USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Mevla Haberi Alalım Mevlana´dan -2-

28-12-2019

Şems´ te Mutlak kemalin varlığını, cemalinde de İlahi nuru görmüştü.  Hakk´ın ışıkları Şemse vurmuştu çünkü ve bu ışığa Mevlana âşık olmuştu. İşte Tebrizli Şems, Mevlana´ ya aşk yolunda kılavuzluk ederek,  onu uçsuz bucaksız aşk denizine attı. Âşıkken onu maşuk durumuna getirip,  aşk potasında eritti. Yaktı, kavurdu   ve  mana  aleminin  sırlarına  daldırdı. Onu irşadla manen vazifeli olan Şems olmasaydı, Mevlana,  Mevlana olamayacaktı çünkü? Hayatını üç kelimeyle özetleyen Mevlana´nın yanmasına ve pişmesine sebep olan bir vasıtaydı.

Derler ki, Mevlana aslında yanmaya hazır bir kandildi. Şems geldi,  çerağı ile bu kandili tutuşturdu.   Hem de öyle bir tutuştur ki ortada ne çerağ ne kandil kaldı.

Evet, Mevlana sema yaptı, çünkü çoşkun aşkını müzikle semayla besliyordu.  Sema onun için ilahi vuslata erişmekti.  Maddi alemden sıyrılan aşığın cezbe haliydi. Aşığın gıdasıydı kendi ifadesiyle.

Sema için müzikle raks etmek gibi basit bir tanım yapılamaz.  Sema  esnasında   her  hareketin  ilahi  bir manası  vardır. Çark etmek,  yani dönmek, Allah ?ı her yönde görmeyi ve her yönden feyz almayı ifade eder. Mesela ayak vurmak, nefsi ayakaltında ezmek demektir. Semada secde kulluğun ta kendisidir. 

İslamiyet´ten  bağımsız  bir  Mevlana  düşünülebilir  mi ? Bu   mümkün  değil. Mevlana   İslamı  yaşayan,  ona  bağlı  arı , duru  bir  Müslümandır. O  aynı  zamanda bir  İslam alimi, peygamber  varisidir. O  bir  hümanisttir  fakat  Kuran  Kerim  ve  hadisi  şeriflerce  düşünce  ve  davranışları  çerçevelenen  bir  hümanist. Onu   dinden   azade  sayarak  bambaşka  hüviyetlerle   tanıtmaya  kalkışmak  gerçeğe  aykırı  düşer.  Şiir de   söylemiştir  fakat  Mevlana´ nın  şairliği  onun  birçok  meziyetinden  sonra  gelir. Müslümanların  da  Müslüman  olmayanların  da  işine  yarayacak  çok  şeyler  vardır  ifadelerinde. İslam´ın   bir   manası  ve   bir  de  ameli  vardır. Onun   söyledikleri  tamamen  İslamın   manasıdır. Şair, hümanist, bilge, mutasavvıf  gibi  kelimeler  onu  anlatmaya  muktedir  değildir.

Mevlana ?nın   muazzam, her zekayı  ve her devri  tatmin etmiş en ünlü ve en hacimli olan eseri Mesnevi´ dir.  Eskilerin  tahkiye  dedikleri   hikayeli   anlatım  metoduyla  anlatır  eserini. Hem de öyle bir anlatır ki sanki bütün ömrünü bunları müşahede etmekle geçirdiğini sanırsınız. Bu hikayelerde insanlığa iletmek istediği o çok mesajlar vardır ki yalnız idrak edebilenler için eşi bulunmaz bir ilim, idrak edemeyenler için de basit birer hikaye olmaktan asla öteye gidemezler. Mevlana´ da  herkes  kendinden  bir  şeyler  bulabilir.  Onun  düşünceleri,  kendisine kadar hiç kimsede görülmemiş ve görülmeyecek kadar zengin olan bir bilgi, kültür, görgü, duygu, ahlak, düşünce ve kültür hazinesidir. 13. asrı aşarak, vermek istediği mesajı bugünlere ulaştırabilen, yalnız bilim çevrelerinde değil, dünya çapında popüler olma mutluluğuna ermiş tek insandır.

Şu  da  bir  gerçek  ki   Avrupalılar  ilgilenmeseydi,  Mevlana  bugünkü  konumuna  gelemezdi. Avrupa  onu  bizden  daha  çok  tanımaya, okumaya, sevmeye  çalışıyor. Halbuki  tam  tersi  olmalı. Onu herkesten, her  milletten   önce  bizim   doğru  kaynaklardan  öğrenmemiz,  anlamalı, anlatmalı  ve  tüm  cihana   ?´gel ?´  çağrısında  bulunmalıyız. Fakat böyle  bir  Mevlana ?ya?

Bitti?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?