını belirtmiştir. Aynı yaklaşımı, diğer muhalefet partilerinden de; beklemek hakkımızdır. Çünkü, yukarıda teknik ayrıntılarını belirttiğim komisyonda olmak; herkesin yararınadır. Ülke yararı, böyle olmayı gerektirmektedir.
Beklentimiz, bu komisyonun bir an önce çalışmalara başlayarak; sonuç alıcı konuma gelmesidir. Tüm ayrıntılar ve beklentiler; geniş ve uzun bir zamanda tartışılacaktır. O halde; ne bekliyoruz... Millet sizden sonuç bekliyor...
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?