Bir hafta önce biraz iş, biraz gezi amaçlı gitmiş olduğum İran izlenimlerimi (kalemime dökmek istedim) anlatmak isterim.
İran yolculuğum Van´ın kapı köy sınır kapısından geçerek başladı Tebriz´de son buldu.
Bahçeleri ve doğası ile meşhur olan güzelim Tebriz, İran devrimi ile birlikte resmen devrilmiş öyle bir devrilme ki ne yol kalmış, ne makine - ekipman, ne bir bina kalmış ne de medeniyet kalmış yollarda iki araç yan yana geçemiyor çukurlar adam boyu ve doğasıyla bildiğimiz Tebriz´de yeşillik namına hiçbir şey kalmamış insan ister istemez düşünüyor. ?Petrolün bu kadar bol olduğu ülkede bu işler neden böyle olmuş ??diye ama işin içinden çıkılmıyor. Bizler aziz vatan Türkiye´de bolluk refah içinde yaşarken aklımıza gelen tek cevap İran´da ambargo var sebebi budur diye düşünüyoruz. Bence kendimizi kandırmaktan öte bir şeyler yapmıyoruz. Birçok İranlıya sorduğumda ise ister Azeri ister Arap ister Acem li olsun konuştuğum İran devletinin durumu iyi, parası var ama sadece bir grup insan bu durumdan faydalanabiliyor genelde İran vatandaşı olan çoğumuz eziyet görmekteyiz diyorlar.
İran İslam devriminde Humeyni´yi Amerika´da yetiştirmiş eğitmiş Amerika ve İngiltere İran da bir gece de ihtilal yapmış yandaş taraftar bir araya getirmiş devlet yönetimi teslim etmiş. İlk zaman Şahın yönetiminden sıkılanlar, her değişimi iyi sananlar ve muhafazakârlar belki İslam´ı yaşamak hoşuna gitmiş ama bugün yaşananlar İslam´a uymadığı gibi hiçbir inanca serbestliğe özgürlüğe de uymamaktadır.
Bunları düşünürken aklıma 15 Temmuz gecesi Türkiye sürecinde yaşananlar aklıma geldi Amerika ve İngiltere aynı senaryo ile Fetullah Gülen´i Türkiye de lider yapacaktı. İran da mollalar ve imamlar bizde ise ağabeyler mahrem imamlar ablalarla aynı düzeni getireceklerdi. Ülkenin tüm kaynakları İran´daki gibi bu gruplara geçecekti.
Kısacası bu Fetullahcı grup ülkeyi 2. bir İran´a çevirecekti düşününce neden olmadı niye beceremediler. Bilmedikleri bir gerçek vardı Türk milleti Kurtuluş Savaşında her türlü esareti himayeyi kabul etmedi özgürlüğü için savaştı. Hepimizin damarlarındaki Kemalist (milliyetçi) düşünce 2. İran olmamızı engelledi. Yaklaşık Türkiye´de 20-30 yıldır Anti Kemalizm propagandası hepimizi etkilediği gibi şahsımı da azdan çoktan etkilemişti. İran´ı gördükten sonra Kemalist (milliyetçi) düşüncelerim tamamen zirve yaptı. Şunu anladım ki Türkiye asla böylesi bir İslam devleti olamaz, Arabistan olamaz, Suriye olamaz. Neden diye sorarsanız; bizler o aşamaları bilerek veya bilmeyerek hep geçmişiz. Bizden ne olur İslam´ı şeklen değil ruhen yaşayan inanan Mustafa Kemal Atatürk´ün çizdiği yolda ilerleyen Peygamber Efendimiz S.A.V. sünnetlerine riayet eden Avrupa´ ya yönü olan medeni, demokratik, cumhuriyetçi iyi müslümanlar olur.
İran´da bu kadar olumsuzluklara rağmen iyi olan şeyler yok mu tabiî ki var o daracık yollarda 2 araç birbirini sollarken çok saygılı davranmakta karşıdan karşıya geçen bir yaya olduğu zaman araç ne kadar hızlı olursa olsun durmakta. Turiste her türlü yardım gösterilmekte ve insanlar birbirleriyle barışık, anlayışlı ve yapıcı.
İran eğer petrol gelirlerini doğru kullansaydı, İslam´ı şeklen değil de vicdanlara bıraksaymış. Bugün İran hem İslam coğrafyasın hem dünyanın en güzel ülkesi olmaya aday olurdu. Dini kullanarak elde edilen şu an her an yıkılacağını gün sayan bir ülke olmaktan çıkardı biz asla hiçbir grubun hiçbir tarikatın hiçbir topluluğun hiçbir şeyhin adamın adamı olmamalıyız dini inançlarımızı vicdanlarımızda yaşamalıyız geçmişte yaşananların dersini ve yeni yol haritamızı sosyal hayatta ülke olarak bir Türk olarak Mustafa Kemal Atatürk´ün çizdiği yoldan ayrılmamalıyız gönlümüz Kuran da ve sünnette yüzümüz ve ilkelerimiz Atatürk ilke ve inkılâplarında olmalıdır.
Sevgi ve saygılarımla?.
