
Afganistan’ın Düşüşü
Geçtiğimiz günlerde Taliban Afganistan’ın kontrolünü yıllar sonra ele geçirdi. Peki Taliban nasıl ortaya çıktı ve nasıl güçlendi Önce buna bir göz atalım.
Radikal İslamcı Taliban, 1990'ların başında Sovyetlerin çöküşünden sonra Pakistan'ın kuzeyinde ortaya çıktı. Hedefi şer'i hukuka göre bir düzen tesis etmek olan örgüt, milis gücü olarak faaliyet gösterdiği 1990'ların başından 1990'ların ortasına kadar ülkedeki yönetim boşluğundan faydalanıp büyüdü ve 90'ların sonlarına yakın neredeyse tamamını ele geçirdi.
Ülkeyi resmen yönettiği 1996 ile 2001 arasında, zina yapanlar ve katilleri halka açık infaz etmesiyle; hırsızlıktan suçlu bulunanların uzuvlarını kesmesiyle, kadınları baştan ayağa kapatan kıyafetler giymeye zorlamasıyla, kız çocuklarının okula gitmesini engellemesiyle ve müzik televizyon, sinemayı yasaklamasıyla akıllarda yer etti.
Güçlenmesinin ve bu kadar hızlı Kabil’i ele geçirmesinin sebeplerinden biri olarak, ABD’nin askerlerini çekme kararı olduğu, değerlendirmelerin en başında yer alıyor. 2019 yılında yeniden başlayan barış görüşmelerinde Taliban, ABD birliklerinin Afganistan’dan geri çekilmesini istemişti ve buna karşılık terörist grupların Afganistan’da eylem yapmasını önleyeceğini vaat etmişti.
Joe Biden göreve geldikten üç ay sonra Amerikan askerlerinin Afganistan’dan çekileceğini duyurmuştu. Bu açıklama sonrası yaklaşık iki ay içerisinde birliklerin neredeyse tamamı ülkeyi terk etti.
Bu süreçte ülke genelindeki il ve ilçe merkezlerinde hızla ilerleyen Taliban, başkent Kabil'i de ele geçirdikten sonra ABD ve Afgan Ordusu'nun neredeyse tüm teçhizat ve mühimmatını kontrolü altına aldı. ABD ordusunun 20 yıl boyunca bu ülkeye getirdiği milyar dolarlık üstün askeri silahlar bu örgütün kontrolüne geçti. Bu durumda teçhizat bakımından güçlenmelerine sebep oldu.
Tüm bunlar yaşanırken Taliban ilerleyişini sürdürdü. Bu esnada hükümetten üst düzey isimlere suikastlar düzenlendi; vilayet başkentleri tek tek alındı. Zamanla ilerleyip başkent Kabil sınırına kadar gelen Taliban, 15 Ağustos'ta Kabil'e, kısa sürede de Başkanlık Sarayı'na girdi.
Taliban'ın kültür komisyonu üyesi Enamullah Samangani, kontrollerine geçen Afgan devlet televizyonunda yaptığı açıklamada, Afganistan'da herkes için "af" ilan ettiklerini belirterek kadınları yönetime katılmaya davet etti.
Taliban hiçbir büyükelçilik ve eve girilmeyeceğini duyurdu, militanları ise ABD Büyükelçiliği önünde nöbet tutuyor. Taliban Sözcüsü canlı yayında kameraların karşısına geçti. Taliban Sözcüsü Zabibullah Mücahit, Afganistan 'da tüm tarafları kapsayacak hükümet kurmak istediklerini söyledi.
Eski askeri yetkililer ve yabancı güçlerle çalışan kişiler dahil kimseden intikam almayı planlamadıklarını, "herkesi affettiklerini" dile getiren Mücahit, Afgan kadınlara haklarını "İslami temelde" sağlamayı taahhüt etti ve kadınlara karşı ayrımcılık yapılmayacağını belirtti.
Taliban’ın en büyük gelir kaynaklarından biri ise uyuşturucu. Amerika Birleşik Devletleri öncülüğündeki güçler Afganistan'da afyon ve eroin ticaretinden, haşhaşın yok edilmesi için hava saldırılarına ve laboratuvar baskınlarına kadar, Taliban'ı uyuşturucu kazancından mahrum bırakma çabalarına 15 yılda 8 milyar dolardan fazla harcadı.
Bu strateji başarısız oldu ve ABD en uzun savaşını tamamlarken, Afganistan dünyanın en büyük yasa dışı afyon tedarikçisi olmaya devam ediyor.
Afganistan'ın uyuşturucu ticareti hakkında bilgisi olan bir ABD'li yetkili, "Biz kenarda durduk ve ne yazık ki, Taliban'ın muhtemelen dünyadaki en iyi finanse edilen terör örgütü haline gelmesine izin verdik" dedi. İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, "ABD ve uluslararası ortaklar, haşhaş ekiminden çekilmeye devam etti ve ilgilenmedi" dedi.
UNODC'ye göre, son dört yılın üçünde Afganistan'ın en yüksek afyon üretimi seviyeleri görüldü. Mayıs ayı raporuna göre haşhaş ekimi 2020'de yüzde 37 arttı.
Afganistan Dışişleri Bakanlığı eski danışmanı Barnett Rubin, yasa dışı uyuşturucuların "ülkenin en büyük endüstrisi" olduğunu söyledi.
Tabii bunların yanında bir de ülkenin kıymetli madenleri var. Belki bu yüzden hiç huzur bulamadılar. Petrol, doğalgaz, kömür, bakır, demir, lityum, uranyum, talk, altın gibi madenlere sahip bu ülkenin kontrolü artık Taliban’da. Taliban bunlarla birlikte daha fazla güçleniyor.
Afganistan'da bundan sonra ne olacağı belirsizliğini koruyor. Taliban, ülkedeki diğer yapılarla birlikte "kapsayıcı ve İslamcı bir hükümet" kuracağını iddia ediyor. Şu anda içlerinde eski hükümetten isimlerin de olduğu üst düzey siyasetçilerle görüşmeler yürütüyorlar. İslam hukukunun egemen olacağına vurgu yapılarak savaşın ardından "normal hayata dönüş için" güvenli bir ortam sağlayacaklarını taahhüt ediyor.
Ancak çoğu Afgan, Taliban'a güvenmiyor, yeni yönetimin baskıcı ve sert olacağını tahmin ediyor. Ülkenin adını Afganistan İslam Emirliği olarak yeniden değiştirmek istemeleri bunun bir işareti olarak okunuyor. Afgan Milletvekili Raihana Azad'a göre hükümet ile Taliban arasında pazarlıklar sürse ve anlaşma sağlansa bile Taliban'ın sözünü tutacağının bir garantisi yok.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.