İstanbul´da, koltuk yerine yan yana dizilmiş onlarca çift kişilik yatakların konulduğu, seyirciye kendi yatak odasındaymış hissi ve rahatlığı vermek için tasarlandığı söylenen bir sinema salonu hizmete! girmiş.

Sayılarının kısa zamanda artıp belki de tüm Yurda yayılacağından şüphe yok.

Zira;

Hem kötülüğün çabuk yayılmak gibi bir karakteri var, hem de talep patlaması yaşanıyormuş.

Bu memlekette kendi ehlini, helalini kıskanmayan ne kadar veledi zina, ne kadar deyyus var onu bilmemiz imkânsız.

Ancak, her kutsiyetinin didik didik edildiği Aile ocağının, şimdi de son mahremi olan yatak odasının tarumar edilip meydana saçılması hedeflenen bu azgınlık, bu çürümüşlük, şeytanı bile utandıracak bu hayâsızlık karşısında, ayağa kalkması gereken bir Aile Bakanlığı var.

Ama heyhat..

Nikâhsız yaşadığı erkeklerden tokat yiyen kadınları bile arayıp gönlünü alan, destek olan Aile Bakanının, bu facia karşısında dili lal olmuş, çıtı çıkmıyor.

Hâlbuki herkes sussa Aile Bakanlığının susmaması lazım ama nerde.

Belli ki; kendileri nezdinde Aile için yegâne tehlike sadece kocalar, yani Erkekler.

Ancak,

KADEM başkanlığından Aile Bakanlığına taşınan bu durum, ne erkek karşıtlığıyla ne de feminizmle açıklanabilir dostlar.

Bu hal alenen ihanet, düpedüz Aile, ocak, Millet düşmanlığı... (H.M)