BİR MAKAMA ADAY OLMAK   

Orhan Arslan
Orhan Arslan
BİR MAKAMA ADAY OLMAK   
27-11-2023

HAKKI söylemek adına başladığımız mücadele;

Kuran okumaya başladığımız; altı  yaşımızdan beri devam etmektedir... Zaman zaman arızalara ve kişisel eksikliklerden kaynaklanan zaaflara rağmen itikadımız hiç değişmedi, değişmeyecek ... Ne idüğü belirsiz bir kavganın içerisinde olmadık. Olmayacağız... Bizi eleştirenler,  İSLAM adına olan eksik taraflarımızı söyleselerdi daha çok sevinirdik.... Bir uyarı kabul ederdik belki kendimize çeki düzen verirdik...

Bir yarış  sonrası kaybeden tarafta olanların, nasıl savrulduklarına  şahit olduk...

Ancak, hedefi ve içeriği belli olmayan idealler uğruna, mücadeleler yaptıkları ile öğünenler, başka insanları  da aynı hedefte,  mücadele etmek için  neden yoksunuz, bizimle değilsiniz, eleştirisini yapamazlar... Bu aymazlıktır... Çünkü, Zaman içerisinde, aynı yolda olduğunu iddia ettiği  yol arkadaşlarını bile; zaman, zaman yerden yere vuranlara önerim; Şudur. Madem yanlış yolda idiler, neden onlarla beraber yürüme çabası içerisine girdin?  Eğer, O, gün yanlış yolda olduklarını bildiğin halde; onlarla beraber yürüme girişimini, beraber yürüme gayretini ne ile açıklamak gerekir? Yok, eğer sen beraber yürüme isteğinde bulunduğun zaman, O yol doğru idi de, sen ayrıldıktan sonra; O, yol bozuldu demek istiyorsan; Onu da oturup, değerlendirmemiz gerekir. Bir oluşumlar, hareketler,  siyasi partiler, bir anda makas değiştirmezler. Makas değiştirme uzun bir soluktur. Makas değiştirdikten sonra da yollar ayrılmıştır. Farklı bir tarafa yolculuk başlamıştır.

Benden sonrası tufan anlayışı içerisinde iseniz; O zaman onu açıkça deklere etmek gerekmez mi? Muğlak ifadeler ile, insanların kafasını karıştırmanın vebalinin ne kadar büyük olduğunu düşünüyor musunuz? Hatırlatalım... 

Kimileri  küçücük bedenlerini, çıktıkları yolculuğun hedefinden büyük olarak kabul ettikleri için, hep yanıldılar. Oysa peşinde olduğunuz  davalar, sizin o, küçücük bedenlerinizden çok büyüktü. Siz onu fark edene kadar, tren kaçtı.

Sen O, yolun yolcusu iken; O, zaman içerisinde; Kendi içerisinde yanlış adamları ve yanlış yollar olduğunu iddia ettiğin yola, yolculuğa,  bir harekete, bir siyasi oluşuma;  onlar için çalışarak, başka insanları davet ettin mi? Ettin... O zaman adama sormazlar mı, neden yanlış yola insanları davet ettin? Diye.  O da bir vebal değil midir? Öyle bir eylemi gerçekleştirmek ne kadar ahlakidir? 

O, çıktığın yol, yolculuk, sen yoksun diye mi, birdenbire yanlış bir yol olarak tarafından tanımlandı. Peki sen o, yolda devam ediyor olsa idin, elde ettiğin makama oturmuş olsa idin, çıktığın bu yolculuğun yine yanlış bir yolculuk olduğunu söyleyebilecek miydin? Yoksa makam tatlı gelecek ve sen o yolculuğu bu sefer mukaddes bir yolculuk olarak mı tanımlayacaktın?

Evet, Bir hareket liderle yol alır... Lidersiz hareket olmaz... Dünya örnekleri ile doludur... Eğer liderinize güvenciniz yoksa; zaten O, hareketin içerisinde yoksunuz demektir... Olmadığınız bir hareketin içerisinde imiş gibi; davranmak ne kadar doğrudur?

Şimdiden çeşitli alanlarda BAŞKAN adayı olacak insanlarımıza, başarılar dilerim. Ancak, yarın aday olamadığınız zaman, yukarıda  yapmış olduğum savrulmaları yaşayacaksanız, şimdiden o yoldan vaz geçiniz derim.  Çünkü geçmişte bunun olumsuz  örneklerini  çok gördük. Selam  ve  saygı ile...

Son Söz;

ZAMAN VE MEKAN ÜSTÜ BİRİCİK REJİM İSLAM... Asıl  hedef budur...

Eleştirilerimizi Konumumuza göre değil; İslam anlayışına göre yapmak gerekir. Yol haritamızı ona göre belirlemek gerekir. Böyle bir eleştiriyi hak etmeyen bir yol arkadaşları ile, yol ayrımı yapmanın acaba hesabı nedir? Diye düşünüyorum.

Bu düsturu anlamayanlara sözümüz yoktur... Allah tüm insanlara İSLAM düşüncesi içerisinde değerlendirme yapmayı nasip etsin... Kul hakkına  girmekten  korusun...

 

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?