Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Haziran 2025 Dönemi Mesleki Çalışma Programı kapsamında Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) ve Eğitim Bilişim Ağı (EBA) canlı yayınında öğretmenlere hitap etti. Millî Eğitim Müdürü Fatih Erdoğan, mesleki çalışma programına Namık Kemal İlkokulu öğretmenleri ile birlikte Sivas Öğretmenevinde katıldı. Erdoğan, Tekin’in canlı yayımlanan konuşmasını öğretmenlerle birlikte takip etti.
Tekin, 23-27 Haziran tarihleri arasında, öğretmenlerin ister görev yaptıkları illerde ister tercih edecekleri herhangi bir ilde katılabilecekleri, yüz yüze gerçekleştirilecek mesleki çalışma programının başlaması dolayısıyla öğretmenlere hitap etti. Bakan Tekin, "Şimdiye kadar hep Bakanlık merkez teşkilatındaki stüdyolarımızdan seminer dönemiyle ilgili sizlerle sohbet ediyorduk. Bu yıl farklı bir uygulamayla bir okulumuzdan sizlerle bir araya gelmek istedik." dedi.
Tekin, Çankaya'da Timur Ortaokulunda öğretmenleri ziyaret ederek yayını buradan gerçekleştirdiklerini belirtti.
Tekin, 2024-2025 eğitim öğretim yılı içinde zorlukların ve fedakârlıkların yaşandığını ifade ederek öncelikle öğretmenlere teşekkür etti. Tekin, "Bu süreç içinde çalışmak gerçekten zor. Üstüne bir de cımbızla olumsuzluk arayan bir kitleyle de karşı karşıyayız. Ben hep söylüyorum: Türkiye'de yaklaşık 75 bine yakın okul, 18 milyona yakın öğrencimiz var. 1.2 milyon toplamda öğretmenimiz var. Bu kadar büyük bir kitle içinde olumsuzluklar mutlaka olabilir ama olumsuzlukları arayıp haber yapanlara gerçekten çok teessüf ediyorum. Bu kadar büyük bir yapı içinde yapılan o kadar güzel şeyleri görmeyip, bu olumsuzlukları haberleştiren, olumsuzluklar üzerinden algı yürüten devasa bir kitle var karşımızda. Bütün bunlara rağmen psikolojimize, ruh hâlimize, motivasyonumuza sahip çıkarak çok başarılı ve sağlıklı bir eğitim öğretim yılı tamamladık. O yüzden hepinize içtenlikle teşekkür ediyorum. Bu, herkesin kaldırabileceği bir süreç değil” dedi.
Hafta boyunca bir yılın ele alınacağını kaydeden Bakan Tekin, beklentilerin paylaşılacağını ve illerden alınacak geri dönüşler doğrultusunda hafta sonu itibarıyla bakan yardımcıları başta olmak üzere genel müdürler ve birim amirleri ile birlikte iki günlük bir program kapsamında bu geri dönüşlerin 2025-2026 eğitim öğretim yılı hazırlıkları bağlamında değerlendirileceğini söyledi.
Tekin, "Dolu dolu bir yıl geçirdik arkadaşlar. Şöyle baktığımızda bu bir yıl içinde yapılan yenilikleri bir çırpıda saymak mümkün değil. Birkaç önemsediğim hususu burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz 2024-2025 eğitim öğretim yılı için üç tane ana politika belirlemiştik. Bunlardan biri, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ydi. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni yıl içinde uygulamaya başladık. Birçok ortamda söyledik, bir kez daha söylemekte fayda var. Biz Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'yle iki şey yaptık. Bir: Eğitim öğretim programlarımızı çağın gerektirdiği metodoloji ve çağın gerektirdiği içerikle donattık. Bu anlamda revize ettik. İkincisi de bu ülkenin birliği, beraberliği ve devamlılığı açısından çocuklarımızın sahip olması gereken millî ve manevi değerler ve bu değerlere sahip nesil yetiştirmek için atılması gereken adımlar konusunda programlarımıza müdahalelerde bulunduk. Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli'nin kabaca böyle iki ana unsuru var, diyebiliriz."
Türkiye Yüzyıl Maarif Modeli'yle ilgili izleme ve değerlendirme çalışmalarının büyük bir ciddiyetle devam ettiğini dile getiren Bakan Tekin; modelin dinamik, sürekli revize edilebilecek ve zenginleştirilecek bir model olduğunu, bu açıdan geri dönüşlerin kendi alanı ile ilgili her birim tarafından çok önemsendiğini anlattı.
AİLELERİ SÜRECİ DÂHİL OLMAYA DAVET ETTİK
2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken gündeme alınan bir diğer konunun da ailelerin rolü olduğunu anımsatan Bakan Tekin, sözlerine şöyle devam etti: "Uluslararası literatürde de bilimsel literatürde de eğitim öğretim süreçlerinde öğretmenlerin ve okulun rolü en iyimser araştırmalarda yaklaşık yüzde 50 oranında ortaya çıkıyor. Yani her şey mükemmel olsa eğitim öğretim sürecinde çocuklarımızın akademik başarısına maksimum yüzde 50 oranında etki edebiliyoruz. Kalan kısım, toplumun diğer alanları. Sakin kaldığınızda şöyle bir hesap da yapın arkadaşlar: 12 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayan 18 yaşındaki bir çocuğumuz, gencimiz yaklaşık 160 bin saatlik bir ömür yaşamış oluyor ve bunun da maksimum yüzde 10'unu bile bizimle geçirmiyor okulda. Yani yüzde 10'undan daha altında bir saati bizimle geçiriyor. Biz ne kadar uğraşırsak uğraşalım, biz ne kadar kendimizi bu anlamda zorlarsak zorlayalım; çocuklarımızın, gençlerimizin hayatının yüzde 90'ını geçirdiği başka bir alan var ve biz 2024-2025 eğitim öğretiminde başlarken dedik ki bizim kadar sorumlu olan diğer aktörlerin, diğer paydaşların da süreci dâhil olmasını istiyoruz. Bu anlamda da aileleri sürece dâhil olmaya davet ettik. Daha bilinçli bir şekilde çocuklarımızın akademik başarılarını daha pozitif etkileyecek şekilde bizlere destek olun, beraber çalışalım diye bir kampanya başlattık."
Bugüne kadar eğitimde atılan adımlar için Tekin'e teşekkürlerini ileten öğretmenler, yeni eğitim ve öğretim yılının güzel geçmesini diledi.