USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ÇOCUK SUSAR, SEN SUSMA

16-06-2017

Son dönemlerde ülkemizin dört bir yanından gelen, çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri korkunç boyutlara ulaştı. Artık haberleri izlemeye yüreğimiz dayanmıyor. Üstelik bu olaya karışanlar öğretmendi, babaydı, dedeydi, amcaydı? Yani en yakınlarıydı.
Çocuklarımızla cinsel istismar konusunda konuşmak için en iyi zaman şimdi. Çocuklarımıza mahrem bölgeleri (dudak, göğüs, bacak arası, kalça)  öğretip, korumasında yardımcı olmalıyız. Çocuğumuza, iyi ve kötü dokunmayı, "hayır" demeyi ve tehlike anında bağırmayı öğretelim. En önemlisi onlara inanalım. Çünkü çocuklarımız bu konuda asla yalan söylemezler. Kız olsun, erkek olsun çocuklar her yaşta, her mahalle ve cemiyette cinsel istismara maruz kalabilmektedirler. Cinsel istismarcılar, eğitim seviyesi, inancı, dini ve sosyal statüsü, sosyoekonomik durumu, yaşı, evli ya da bekar oluşu, çocuk ile akrabalık ya da yakınlık durumuna bakılmaksızın her seviden olabilirler. Ve en önemlisi ailenin kendilerinden bu davranışı beklemediğinden emin, bilgili, bilinçli, ve planlı olarak hareket ederler. Şunu da unutmayalım ki Allah muhafaza böyle bir durumla karşılaştığımızda,  otoriter, katı, reddedici tavırlardan kaçınarak, çocuklarımıza duygusal destek sağlayıp, güvende olduklarını hissettirmeliyiz. Bu durumun önlenmesi toplumsal bilinçlenmeyi ve sağlıklı bir toplum düzenini gerektirir. Aile kurumunu güçlendirilerek çocukların istismar karşısında hayır diyebilme refleksi geliştirilmeli. Aksi takdirde bu karanlık tünelde hep birlikte yok olacağız. Üvey babası tarafından tecavüz edilen ve ölen 4 yaşındaki ARDA!!! İzmir´in bir köyünde 22 yıl boyunca okul müdürü tarafından cinsel saldırıya maruz kalan çocuklar!!! İslahiye´de tecavüz edilen 9 aylık bebek!!! 7 yaşındaki öz kızına tecavüz eden baba!!! 3 yaşındaki minik IRMAK!!! Bunlar bildiklerimizin sadece bir kısmı. Bir de hala korkusundan kimseye söyleyemeyen evlatlarımız, canlarımız, ciğerparelerimiz var. Kim bilir onların sayısı ne kadar??? Çocuklara karşı yapılan her türlü şiddete, cinsel istismara dur demek ve bunun için adım atmak zorundayız. Artık bebeklerimiz bile cinsel istismara kurban olabiliyor. Söz konusu bir çocuksa onların üzerindeki pis elleri çekmek de bizim asli görevimizdir. ASLA  sessiz kalamayız. Cinsel istismar ve bunun gibi rezaletlerin cezai müeyyidelerinin arttırılması şart! Cezalar caydırıcı olmalı. Bu konudaki yetersizlik gün gibi ortada. Bu rezaleti hep birlikte yok etmek için dayanışma zamanı. Çocuk istismarı vak´alarını yetkililere bildirelim. Umuyoruz ki bu konu da sadece STK´lar değil, devlet birimleri de gereken kalıcı çözümler getirir ve gereken yasal düzenlemeleri bir an önce yaparlar. Şunu da belirtmek gerekir ki, çocuklara yönelik istismar sadece cinsel değildir. Duygusal ve fiziksel çeşitleri vardır. Fiziksel istismar denilince, bunun ne olduğunu  eminim  gözlerinizin önüne şiddet görmüş kadın ve çocuk görüntüsü geliyor. Peki duygusal istismar. En sık karşılaşılan fakat tespiti en zor olan istismar çeşididir. Çocuğun sözel yolla psikolojik olarak yaralanmasıdır. Bağırma, etiketleme, alay etme, utandırma, aşağılama... Duygusal istismar birçok çeşitte görülebilir. Bir anne babanın çocuğundan astronomik beklentilerinin olmasından, onu yeterince dikkatli dinlememesine kadar değişebilir. Çocuk istismarının gerek fiziksel, gerek duygusal, gerek cinsel  hiçbir çeşidi asla kabul edilemez ve göz yumulamaz. Masum ve günahsız yavrucakları bu rezilliklerden koruyabilme dileğiyle...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?