Köyde yaşayanlar bilir.

Kış için, ahır ve samanlıkların damına " Ot Hayması " vurulur.

Bir tarihte, Ahmet amcamın hayması tutuştu.

Nasıl olduğu anlaşılamadan birden alevler içinde kaldı ve çoluk çocuk hepimiz çığlıklar atıyorduk.

Yangın ne kadar hızlı yayılmışsa, duyulması da bir o kadar hızlı olmuş ve kazma kürek ne bulmuşsa eline almış onlarca insan dört bir yandan sökün etmişti.

Eğer yangın büyürse ahıra, samanlığa oradan evlere ve belki tüm mahalleye yayılabilirdi.

Herkes elinden geleni canla başla yapıyor, zamanla yarışılan o kısacık vakitte yangına galip gelmeye çalışıyordu.

Yangın söndürmeye gelenlerin arasında, uzak sayılacak bir mahallede oturduğu halde hemen koşup gelen, oradan oraya koşturan Şehduran emmi, yaşından beklenmeyen bir çeviklikle birden damın başına tırmandı ve adeta yangını kucaklaya kucaklaya söndürdü.

İşi daha farklı kılan ise Şehduran emmi ile Ahmet amcamın, üzerinden kaç bayram geçtiği halde barışmadıkları bir küslükleri vardı.

Yarım saat mesafedeki Şarkışla ilçemizden İtfaiye yetiştiğinde, yangın tamamen sönmüştü.

Eli yüzü is içinde, üstü başı perişan vaziyette damdan aşağı inen Şehduran emmi, ortaya " Geçmiş olsun " dedi ve teşekkür bile beklemeden çekti gitti.

Daha sonra barıştılar mı, ne yaptılar bilmiyorum.

Her ikisinin de mekanı cennet olsun.

Ama Şehduran emminin küs olduğu adam için gösterdiği insanüstü gayretini hafızama kazımışım...

Eminim ki aynı şeyi Ahmet amcam da gözünü kırpmadan Şehduran emmi için yapardı...

.....

Alev topuna dönmüş ormandaki nebatat ve hayvanat için yüreği titremeyen.

Bir bardak su dökmeyen,

Sönmesi için parmağını bile kımıldatmayan.

Hatta dua bile etmeyen ama orman yangını manzaralı masalarda viski yudumlayıp, ağzının ayarı olmadan her şeyi ulu orta konuşan; yardımcı olmadıkları gibi bir de canını ortaya koyanların morallerini bozan;

İsimleri, Makamları, etiketleri dev ama şerefleri zıp zıp kadar olanlar...

Mektep medrese görmemiş, köyde doğup köyde yaşamış ve belki askerlik dışında köyünden de hiç çıkmamış Şehduran emminin ayağının tozuna, alayınız kurban olun hemi...