Gündem

SULTAN ŞEHRiN DARÜ´Ş-ŞİFASI 800 YAŞINDA

SULTAN ŞEHRiN DARÜ´Ş-ŞİFASI 800 YAŞINDA

SULTAN ŞEHRiN DARÜ´Ş-ŞİFASI 800 YAŞINDA
12-09-2017 05:00


HAYRULLAH AĞKAŞ
Tarihçi ve araştırmacıların konuk olduğu programda Müjgan Üçer, Ahmet Bozdoğan, Erdal Eser ve Abdullah Kaya, Şifaiye Medresesi hakkında önemli bilgiler verdi.
Şehir araştırmacısı Müjgan Üçer, Şifaiye Medresesi´nin tarihi hakkında bilgiler vererek, "Bu sene İzzeddin Keykavus´un eseri Sivas Darüşşifasının 800 yaşına girmesinin yıldönümüdür. İzzeddin Keykavus Selçuklu Sultanlarından Alaattin Keykubat´ın ağabeyidir. Bunların hepsi Anadolu´yu bize Türk umudu yapan kahramanlardır. Ve çok enteresan bir husus var ki 2. Kılıçarslan´ın kızı Gevher Nesibe Kayseri´de bir darüşşifa yaptırıyor. Kendi malı ile vasiyet ediyor. Ağabeyi Gıyaseddin Keyhüsrev hastalanıyor. Trajedik bir ölümü var ve Gıyaseddin Keyhüsrev kardeşinin bu vasiyetini yerine getiriyor ve Kayseri Darüşşifasını, Gevher Nesibe Gıyaseddin Keyhüsrev´in oğlu İzzeddin Keykavus Sivas darüşşifasını yaptırıyor" dedi.
İzzeddin Keykavus hakkında da bilgiler veren Üçer, "35 yaşında veremden ölüyor. İzzeddin Keykavus´un bu eseri tıp tarihimiz ve sosyal tarihimiz bakımından çok önemli bir eserdir. Zaten bu sene 13. Tıp Tarihi Kongresi Sivas Darüşşifası için toplanacak. Darüşşifamızın okunamayan son kitabesi de okumak suretiyle bu sene tıp tarihi kongresini yapmak istiyoruz. Zaten benin temennim de odur. Bütün kitabelerini okuyarak İzzettin Keykavus´a çok anlamlı olduğunu ancak 800 yıl sonra anladık" ifadelerini kullandı.
SİVAS´TA 120´YE YAKIN
TESCİLLİ ESERİMİN VAR
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Türk Dünyası ve Ortaçağ Kültürleri Arkeoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdal Eser, Orta çağ öncesine ilişkin kent revizyonu yapılamadığını dile getirerek, "Kentin nasıl olduğunu tam olarak maalesef belirleyemiyoruz. Nedeni de kaynaklardan çok sayıda yapı inşa edildiğini öğrenmemize rağmen bunun önümüze gelmemiş olmaları. Şu anda içinde bulunduğumuz yapı da dahil olmak üzere Sivas il merkezinde kent merkezinde 120´ye yakın tescilli eserlerimiz var, bunlar içerisinde 8´e yakın Selçuklu ve beylikler dönemine ait. Elde çok az veri var. Çok az veri olmakla birlikte verinin azlığı bu yapıları tabi ki daha çok kıymetli hale getiriyor" dedi.
ŞEHRİN HAVASININ TEMİZ
OLUP OLMADIĞINI ÖĞRENMEK
İÇİN CİĞER ASILIYOR
Geçmişte Şifaiye ve benzeri hastanelerin yapımında çok önemli ve özel yöntemler uygulandığını dile getiren Prof. Dr. Eser, "Kentin havasının en temiz yerinin tespit edilmesi gerekiyor. Bunun içinde yapılan bir şey var. Kentin çeşitli yerlerine ciğer asılıyor. Neredeki en geç çürürse oranın havası en temiz kabul ediliyor ve bina oraya inşa ediliyor. Biz biliyorsunuz bugün toprak kalenin kuzeyindeyiz yani kuzey rüzgârlarının temiz bir hava olarak çıkıyor. Dolayısıyla Şifaiye´nin yer seçiminde çok akıllıca davranıldığı anlaşılıyor" şeklinde konuştu.
Ahmet Bozdoğan ve Abdullah Kaya ise Şifaiye hakkında bilgiler vererek, önemli yapının daha uzun yıllar ayakta kalmasını temenni etti.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER