USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

MAHŞERE Mi KALACAK?

MAHŞERE Mi KALACAK?

MAHŞERE Mi KALACAK?
25-03-2017 06:00
Google News


YUNUS BUDAKTAŞ
25 MART GÜNÜ
NELER YAŞANMIŞTI?
25 Mart 2009 tarihinde, Kahramanmaraş mitinginden Yozgat-Yerköy mitingine gitmek için hareket eden helikopter bilinmeyen bir sebepten dolayı düştü. Helikopter düştükten sonra İHA Muhabiri İsmail Güneş 112 Acil Servisi aradı. Bu konuşmada bacağının kırık olduğunu, helikopterde bulunanlardan sadece BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ´ın inlediğini, ne BBP Sivas il başkan yardımcısı Murat Çetinkaya ne de pilot Kaya İstektepe´den ses gelmediğini, Muhsin Yazıcıoğlu´nu ise göremediğini söyledi.
ENKAZA 48 SAAT
SONRA ULAŞILDI
Bu konuşmalar İsmail Güneş´in son konuşması olmuştu. Kazadan 48 saat sonra helikopterin enkazı ve Muhsin Yazıcıoğlu dâhil 6 kişinin naaşı arama ekipleri içerisinden 17 gönüllü civar köylüsü tarafından Sisne ve Kızılöz Köyleri arasındaki Keş Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu. Enkaz, 48 saat süren arama çalışmalarının yapıldığı bölgenin içerisinde değil 115 km uzağındaydı.
NELER GÖRDÜK
NELER DUYDUK
BBP Sivas İl Başkanı Uğur Bulut Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin hayatını kaybettiği kazayla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulundu.
Bulut, Yazıcıoğlu davasıyla ilgili gündeme pek çok şeyin geldiğini ve yaşanan çok ilginç şeylerin olduğunu söyledi. Bulut, "Öyle şeyler gördük ki düşünün Muhsin Yazıcıoğlu dosyasında özel yetkili mahkemede 9 kişi tutuklandı. Sonra 3. yargı paketi diye bir şey çıkardılar. Bu 3´üncü yargı paketiyle Muhsin Yazıcıoğlu dosyasıyla ilgili tutuklu olan 9 kişiyi bir günde salıverdiler. Aradan geçen 8 yıllık süreçte uyduruk kaza kırım ekipleri gördük. Bu kaza kırım ekiplerini sonradan Amerika´ya gönderip liyakat belgesi aldırdılar. Kazadan kaza çıkarmayın diyenleri gördük" dedi.
15 TEMMUZ´DAN SONRA
KAZA SUİKASTE DÖNÜŞTÜ
Bulut, siyasilerce Muhsin Yazıcıoğlu üzerinden siyaset yapıldığını, ancak buna rağmen kazayla ilgili devlet nezdinde konunun takibinin yapılmadığını kaydederek, "Velhasıl 15 Temmuz´dan sonrada kazadan bir suikast çıktığını gördük. Meydanlarda hamaset kokan sözleriyle "Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimin hukukunu aydınlatacağız" diyen siyasetçileri gördük. Muhsin Yazıcıoğlu´nun siyaset devşirmeye çalışan siyasetçileri gördük, oy almaya çalışanları gördük. ´Muhsin Yazıcıoğlu yaşasaydı şunu derdi, bunu derdi´ diyerek adeta gaipten haber alan yandaş medyanın yorumcularını gördük. Yandaş medya ile dirsek temasında olan siyasetçileri gördük" şeklinde konuştu.
DOSYAYI
KAPATANLAR
ÖDÜLLENDİRİLDİ
Muhsin Yazıcıoğlu dosyasının birileri tarafından sürekli kapatılmaya çalışıldığının altını çizen BBP İl Başkanı Uğur Bulut, bunun sonunda başarıldığını söyledi.
Yazıcıoğlu dosyasının kapatanların ödüllendirildiğini ifade eden Bulut, "Muhsin Yazıcıoğlu dosyasını kapatanlar ödüllendirildi. Dönemin Kayseri Valisi Danıştay üyesi oldu, Kahramanmaraş Valisi Büyükelçi oldu, Emniyet Müdürü bir üst göreve yükseldi. Dosyayı kapatan Savcı başsavcılığa yükseldi. Başsavcı olduktan sonra eşinin de sağlık il müdürlüğüne kadar yükseldiğini görüyoruz. Bu örneklerde olduğu gibi adeta bu dosyayı kapatmaya çalışanların her zaman ödüllendirildiğini gördük. Dosyayı kapatan Savcı Elazığ´a atandı. Büyük Birlik Partisi´nin, Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Elazığ´a giderek o savcıya ifade vermek zorunda kaldı. Bunu Ergenekoncular diyeni gördük, FETÖ´cüler yaptı diyeni gördük. İlk zamanlarda kazadan kaza çıkarmayın diyenler, kendilerini kurtarmak adına gündemde hangi terör örgütü varsa bunlar yaptı dediler" diye konuştu.
YAZICIOĞLU DOSYASI
HALA AÇILMADI
FETÖ davası kapsamındaki tutuklamaların Muhsin Yazıcıoğlu dosyasıyla ilişkilendirilerek yapılan tutuklamaların sanki Yazıcıoğlu davasından dolayı gerçekleştirildiğinin gösterilmeye çalışıldığını aktaran Bulut, "15 Temmuz´dan bugüne yaklaşık 9 ay geçti. Buna rağmen Muhsin Yazıcıoğlu dosyası hala açılmadı. Şu anda ne kadar paralel devlet yapılanması varsa, FETÖ´den birileri tutuklanıyorsa bunların da Büyük Birlik Partisi´nin şikâyetçi olduğu 132 kişi arasında ismi geçiyorsa burada bir sıkıntı vardır. Yandaş basın Muhsin Yazıcıoğlu dosyasında tutuklanmalar yaşandı gibi bir algı oluşturmaya çalışıyor. Dolayısıyla bu adaletsizliğe, bu hukuksuzluğa rağmen Yazıcıoğlu suikastını gerçekleştirenler tutuklandı algısını oluşturmaya çalışan basını da gördük. Geçtiğimiz yıl Ramazan Bayramı öncesi Muhsin Yazıcıoğlu davasının ana dosyası takipsizliğe uğratıldı. Bayram sonra Türkiye´deki hemen hemen her adliyenin önünde Büyük Birlik Partililer ve Alperenler itiraz dilekçelerini ilgili makama yazmışlardır. Ona rağmen ana dava açılmadı. Velhasıl biz Alperenler Türkiye´de adaletin çivisinin çıktığını gördük" ifadelerini kullandı.
AYNI KARANLIKTAN
BESLENİYORLAR
Bulut, 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ortaya çıkan gelişmeler neticesinde karanlık şer odaklarının ülkede bir takım faaliyetlerde bulunduğunu ifade ederek, "Medya Cumhurbaşkanımızı 15 Temmuz´da öldürmeye giden Davut Uçum ve Aydın Özsıcak´tan hareketle Yazıcıoğlu dosyasında ismi geçiyor diye bu iki ismin üstüne gidiyor. Bunlar FETÖ, darbeye teşebbüs ve Cumhurbaşkanımızı öldürmeye teşebbüsten dolayı tutuklular. 15 Temmuz´da Cumhurbaşkanımızın canına kastetmeye çalışanlar da Muhsin Yazıcıoğlu´nu şehit edenler de aynı karanlık dehlizlerde bulunan mihraklardır" dedi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE TÜMÜ
26.04.2024
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
CİLALI TAŞ!