Geleceğin Mimarları

Yaşantımızın, düşüncelerimizin, davranışlarımızın ve hatta kişiliğimizin gelişiminde ve oluşumunda büyük bir rol oynayan önemli bir etken vardır. Bu etken bizi diğer insanlardan ayıran önemli bir kriterdir. Peki bu etken nedir   Bu etken eğitimdir!

Eğitim, bireyin geleceği konusunda büyük bir rol oynar. Alınan eğitim yeterli olmaz ise birey kendini geliştiremez. Kendisine ve topluma bir fayda sağlayamaz. Aksine topluma zarar verir.

Bu durum toplum geneline yayılır ise o toplumun bulunduğu ülkeyi tabiri caizse 3. Dünya ülkeleri sınıfına sokar. Gelişmemiş, güçlenmemiş, sömürüye hazır ülkeler arasına. Atatürk’ün bu konuda şöyle bir sözü vardı; ‘’Eğitimdir ki bir milleti; ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır ya da esaret ve sefalete terk eder.’’

Eğitimin amacı, bireyi yaşadığı topluma ve toplumun bağlı olduğu çağdaş dünyaya uyumlu bir üye haline getirmektir. Bunu gerçekleştirmek için de eğitim, bireyi çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donatmayı amaçlamaktadır. Başka bir ifadeyle bireyler, toplum ve dünyadaki değişme ve gelişmelere ayak uydurabilecek ve katkıda bulunabilecek bir biçimde yetiştirilmelidir. Bu da iyi bir eğitim sisteminin yanında, nitelikli bir öğretmen kadrosu ile sağlanır

Toplumu düzeltmek istiyorsak öncelikli olarak toplumun en küçük parçası bireyden yani kendimizden başlamamız gerekir. Bu durum da ancak eğitim ile çözülür.

Eğitim öncelikle ailede başlar. Eğitim sadece okumak değildir. Eğitim düzgün ahlak, terbiye ve diğer insanlara karşı nasıl davranılacağının öğrenilmesidir. Bütün bunlar bireyin gelişiminde ve karakterinde büyük rol oynar. Aile içi eğitimin önemini buradan çok rahat anlayabilirsiniz.

Aileden sonraki en büyük etken okul ve öğretmenlerdir. Yaklaşık olarak bir bireyin ortalama okul eğitimi 16-17 yıl sürebilir. Bu yılların bireye katacağı birikimler o kişinin geleceğini şekillendirmede büyük rol oynayacaktır.

Öğretmenler eğitim sistemini oluşturan önemli temel unsurlardan biridir. Eğitim aracılığıyla bireylere bilgi, beceri, alışkanlık ve tutumların kazandırılmasında öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. Çünkü eğitimden beklenen işlevlerin gerçekleşmesi, okullarda öğretmenlerin yapacağı eğitim ve öğretim etkinliklerine bağlıdır.

Yeni kuşaklara toplumsal değerlerin aktarılması; bireylerin üretken, eleştirici düşünebilen, yeni gelişmelere ve değişmelere uyum sağlayabilen, mutlu ve kendini gerçekleştirebilen bireyler olmalarında öğretmenlerin payı eğitimin diğer değişkenlerine göre daha belirleyici bir etkiye sahiptir.

Ancak eğitim bunlar ile sınırlı değildir. Kişinin kendini geliştirmesi de büyük önem taşır. Kişisel gelişim merak ile başlar. Bu merakın giderilmesi için kitap okunur, araştırılır, tartışılır ve hatta gezilir.

Kitap okumak insanların hayal dünyasının genişletir. Farklı durumlarda düşünülemeyecek çözümlerin düşünülmesini sağlayabilir. Bakış açısını değiştirir. Araştırmak yeni bilgilere erişmek ve yeni kapıların açılması demektir. Tartışmak diğer insanların görüşlerini öğrenip farklı çıkarımlar yapmak demektir. Tartışmak beraberinde saygıyı getirir. Çünkü ne kadar farklı olursa olsun farklı düşüncedeki bir insana düşüncelerini anlatma özgürlüğünü vermemiz gerekir. Gezmek demek farklı kültürleri, farklı dilleri öğrenmek demektir. Bu insana bakacağı bir sürü pencere sunar. At gözlüklerini ortadan kaldırmaya teşvik eder.

Öğretmenlerin rolü yeni nesiller için çok büyüktür. Atatürk öğretmenler için şu sözü söylemiştir; “Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister. Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır.”

24 Kasım 1928, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün "Millet Mekteplerinin Başöğretmenliğini kabul ettiği gündür. Bakanlar Kurulu, Mustafa Kemal Atatürk'e "Millet Mektepleri Başöğretmenliği" unvanını 11 Kasım 1928'de yaptığı toplantıda vermiş ve bu unvan, 24 Kasım'da Millet Mektepleri Talimatnamesinin yayımlanması ile resmîleşmişti. Atatürk'ün 100. doğum yıl dönümü olan 1981 yılında onun "başöğretmen" oluşunun yıl dönümlerinin ülke çapında Öğretmenler Günü olarak kutlanmasına karar verildi.

Geçtiğimiz çarşamba günü Öğretmenler Günü’nü kutladık. Bu güzel insanların yetiştirdikleri öğrencilerden bazıları geleceğimizin anahtarı olma rolünü üstlenecek ve bu ülkeyi daha iyi yerlere taşıyacaklardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Arşivi