Prof. Dr. Özdeş, ‘Sizin yerinize kurban kesmiş gibi et veriyoruz dediler, böyle bir şey asla olamaz. Bu kurban bilincini ortadan kaldırır ve böyle bir şey yok. Olay sadece bir et kesiminden ibaret değil. O artık marketten et satışına dönüşür. Bu ibadeti birilerinin elinde istismar ettirmeyelim lütfen’ diyerek uyarılarda bulundu
SERCAN ÇETİNEL / ÖZEL HABER
Ulusal düzeyde hizmet veren bazı marketlerde, vatandaşlara kurban kesmek yerine kurban kesmiş gibi et satma olaylarına Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Özdeş açıklık getirdi. Bugünlerde ara ara televizyon reklamlarında ulusla düzeydeki marketlerin bu kampanyaların doğru olmadığına ve o etin kurban değil sadece marketten et satışına dönüştüğünü belirtti.
Vatandaşlar bu tip kampanyalara aldırış etmemeleri gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdeş, şunları kaydetti:
‘Kurbanın bizzat kurban alan tarafından alınması gerekir. Veya da vekâlette alınabilir ama başında olması gerekir. Kesinlikle o an vekâletini vermesi gerekir ve vekâletini verdiği an zamanında kesilmesi gerekir. Yani burada olayın sağlıklı olması açısından bu süreçler önemli. Bunların takibi önemlidir. Olayı kontrol edemiyorsak, takip edemiyorsak, şaibe ve şüphe karışıyorsa şüpheli şeylerde uzak kalmak gerekir. Mesela diyelim ki sizin yerinize kurban kesmiş gibi et veriyoruz dediler, böyle bir şey asla olamaz. Bu kurban bilincini ortadan kaldırır ve böyle bir şey yok. Olay sadece bir et kesiminden ibaret değil. O artık marketten et satışına dönüşür. Ve zaten burada da biz bozulma vardır.’
Ayrıca kurban kesen bir kişinin kendisine düşen paydan daha fazlasını derin dondurucuya atarak saklamasının doğru olmadığını belirten Prof. Dr. Özdeş, ‘o artık kurban değil’ dedi.
Prof. Dr. Özdeş sözlerine şöyle devam etti:
‘Son zamanlarda insanlar kurbanı kesiyor ve derin dondurucuya atıyor. O kurban değil artık. O istismar oluyor. Tabi kendi payı olan 3’te 1’lik kısmını koyabilir ama kurbanı kesiyor, sembolik olarak birkaç komşuya çok çok cüzi bir şeyler dağıtmış oluyor ve geri kalanını tamamen derin dondurucuya atıyor. İnsanlar böylece kendisini kandırmış oluyor. Orada Allah rızası ve takva olmuyor. Tamamen nefisler tekrar iblis devreye geçiyor vesvese veriyor. Bizi ne yazık ki nefsimize mahkûm ediyor. Bu noktada çok dikkatli olmak gerekir. Yani kurbana halel getirmek asla doğru değildir. Allah’ın rızasına ve şartlarına uygun olarak alınması, kesim yerine getirilmesi, adet ve üslubuna göre kesilmesi ve tekrardan bizim emin olduğumuz bir şekilde gereken yerlere dağıtılması gerekir. Bu süreçlerden çok emin değilsek, olaya şüphe karışıyorsa buralardan uzak kalmak durumundayız. Yani bu ibadeti birilerinin elinde istismar ettirmeyelim lütfen. Spekülasyona maruz bırakmayalım. Ne yazık ki ortamımız her türlü yanlışlığa müsait bir ortamdır. İnsanımızın, vatandaşımızın çok iyi şekilde olayları takip etmesi, sonuna kadar kontrol etmesi gerekiyor. Eğer olayın kontrolü elimizde değilse bence o noktalara girmemek gerekiyor.’